EREN
Vücudum kaskatı olmuştu.esnemeye devam ederek ayağa kalktım.sahiden bahçede uyumusum.kendi kendime gülüp kollarımı havaya kaldırdım.o sırada sessizliği bozan bir ağlama sesi duydum.ece ileride karanlık bir köşede dizlerini karnına çekmiş,ve kafasını gömmüş ağlıyordu.saçlarımı karıştırıp yanına gittim ve oturdum.varlığımı farkedince başını kaldırıp baktı.gözleri kan canagi gibiydi.ona bakmamaya çalıştım ama içimdeki ses sıkıca sarılmayı emrediyordu."Eren?"dedi kekeleyerek.
"Efendim."
"Be...be..n..Üzgünüm."diyip kolumu tuttu.
"Ne için?"
"O gün hiç gitmemeliydim.seninle kavga etmemeliydim."dedi.
Basımı sallamayı istedim yada ona sarılmayı,ama hareket edemiyordum.
"Üzgün olmak ve hissetmek kötü bir şey değil. "Dedim.
Elinden tutup ayağa kaldırdım.eve doğru yürüdük.merdivenlerin başında durup ona baktım.
"Tam bir karın ağrısısın biliyorsun değil mi?.tanrım çok Şirin gözüküyorsun sana kızamayacağım."
Gülümsedi.o an duygularımın karman corman olduğunu hissettim.daha önce verdiğim sözü tutamayacak olmaktan korkuyordum.dönse bile onun umrumda olmayacağını söyleyip suan onu umursuyor olmaktan korkuyorum.
"İyi geceler."dedi ve odasına girdi.
Arkasından bir süre daha baktım.o değişiyordu.şımarık bir kız olmaktan vazgeçmişti.herseyden önemlisi acıları onu olgunlaştırdı.şimdi çok daha güçlü.
ECE
sabahın ilk ışıkları ile yataktan çıktım ve hızlıca giyindim.aşşağı inmeden önce son kez gece hakkında düşünmeye zorladım kendimi.belkide kötü bir kabusun parçasıydı.beni bulmuş olamazdı.bulsada eren beni koruyabilirdi.kapıyı açıp kolidora çıktım.assagiya doğru bi göz gezdirdim.herkes uyanmıştı.eren koltukta oturmuş telefonunu kurcalıyordu.bir an dün gece yine canlandı zihnimde.pişman olacağım şeyler söylememisimdir umarım.assagi inip baharın elindeki tabağı bahcedeki masaya bıraktım.hakan abi gazeteyi indirip bana baktı."Günaydın."dedim.
"Sanada."
Kendimi sürünün tersine giden kara koyun gibi hissettim bir an.daha sonra içeri dönüp oturmaya karar verdim.erenin sehpanın üzerinde duran ayaklarına bakıp iç çekip başımı iki yana salladım.beni farkettiğinde yakışıklı yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu.serseri mayın seksilikten ölecekti.
"Günaydın sarı kafa."
"Bana şöyle seslenme!"dedim.
O sırada tilki karşıdaki odanın kapısından kafasını uzattı.
"Erennn hakan abiye bugün bara uğrayacağımızı söyledin mi?"diye bağırdı.
"Yes.anahtarı aldım. Kahvaltıdan sonra çıkarız."
"Biz geliyormuyuz?"dedi başak.
Sessice oturmaya devam ettim.
"Hayır."
"Ha bu arada dün akşam sana soracaktım.su malları taşıyan heriften alacağımız para ne oldu?"
"Bir kaç hafta önce hatirlatma yaptığımı eger parayi vermesse aletini keseceğimi söyledim. "Diyip sırıttı eren.
Migdem bulanarak kaslarimi çattım.tilki gözlerini büyüterek;
"Kanka yapmadın değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ ROL SERİSİ *ADI AŞK OLSUN*(DÜZENLENİYOR)
RomanceSINIRLAR AŞMAK İÇİNDİR,KURALLAR ÇİĞNENMEK İÇİN. HAYATTA HERŞEYİN BİR NEDENİ VARSA; "BENDE SANA AŞIK OLABİLİRİM". "YOL GÖSTERİCİM SANA AŞIĞIM". YANLIŞ ROL SERİSİ-ADI AŞK OLSUN...