EREN
evin önüne kamyonu parkettik.başak sızlanıyordu çünkü eceyi başından beri sevmemişti sevmesi için sebep yoktu.çünkü ben bile ona her fırsatta neden yardım ettiğimi bilmiyordum.
"Tilki sen biraz elektriklerle oyna ben içeri giriyim."
Tilki ağzını kapatan bezi indirdi ve dudaklarını konuşmak için araladı.
"On dakika yetermi?"
Başımı salladım.elektrikler kesilmeden bir kaç dakika önce içeri girmistim hizmetliler mutfaktaydı.salondaki büyük masaya baktım ece arkası dönük oturuyordu.ışığın kesilip odanın karanlık olmasıyla eceyi kaldırdım.korkudan vücudu titriyordu ağzını kapatmasam bağıracaktı ve birkaç kez parmağımı dişlemişti!odaya çıkıp kapıyı kilitledim.beni gördüğüne okadar şaşırmıştıki ağzını biraz daha açık tutarsa sinek girebilirdi.
"erennn!!!"
"parmağımı ısırdın ah tanrım."
"sen burda bir dakika kafayımı yedin sen be?"
"bu yemekten sıkılmış olacağını düşündüm ve seni almaya geldim."
Şaşkınlığını korumaya devam etti.etrafa bakındım şuan karanlıkta olsakta odadaki tanıdık koku eceye ait olduğunu belli ediyordu.
"Nasıl çıkıcaz?"
O sırada tilki içeri girdi ece korkudan sıçradı.
"Şöyleki durumu türk filmine bağlayacağız."
"Nasıl yani?"
dolabı açtım ve çarşaf aramaya başladım.elbetteki bunu herzaman yapmıyordum bir kızın evine girip onu gelecekteki kocasından korumaya çalışmıyordum bu sadece eceye özeldi neden özeldi onu bile bilmiyordum bu yüzden bu soruyu es geçmeliyiz..tilki ve ece bana bakmaya devam ederken elime geçirdiğim çarşafları alıp düğümlemeye başladım uzun olduğunu hissettiğimde ikisine döndüm.
"şimdi tilki buradan yunusta aşşağıdan tuttuğunda inebiliriz."
"saçmalama." dedi gülerek.
"çok ciddiyim."
"kendini örümcek adam falanmı sanıyorsun?"
"seni tutamayacağımımı düşünüyorsun çırak?"
"sana sarılarak ordan inmemi bekleme."
"burda durursak yakalanırız."
tilkiye baktı ve çaresiz olduğunun farkına vararak işimizi yapmamıza izin verdi.izin vermesede yapacağımı biliyordu.çarşafa asıldım ve onu belinden çekip kendime bastırdım.çok fazla gergindi oysa erkeklerle kızlarla anlaştığından çok daha iyi olduğunu sanıyordum.
"sakin ol."
"sakinim."
"evet tırnakların avcumu delmek üzere."
elini hızla çekmeye çalıştığında dengesini kaybetti ve başı omzuma düştü.doğrulmadı sabit bir şekilde öyle kalmayı tercih etti çünkü şuan olduğundan çok daha iyi hissettiğine eminim.aşşağı indiğimizde tilki elektirik işini halledip kamyona atladı.başak ters ters bakarken yunus ve bahar ön tarafa geçti.
"seni bizim mekana götürüyoruz."
"bunu yapmak zorunda olmadığını biliyorsun değilmi?"
gülümsedim,"evet biliyorum."
başak öbür taraftan,"bütün gece bekleyecek zamanımız yok,"dedi.
arkama dönmedim ece omzumun üzerinden baktı.başağı gördüğünde yüzünde bir öfke belrdi ifadesi soğuklaştı ve bana doğru eğilip fısıltıyla;

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANLIŞ ROL SERİSİ *ADI AŞK OLSUN*(DÜZENLENİYOR)
RomanceSINIRLAR AŞMAK İÇİNDİR,KURALLAR ÇİĞNENMEK İÇİN. HAYATTA HERŞEYİN BİR NEDENİ VARSA; "BENDE SANA AŞIK OLABİLİRİM". "YOL GÖSTERİCİM SANA AŞIĞIM". YANLIŞ ROL SERİSİ-ADI AŞK OLSUN...