KONU SEN OLUNCA ÖLÜME BİLE GİDERİM!

164 64 7
                                    

ECE

kurtarılan mallar arabalara yüklenirken denize bakmayı sürdürdüm.uluç yanımda huzursuzca nefes alıp veriyordu.en az onun kadar öfke doluydum ama olaya farklı açılardan bakmayı deniyordum.eren bana zarar verecek hiç bir şey yapmazdı bundan emindim.o sırada bir araba sesi ile döndük.tunay ve fehmi amca arabadan inerken şok içinde depoya bakıyordu.fehmi amca gelip omzuma dokundu.

"iyimisin kızım?"dedi.

"değilim fehmi amca! emeklerimiz bir kül halinde havada uçuyor."dedim.

tunay uluça bakıp;

"bu işle bir alakanız varmı?"diye sordu.

hemen aralarına girip,"hayır tunay bana zaten uluç haber verdi."dedim.

bu ilk işimdi ve ilk işimde de muhtemelen ereninde içinde olduğu bir sebepten başarız olmuştum.toyca davranıp davranmadığımı sorgulamaya başladım.

"bunu düzeltecekmisin?"dedi uluç.

güldüm."neden sen yapmıyorsun?"

"çünkü sen suçluları benden daha iyi biliyor ve tanıyorsun."dedi iğneliyici tonda.

"hakanı bulup hesap sorma işini istediğin gibi yap.ben başka biriyle görüşeceğim.fehmi amca toplantıyıda iptal et."dedim ve arabanın anahtarını tunayın elinden aldım.

ben arabaya binerken şaşkın gözler arkamda kalmıştı.böyle bir durumda tek yapabileceğiniz,muhtemelen onun olayı olduğunu düşünmek olurdu.eren böyleydi.onun meseleleri,davaları,sorunları herşey onundu.gittiğim talihsiz yoldan beni çekip çıkarmıştı.şimdi onunla karşı karşıya gelmek istemiyordum.telefonumun zil sesiyle başımı çevirip koltukta ki telefona baktım.eren arıyordu.açıp kulağıma götürdüm.

"toplantıyı iptal mi ettin?"dedi sert bir tonla.

"sizin mekana gidiyorum.oraya gelirmisin?"dedim.

"ne işin var orada?"diye sordu.

"eren lütfen gel."diyip kapadım.

biraz daha gaza basarak arabaları solladım.on beş dakika sonra mahalleye ulaşmıştım.jipi parkedip arabadan indim.deponun kapısını itikleyip derin bir nefes aldım ve adım attım.hepsi oradaydı.koltuklarda oturmuş gülüşüyorlardı.ayak seslerim ile hepsi başını çevirip bana baktı.hakan sanki hiç şaşırmamış gibiydi.şimdi güvenliğim konusunda endişelerim vardı.onlara hatta bahara bile güvenmiyordum artık.hakan şampanya bardağını bana doğru kaldırıp;

"seni bekliyorduk bizde."dedi.

kaşlarımı çatıp yüzüne yaptığı şeyi vurmak için güç toplamaya çalıştım.bahar o sırada yanıma gelmişti.bana dokunmaması için geri çekildim.tuğçe ise oturduğu yerden beni inceliyor ve hayal kırıklığıymışım gibi suratını büzüştürüyordu.

"buraya neden geldiğimi bildiğinden eminim.bana tek geçerli bir cevap verme hakkın var.bunu yapan sizmiydiniz?"dedim.

yunus ve tilkide hakanın arkasına geçince onlara alaylı bir ifadeyle buruk bir gülümseme yolladım.

"yoksa köpeklerine mi sormalıyım?"dedim ve onları işaret ettim.

tilki üzerime yürüyecekken hakan onu durdurdu.

"sana hiçbir cevap vermek zorunda değiliz ama illede geçerli bir cevap bekliyorsan erene sormaya ne dersin?"dedi.

dişlerimi sıkıp;

"erenede soracağım."dedim.

hakan ofise girerken yunus ve tilkide onu takip etti.bahar ise hala bana açıklama yapmaya çalışıyordu.susması için elimi kaldırdım.

YANLIŞ ROL SERİSİ *ADI AŞK OLSUN*(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin