EREN
evde oturup televizyon izlerken ece mutfaktan çıktı ve eli belinde karşıma dikildi.elimdeki meyvesuyu bardağını bırakıp ayağını sehbadan indirdim.kesim yine bir şey yapmıştım yoksa böyle sinirli bakmazdı."Off eren ya sen nasıl bir insansın! Beni evine sürükledin üstelik nişanımdan kaçırdın.bana iyi bakacağını söyledin. Şimdi su faturasını odemedigin için yıkanamıyorum! Bunun neresi adil?"
"Sana cevap vermeyi çok isterdim ama çenen yüzünden devrelerim yandı!"
"Off! Birde ukalalık yapmasan."
"Ben ukalalıkmı yapıyormuşum? Tatlım burası babanın lüks Villası değil. Müstakil bir apartman dairesi!"
"Aman ne müstakil!her yer dökülüyor.apartmanın önü çöp kokuyor!aptal kankaların maç izlerken heryerin icine sıçıyor! Geçen akşam geldiklerinde televizyonun arkasından muz kabuğu çıktı!insaf be insaf!"
"Bi yürü git ece!"
"Terbiyesiz serseri!"
"Çekil önümden! Senden daha eğlenceli şeyler var tv'de."
Ayaklarını yere vurarak uzaklaştı.kapiyi sertce kapadı ve yaklaşık iki saat odadan çıkmadı.
ECE
kitabımda bittiği için artık oyalanacak bir şey kalmamıştı.ben gerçekten erenle böyle bir hayat hayal etmiyordumki? Şu harabe evde bile mum ışığında yemek hayal etmiş kızım ben be! Ama serseri olabilidiğince sadistti! Geçen gün resmen kolumu tırnaklarıyla çizdi.erenle bir beraberligi doğru dürüst hayal edemedim.ama nedenini şimdi anlıyorum.herşey okadar doğal okadar zorlamasızdı ki.gerçeğin ta kendisiydi bu.hicbir hayal bu kadar güzel olamaz.kader bizi herseyin bitmek üzere olduğu bir anda birleştirmişti.yinede tüm sorunları unutarak onun yanında olmanın verdiği mutluluğu yaşamalıydım.odadan çıkıp koltuğa yürüdüm.fakat o uyuyordu.tam üzerini örtmek için eğildim ki çalan telefonla sıçrayarak kalktı ve koluma çarptı.hrmen açıp kulağına götürdü.bu hali beni tedirgin etmiş ve korkutmuştu."Ne var? Noldu?"
Kalkıp yangın merdivenine yürürken ben konuşmalara kulak kabartmaya çalışıyordum.hattın ucundaki adam;
"Bir sorunumuz var."diyordu.
Sonrasını duymadım tabi.eren aniden;
"Nedemek kabul etmiyor! Hakan abinin talimatı olduğunu söylemedinmi?"dedi canı sıkılmış bir şekilde.
"Sana dediğimi yap! Bir dahada beni bunun için arama.madem kendi başına hareket etmekte kararlı, sende onun gölgesi ol."
Karşıdakinin ne dediğini duyamıyordum.ama erenin çıkışmasından anladım ki bu konu ciddiydi.telefonu kapatıp bana baktı.
"Sen uyumuyormuydun?"
"Kitap okuyordum ve bitti.sorun ne?"
"Yok bir şey."
"Kimdi o?"
"Kimse!"
"Hayaletlemi kavga ediyordun eren! Hakan abi dedin ne oluyor?"
"Hakan abinin kız kardeşi tehlikeli biriyle takılıyor.bendende onu izletmemi istedi.ama o her konuşmamızda beni tersleyip takmadı aptal ufaklık!"
"Kaç yaşında?"
"On dokuz."
"On dokuz yaşındaki bir kız sana kafa tutuyor,seni azarlıyor öylemi?ozaman o ufaklıga deki burası özgür bir ülke ama kötü adamlar için değil!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ ROL SERİSİ *ADI AŞK OLSUN*(DÜZENLENİYOR)
RomanceSINIRLAR AŞMAK İÇİNDİR,KURALLAR ÇİĞNENMEK İÇİN. HAYATTA HERŞEYİN BİR NEDENİ VARSA; "BENDE SANA AŞIK OLABİLİRİM". "YOL GÖSTERİCİM SANA AŞIĞIM". YANLIŞ ROL SERİSİ-ADI AŞK OLSUN...