Bir çok sorunla baş etmeyi öğrenen benim evet ama baş edemediğim zamanlarım da olurdu. Yaşım artık onaltı, tanımadığım, bilmediğim duyguları, zihnimi, okşanan ruhumu, korkularımı, utangaçlığımı, tabularımı dengelemeye çalışıyorum. Bu hiç kolay değildi. Bir yanda yaşının verdiği korkular ile yüzleşirken, bir yandan geleneksel tutucu bir ailenin ciddi kısıtlamalarıyla mücadele ediyordum. Birde üzerine Dursun ve kurları. Ben hiç hazır değilim derdim kendime ayrıca benim dünyamda böyle duygulara hiç yer yok diyordum. Lakin Dursun ciddi planlarını sıralamış, adım adım bana doğru geliyordu. Ben kaçtıkça koşuyordu. Sanırım düşüncelerinde, hislerinde ailelerin tanış olması ve iyi anlaşması O'nu cesaretlendiriyordu. Dursun un bunca kur yapmasından bahsediyorum ama bir kez yan yana başbaşa kalmışlığımız da yok yani. Eski zaman işte; cebindeki bozuk paraları şıkır şıkır karıştırarak ses çıkarırdı bu "geldim" demekti. Islık çalardı bu "seni görmek istiyorum, bir an çık balkona" demekti. Ama ben bunları duymazdan gelecek kadar korkak, çekingen ve utangaçtım. Ya annem duyarsa, farkederse, babam, abilerim.....!
Mümkün değil karşılık veremezdim cesaretli serenadlarına.Tüm bunlar olurken kız kardeşim gayet farkındaydı her şeyin. Abla Dursun abi senin için geliyor derdi. Burada bir kahkaha attım çünkü; bilir tabi, mektuplaştığı sevgilisi vardı okuldan. Her gün görüşürlermiş meğer. Konuşurlarmış kısa da olsa, mektup koyarlarmış birbirlerinin çantasına. Kız kardeşim belki okula gittiği için miydi bilemiyorum ama O'nun özgüvenli, cesaretli hallerinden bende eser yoktu. Geceleri yattığımda uyumadan önce düşünürdüm; acaba nasıl bir duygu sevmek, kalbim hızlanıyor bu heyecanlanmak mıydı? Sevsem gösterebilir miyim hatta söyleyebilir miyim ki? diye düşünerek, hayal kurarak uyurdum. İtiraf etmeliyim Dursun un bana ilgisi mutluluk veriyor. İnsanın değerli olduğunu hissetmesi çok yüce bir duygu. Sevilmenin güzel olduğunu yaklaşık bir yıldır tanıdım ama sevmek nasıl oluyor ki?
Ahhhh...
Sevmek nasıl oluyor ki? Böyle soru mu olur demeyin. İnanın insan görmediği, duymadığı bir şeyi bilmiyor. Sahiden bilmiyor. Hayır nasıl seveceğini de bilemiyor. Ne yaparım, ne söylerim, nasıl belli ederim, hissettiririm. Offff, sonra işe güce dönüp sorgulamaktan kaçıyorum. Her defasında kaçıyorum. Susuyorum içime, susuyorum zihnime. Görmezden geliyorum ve bu çok kolay, kolayını yapıyorum.Ben içimdeki sesleri susturayım derken bir yerlerde benim için meğer konuşulan ne çok şey varmış. Bir gün kuzenler ve köyün yaşıt kızlarıyla bir davette karşılaştık. Annelerimizden ayrı bir köşeye toplaştık. Çok eğlenceli olurdu. Nadiren bir araya gelirdik. Ah ne sohbetler eder, dertleşir, gülüşürdük. Masumca, içten, samimi...
O akşam davet bitti, kızlarla bulaşık yıkıyorduk. Arkadaşımın biri pat diye "Fidaaaan hiç demiyorsun." dedi...
"Neyi kız?" dedim.
"Köyün en yakışıklısı seni istiyormuş, yakında geliceklermiş." dedi.
"Ya kim söylüyor bunları, öyle bişi yok." dedim.
"Kızım senin haberin yok, annemler konuşurken duydum, Goccağızlı köyünden Pilcioğlu Dursun seni istedmeye gelicekmiş, valla çok şanslısın, herkes Dursun'a, O da sana hayranmış." demez miiii...
Ben dondum kaldım.
"Ben bilmiyorum." diyebildim.
Hiç haberim yok hem olur mu, annem beni çağırıp der mi, böyle böyle diye, anlatır mı? Aslaaaaa...Eve dönüşte dilimin ucuna geldi sürekli sorsam mı ki diye lakin sorsam paralar beni. Bak şimdi bu yaşta yaşadığım duygu karmaşasına. Benim fikrim yok, hayat benim ama haberim yok. Ha Dursun kur peşinde ama ciddiye alacak bir dünyam yok. Ben daha okula gidemeyişimin sancıları içinde kıvranıyorum, bu konuda yaralarım halen sulu kan.
Ben zamanı tüketirken, zaman da bana karşı ıskalamıyordu saniyelerini.. An an iliklerime dek hissettiriyordu günleri. Bir akşam! Annem tam yatacağımız zaman, Gülfidan, Elmas yarın çok işimiz var, hazırlık yapacağız dedi. Biz şaşkın bir halde hayırdır ana misafir mi gelecek dedik. Evet misafir gelecek haydin yatın dedi. Bizde çok sorgulayamadan yattık. Sonra ki gün sıradan bir misafir ağırlayacağımızı sanarak akşama kadar hazırlık yaptık. Ne sıradan bir misafirdi ya hele benim için....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Fidan
Non-Fiction"Hayat, sen plan yaparken yaşadıklarındır." İnsta: @elifacar.official