ECE
bu gibi durumlarda ne yapılırdı bilmiyorum.insanları anlamaya çalışmak cidden zor bir durumdu.şimdi iki saattir odada volta atıyor ve olaya empati kurarak yaklaşmaya çalışıyorum.sırf bana inat olsun diye benimle evlenmezdi değilmi?
"Ece!!" diye bağıran anneme döndüm odanın kapısı sonuna kadar açıktı kulagımdaki kulaklığı sertçe çekip bırakınca telefon sert zemine düşüp ses çıkardı kaşlarımı çattım.
"ne yapıyorsun?"
"seni kendine getirmeye çalışıyorum."
"ben kendimdeyim" dedim ve arkamı döndüm bu sefer bileğimi kavradı ve beni ona bakmam için zorladı.
"annee canımı yakıyorsun! bırakırmısın."
elini bilegimden çekti ve gözlerini bana sabitledi ne yaptığımı bilmiyordum ama bu kadar abartılacak birsey olduğunuda sanmıyorum.
"bana bak ece sen fazla olmaya başladın nasıl uluça onunla evlenmek istemediğini söylersin?"
"bumuydu!"
gözlerimi devirdim ispiyoncu Uluç demdk herşeyi otmüştü.
"ece o çocukla evleniceksin!"
"asla."
suratıma inen sert tokatla koltuğa uçtum.annem bana daha önce hiç vurmamıştı.oyuncaklarımı kaybettiğimde, ablam gittiğinde yada akıl hastanesine yattığımda bana hiç bağırmamıştı.simdi evlenmek istemediğim için yanağımdan öte kalbimde bir sızı bıraktı.
"senin seçme şansın yok! seçtiklerini apaçık gördük."
giderken kapıyı sertçe kapattı. uçan perde saçlarıma deyip uzaklaşırken ben yanağımı tutmaya devam ediyordum.odadaki herşey bana buraya ait değilsin diyordu.değildim belki dışardan zengin şımarık bir kız gibi görünüyor olabilirdim ama burda ne döndüğünü yargılayanlar bilmiyordu.paranın huzur vermediği ailemin beni sevmediği ve ablamın arkasına bakmadan kaçtığı bu evde yaşıyordum.hiçbirşey sandığınız gibi değildi.bazen çaresizce eymene sığınıyordum ama şimdi oda yoktu bir boşlukta elini uzatıcak birini beklemekten başka yol yoktu benim için umut yoktu...
1 YIL ÖNCE
grupla birlikte bara girdik dar siyah elbisemi çekiştirirken diğerleri herzamanki yerimize kuruldular.sigaramı küllüğe bırakıp barmenin yanına gittim ve viski istedim. ortam fazla kalabalık değildi eğlenmeye değer bir kaç şey vardı sadece. masaya döndüm benim sigaram grupta el dönerek içiliyordu.tısladim ve viskiyi kafama diktim.gözlerim piste ardından girişe kaydı. damarlarım şişmiş ve boğazıma bir yumruk oturmuştu.eymen o kızı buraya bizim mekanımıza sokmuştu.birbirlerine deli gibi gülümseyerek yanımıza geldiler.asya beni gördüğü anda bakışlarını kaçırdı. herkesle kısa bir sohbet edip bar bölümüne yürüdüler. gözüme el ele tutuştukları çarptı içimde bir şeyler parçalanıyordu adeta. serdar şarkı söylemeye başladığında eymen ona bambaşka bakıyordu bana bakmadigı gibi asla bakmayacağı gibi.kendimi dışarı attım amaçsızca duvarlara tutunarak yürüyordum.ayakkabılarda çok fena acıtmıştı çıkarıp elime aldım. ve sallanarak yürümeye devam ettim. karşıdan gelen iki tinerci kılıklı herifi görmeme rağmen üstlerine yürümeye devam ettim. aklım başımda değildi kalbim acıyordu.herzaman terk edilmeye mahkum biri olarak yaşayacaktım kimse beni öyle sevmeyecekti kimse bana hakettiğim gibi davranmayacaktı.ben asla o duyguyu tadamayacaktım karnıma saplanan sancıyla çocuğun ayağına düştüm. gülüşmeye başladılar onlarda tıpkı benim gibi sigara ve içki kokuyordu.cocuk eğildi ve çenemden tutup kaldırdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ ROL SERİSİ *ADI AŞK OLSUN*(DÜZENLENİYOR)
RomanceSINIRLAR AŞMAK İÇİNDİR,KURALLAR ÇİĞNENMEK İÇİN. HAYATTA HERŞEYİN BİR NEDENİ VARSA; "BENDE SANA AŞIK OLABİLİRİM". "YOL GÖSTERİCİM SANA AŞIĞIM". YANLIŞ ROL SERİSİ-ADI AŞK OLSUN...