"Off nerede bu dosya ya!" Mouse üzerindeki parmağını biraz kaydırdı ve ekranı aşağı indirdi. Bir türlü dosyalarını bulamıyordu.
Annesi ve babası bir davete gitmek için evden çıktıklarında Jimin de fırsattan istifade ders çalışmak istemişti ama bir türlü gerekli dosyaları bulamıyordu!
Koyma olasılığı yüksek dosyaları ikinci defa incelerken odasının kapısı çalmıştı. Ebeveynleri evde olmadığından ve hizmetlilerin çoğu gittiğinden kimin gelebileceğini düşünüyordu.
Ekranda dolaşan gözlerini kapıya çevirdi. Masadan kalkarak kapıya ilerledi ve kolu indirerek açtı.
Karşısında yorgun sevgilisini görmesiyle gözlerinin parlaması bir olmuştu. Dudaklarından minik bir sevinç nidası çıkararak parmak uçlarında yükselmiş ve kollarını sevgilisinin boynuna sarmıştı.
Günlerdir sevgilisiyle onun işleri ve kendisinin de dersleri yüzünden buluşamıyorlardı. Onu çok fazla özlemişti.
"Seni çok özledim." Burnunu sevgilisinin boynuna gömmüş, derin bir nefes çekmişti. Evini bulmuş gibi beline yerleşen ellerle gülümsemesi genişledi.
Bir süre sarılmalarının ardından Jimin geri çekilmiş, kapının önünü açmıştı. İçeri girmesini beklediği alfa öylece kapıda beklemeye devam ettiği sırada dudaklarını aralamış ve ne olduğunu sormuştu.
Gözlerini bile kırpmadan üstüne bakan adamla kaşlarını çatmış ve bakışlarını aşağı indirmişti. Üzerindeki açık gül kurusu göğüs kısmı dantelli, göbeğini kapatmayan ve kalçalarının biraz üstünde biten şortlu geceliği görmesiyle yanaklarına kırmızılıklar hızla akın etmişti.
Minik bir adımla kapının arkasına geçerek vücudunu saklamış, gülümseyerek içeriyi işaret etmişti. "Geçsene, kapıda kaldın."
Kendisine gelerek içeri giren alfa, omegasının elinden kapıyı kurtararak kapatmıştı. Duvara yaslanmış minik adama eğilerek dudaklarına bir öpücük kondurdu. Bu dolgunluklara aşıktı.
"Ne güzel bir gecelik bu böyle." Gerilmiş dudakları ve çoktan yerine gelmiş keyfiyle konuştu. Elleri ince beli tekrardan sararken başı da mis kokulu boyna ilerlemişti.
"Annem denemem için vermişti, çıkarmayı unutmuşum." Ellerini geniş omuzlara yerleştirerek gözlerini kapatmıştı.
"Sana bunlardan daha fazla almalıyız." Her kelimesinde çıplak tene değen dudaklarıyla kafayı oynatacak gibi hissediyordu. Daha fazla kayıtsız kalamadığında ise dilini çıkarmış ve mührün üzerini yalamıştı. Ağzına yayılan tatlı limon tadıyla odaya bir hırıltı salarak beyaz teni ısırdı.
"A-ah." Yüksek sayılamayacak şekilde inleyen omegasıyla dişleri arasındaki deriyi bırakmış, üzerine bir öpücük bahşettikten sonra biraz geri çekilerek eserine göz gezdirmişti.
Salyasıyla kaplanmış ve diş izlerini taşıyan beyaz boyunla yüzünü kocaman bir gülümseme esir aldı. O bölgeye tekrar sulu bir öpücük bırakarak sevgilisini kucağına aldı.
Otomatik olarak beline dolanan bacakları okşadı ve sevgilisinin dudaklarına masum bir öpücük kondurdu.
Omegasının yumuşak yatağına oturup sırtını yatak başlığına yasladı ve minik bebeğini kucağına güzelce yerleştirdi. Günlerdir burnunda tüten omegası şimdi burnunun dibinde olduğundan hem kurdu hem kendisi çok mutluydu.
Jimin oturduğu rahat kucakta biraz ileri kayarak sevgilisine iyice yaklaştı. Elini keskin çeneye atarak uzamaya başlayan sakalları okşadı. Sevgilisine söylediği günden itibaren alfa sakal bırakmaya başlamıştı.