Bu ayak sesleri Samsun'nun Salıpazarı ilçesinin Çatak köyündeydi.
Dedemin sülalesinin lakabını isim almış, patika yollu döngelekler mahallesinin en son evindeydi çocukluğum.
Delme çatma dededen kalma ahşap viran bir evde doğmuşum. Gacır gucur eden tahta merdivenleri çıkınca dar bir balkonu var.Dış kapı bu balkona açılıyor, girişte koca bir hol, hola açılan bir oda, bir mutfak, birde tuvalet mevcut. Tahtadan çakılmış iki üç divan, fazlasıyla yün yer yatakları divanların üzerinde katlı duruyor. Ahşap aralıklardan giren rüzgar ıslık çalıyor.
Hatırlıyorum, ben sekiz yaşlarındayken babam evi bölüm bölüm tamamen yeniledi. Şimdi en küçük kardeşim Adem tadilat yaparak halen o evi kullanmakta.
İzin günlerinde, fındık zamanında, bahçe işleri olduğunda ailecek kullanıyorlar. Bu nedenle anılarım hep taze, hep diri kalıyor. Yaşananları, paylaşılanlar, iyi kötü her hatırayı evin önüne geldiğimde tekrar yaşıyorum.Hatta annemin, babamın sesini bile duyuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Fidan
Non-Fiction"Hayat, sen plan yaparken yaşadıklarındır." İnsta: @elifacar.official