Herkese tekrardan merhabalar!
Bölüm için beklettim mi?
Belki biraz olabilir. 😄
Bekleyen herkesin keyifle okumasını diliyorum.
Oy verip yorum bırakmayı ihmal etmeyin lütfen. 🙏🏻
Görüşmek üzere. ❤
Deniz kenarında güzel bir restorana getirmişti Alp bizi. Melek'de halinden oldukça memnun görünüyordu. Kızımı belki de daha önce hiç ama hiç böyle mutlu gördüğümü hatırlamıyorum. Öyle ya da böyle bugün Alp onun mutluluğu olmayı bir şekilde de olsa başarmış. Bir yandan bakınca bu sinirimi bozuyor olsa da diğer yandan kızım için mutluyum; geçte olsa babasını yaşayabiliyor. Yanımıza gelen garson kız siparişlerimizi almak istediğinde Melek'in bugünlük hamburger yemesine müsaade ettim. "Aslan annem!" Diye cırlayıp yanaklarımdan öptüğünde gülerek, "dur cadı, dur" demiştim ki kucağıma oturdu.
"Sen yokken hiç yemedim hem yasak biliyorum." Yanağını okşayıp öpücük koyduktan sonra konuşmaya devam ettim bende. Melek'imi çok özlemiştim yanında olsam bile sanki hala kokusu burnumda tütüyormuş gibi geliyordu bana.
"Aferin benim bebeğime..." Dedikten sonra Alp'e bakıp mırıldandım. "Karnını olmadık şeylerle doldurur diye düşünmüştüm.",
"Ya anne! Bana babam, babaannem ve Şehriye Teyze çok iyi baktı. Hem ben bilerek az yedim bugünkü gösteride en güzel bendim. Mert'e güzel görünmem gerekiyordu. Anlarsın ya?" Melek konuşmasının sonuna doğru bana göz kırptığında Alp ile göz göze geldik.
"O herg-" Alp'in konuşmasına fırsat vermeden ayağına tekme atınca inleyerek sustu. Melek'in yanında böyle şeyler demesinden hoşlanmıyordum. Dahası Mert Melek için çok değerliydi ve babasının bu konuşması kızımı üzerdi. Anlaşılan geri dönmeden önce Alp ile bu konuda etraflıca konuşmam gerekiyordu. Melek'in yanında bu şekilde konuşmaması gerektiğini öyle ya da böyle öğrenmek zorundaydı. Kızımızın psikolojisini etkileyecek şeyler yaşamasını istemiyordum. Zira ona zaten pek de iyi bir psikoloji bırakabilmiş değildik. Kızımız için bundan sonrasında bari güzel bir hayat hazırlamamız lazımdı. Siparişlerimiz geldiğinde sessizlik içinde yemeklerimizi yemeğe başladık. Melek ara ara neşeli bir şekilde konuşuyordu tabii. Şu an üçümüzün bir arada olmasından çok mutluydu miniğim. Başka çocukların normal bir rutini olan şey benim kızım için ne yazık ki lüks haline gelmişti. Alp ve beni belki de ilk kez böyle yan yana görüyordu.
"Anne fotoğrafta çekelim olur mu?" İç çektim.
"Tamam kızım ama önce karnını doyur, tamam mı?" Başını hevesle salladıktan sonra bana gülümsedi Melek.
"Keşke babaannemde burada olsaydı bence mutlu olurdu." Gülru Anne mutlu olurdu, evet. Yıllar boyu barışmamızı istediğini her türlü dile getirip dururdu ama bir yandan da "sen haklıydın kızım" demeyi de bırakmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar Sonra
Romance"Ben gidiyorum ve Melek'e dört ay sen bakacaksın." Selin'in ettiği birkaç kelimenin ardından yıllar sonra aynı hikâyenin kapağı yeniden aralandı. Alp, Selin ve Melek'i yeni bir hayat bekliyordu bundan böyle. Büyük sözler etmek kolaydı ya da kırıcı h...