BÖLÜM 17

277 16 0
                                    


Herkese merhaba! ♥️

Nasılsınız? ♥️

4K olmuşuz teşekkürler! 😻

Sonunda bir aranın ardından bölüm yazmaya başlayabildim. Fazla beklettim mi? Bilmiyorum ama bundan sonra bekletmemeye çalışacağım. Bir bölüm günü koyalım mı ne dersiniz? 😉

Hepinize keyifli okumalar diliyorum. Oy verip yorum bırakmayı ihmal etmeyelim lütfen. 🙏🏻 ♥️

Görüşmek üzere! ♥️

Yorgun argın bir şekilde kapıyı açtığım sıra Alp'te kucağındaki kızımızı sıkı sıkıya tutmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorgun argın bir şekilde kapıyı açtığım sıra Alp'te kucağındaki kızımızı sıkı sıkıya tutmuştu. Melek biz yolda gelirken arabada uyuya kaldığından dolayı kucağına almak zorunda kalmıştı. "Çok güzel uyuyor" diye mırıldanıp Melek'in saçlarına öpücükler kondurduğunda ister istemez iç çekip içeriye girdim ve onlarında içeriye girmesine müsaade ettim. Alp önde, ben arkada merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladık bu sırada. Miniğimde uyku arasında iyice sarıldı babasına ve yutkundu. "Baba gitme" diye sayıkladığında Alp'in bakışları bir an için bana kaydı. "Tamam kızım."

Diyerek onu geçiştirmeye çalıştığı sırada ise Melek'in odasına gelmiştik bile ben hemen bebeğimin yatağını açıp dolaptan pijamalarını buldum. "Alp yardım ette giydirelim.",

"Uyanır şimdi kızım şu prensiplerine ara ver biraz.",

"Dışarıdan geldiği kıyafetlerle uyuyamaz Alp hem nasıl alışırsa öyle gider." Bana soluyarak baktıktan sonra gözlerini devirip başını salladı. Melek'i hala uyur şekilde yatağa oturtup üstündeki kot montunu çıkarmaya başladığında bende elimdeki sarı kedili pijamalarla yanlarına yaklaştım. Alp kot montu kenara koyarken bende elbisesini çıkardım. "Ya anne..."

Melek uykulu uykulu homurdanınca dayanamayarak yanağından öptüm. "Oh! Uykucu kedim benim. Şimdi giydirip yatırıyorum anneciğim." Derken Alp'te bu sırada Melek'in ayağındaki ayakkabıları çıkarıp bir kenara bıraktı. Daha sonrasında da ayağındaki çoraplarını çıkarmaya başladı.

"Selin...",

"Hıı?",

"Yarın sabah sen, Melek ve ben beraber kahvaltı etsek olur mu?" Melek'in sürekli olarak yan yana bir şeyler yapıp durmamıza alışıp yanlış şeyler düşünmesini istemiyordum ama biliyordum ki diğer yandan da bunu yapmamız onun hakkıydı; ben bunun da farkındaydım. Kendi kafam bu kadar karışıkken Melek'in kafasını karıştırmadan bazı şeyleri yoluna koyabilmem nasıl mümkün olacaktı ki? Gerçekten hiç bilmiyordum.

"Yarın biraz dinlensek Alp? Melek'de benimle yalnız bir gün geçirsin yarın. Diğer gün yapalım bunu ayrıca seninle konuşmam gereken bir şey var." O mavi gözlerini merakla benim gözlerime diktikten hemen sonra başını salladı yeniden. Bende Melek'e pijamalarını giydirdikten sonra Alp'in yardımlarıyla kızımı yatırıp üstünü örttüm. Nasıl olduğunu da anlayamadan aynı anda onun tombul pembe yanaklarından öptük ikimizde!

Yıllar Sonra  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin