✅Bölüm 11✅

97 7 0
                                    

Çalan kapı ile Firdevs yavaşça ayaklandı. "Bu... Bu söylediğini konuşacağız." dedi şaşkın ifadesi ile. Mihriban sakince bekledi ve kısa bir süre sonra mutfağa annesi ve Hakan geldi. Onu gören küçük çocuk koşarak ablasının kucağını işaret etti.

Mihriban gülümseyerek onu kucağına aldı. Annesi önce masaya baktı sonra birden kasları çattıp kızına döndü. "Saat kaç olmuş, sen hala kahvaltı sofrasını kaldıramadın mı!?" diye çıkıştı masaya otururken. Firdevs gözlerini devirdi önce. "Kızın aç geldi. ben ne yapayım?"

"Hee." dedi sakinleştiğini belli edercesine. "Senin ne işin var burda?" diye bu sefer Mihriban dödü.

"Hiç öylesine uğradım." diye mırıldandı Mihriban kahvaltısına dönerken. "Peynir!" diye şakıdı Hakan. Mihriban gülümseyip ağzını açan kardeşine peynirden alıp verdi. "Allahım yarabbim, sanki sofradan kaldırıp getirmedik seni." diye söylendi annesi.

Mihriban düşünce ile onlara katılamıyordu. Aklı az önce ablası ile yaptığı konuşmadaydı. "Anne, senin bu kızın varya, kocası ona kart çıkarttı diye kavga çıkarmış." dedi Firdevs. Mihriban kaşlarını çattıp ablasına baktı. Az önce onu ispiyonlamış mıydı? Gülsüm Hanım sert bir yüz ifadesi ile hızla kızına döndü.

"Kızım sen deli misin?!" diye bağırdı sinirle. "Ablacım hadi sen içeri git ve televizyon izle." diyerek Mihribanın kucağından indirdi onu Firdevs. Hakan hiç ikiletmeden mutfaktan ayrıldı. "Ama anne." diye başlamıştı ki Gülsüm Hanım buna izin vermedi.

"Kızım ben seni bilirim. Para için kavga mı çıkarılırmış ayol!" dedi inanmıyormuşcasına. Sonra sinirle elliyle yüzünü yelledi. "Ama benim kendi param var!" dedi başa dönerek.

"E yani? Benim param var, istediğimi yaparım mı diyorsun?" dedi tehditkar bir sesle. "Kızım bak ben evlendiğim günden bu yana hiç bir işte çalışmadım. O zaman baban da bana demeliydi ki, kalk git çalış! Ama demedi, aksine daha çok çalıştı benim için, sizin için."dedi bu sefer daha ılımlı bir sesle.

"Ama bu benim çalışmadığım anlamına gelmez. Bir evi temizlemek, yemek yapmak, alışveriş, temizlik, çocuk bakmak bunların hepsi de bir iş. Bu liste daha da uzar gider. Sen çalışmak mı istiyorsun? Git çalış, buna bir lafım yok. Ama ben kendi paramı kazanıyorum sen kendi paranı harca der gibi konuşmaz insan eşi ile!"

"Ben öyle bir şey demdim ama!" diye itraz etti Mihriban annesine. "Ama söylediğin şey bu anlama geliyor. Evlilik böyledir kızım. Geçinmeyi berber sağlayacaksınız. Baban çalışırdı, evet ama o parayı idare ben ederdim. Ben idare etmeseydim o para bize yetermiydi sanıyorsunuz? Evlilik böyledir. Kimse kimseden üstün değildir sırf dışarda çalışıyor diye. Önce bunu anlamak lazım. Evlendiğin adamın da bu konuda rolü önemli tabi. Senin yaptığın işleri küçük görüyorsa o zaman sorun vardır!" dedi kızlarına nasihat edercesine.

"Yada tam tersi, bazı kadınlar kendinin küçüleceğini düşünür çalışmayınca, ama doğru olan bu değil. Evlilik iki kişinin ortak yürütülen bir çabası ile ilerler! Tek başına bir amaç için savaştığın zaman değil!" dedi. "Şimdi git kocana ve gönlünü al! Ona karşı kendini küçük hissetme yada onun seni küçük görmesine izin verme!"

Mihriban hevesle başını salladı. "Tamam anne, ama beraber kalkarız olur mu?" dedi son zamanlarda çokça kullandığı hevesli sesi ile. Kadın gülümsedi ve diğer kızına döndü. "Eee, sende ne var bakalım?" diye sordu. Firdevs'in yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. "Çok şükür bende herşey yolunda annecim." dedi sonlarına doğru kıkırdadı. "Ay siz konuşun, ben bir yandan yemekleri bitireyim, birazdan dükkana geçmem gerekiyor." dedi ayağa kalkıp yemek yaparken.

"Sizin evde yemek yapıyor musun sen?" diye sordu Gülsüm Hanım Mihriban'a. "Hayır." dedi sakince. "Kim yapıyor?" diye sordu kaşlarını kaldırarak. Bilmem der gibi omuz silkti Mihriban. "Aferin benim kızıma, böyle devam et!" Annesinin çıkan sert tonundan birşeylerin olduğunu anladı ama sorgulamadı.

Yanlışlığın getirdiği mutlulukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin