2 | "Eski ve yaşlı bir tekneye neden bu genç gözüken ismi taktın?"

7.5K 1K 1.6K
                                    

Yorumlarınızı kendinize saklamayın lütfenn

Minho balık dolu kahverengi kasayı Jisung'ın kucağına tutuşturmuş, limana çıkarmasını söylüyordu. Jisung ise oldukça zorlanmıştı. Vücudundaki yaralar sızlıyordu. Bu gözlerini doldururken yine de işini yapmaya çalışıyordu.

"Çok yavaşsın. Hızlan!"

Minho'nun gür sesini duyduğunda ufakça yerinde sıçramıştı. Başını onaylarcasına sallayarak sınırlarını zorlamaya başladı.

Son kutuyu da limana indirdiklerinde Jisung tam derin bir nefes almıştı ki Minho onu sırtından iterek tekneden limana doğru düşmesini sağlamıştı. Kendisi de arkasından atladığında zorlanmadan bir kasa alıp tekrar Jisung'ın kucağına bıraktı.

Elini üstündeki lacivert gömleğe silip işaret ve baş parmağını dudakları arasına koyarak yüksek sesli bir ıslık çalmıştı. Bunu yapmasını beklemediği için Jisung neredeyse kollarındaki büyük kasayı yere düşürmek üzereydi. Son anda toparladığında Minho'dan ölümcül bakışlar kazanmıştı.

Islığı duyan birkaç kişi- çoğu gençlerdi- Minho'nun teknesinin etrafına toplanmış. Paralarını vererek balıkları kendi tezgahlarına taşımaya başlamışlardı. Jisung hala ne yapması gerektiğini bilmez bir şekilde para sayan Minho'ya bakıyordu. Dakikalarca öyle kalmıştı. Kolları kopacakmış gibi hissediyordu.

Bir süre sonra kasa kalmadığında Minho Jisung'ı sırtından itekleyerek konuştu. "Yürü."
Çarşının içine girerlerken eliyle önlerindeki yolu işaret etmişti. "Bu yolu iyi öğren. Bundan sonra sen gidip geleceksin."

Jisung kafasını sallayarak onayladı. Etrafını inceleyerek kafasına kazımaya çalışıyordu yolları. Yan yana dizilmiş, tahta, iki katlı evler yok boyunca uzuyordu. Birkaç ara sokağa girdiklerinde sonunda gelmiş olmalılar ki Minho eliyle önünde durdukları tahta kapıyı iterek içeriye girmişti.

Jisung da onu takip ederek neredeyse suratına çarpacak olan kapıdan bir hışımla kaçtı. Sırtını duvara çarpmıştı. Yüzünü buruşturarak önündeki bedeni takip etti. Gözlerini etrafta gezdirdiğinde bir şaraphanede olduklarını anlamıştı.

Etraf loş bir ışıkla aydınlatılmıştı. Tahta masalar rastgele dağılmış, aynı şekilde her yerde tahta, büyük fıçılar duruyordu. İleride tam karşıda ise şarapların duvar boyunca dizilmiş olduğu bir bar kısmı vardı. Siyah ve bordo renkleri ağırlıklıydı.

Minho bar taburelerinden birine otururken Jisung'a önündeki tezgahı işaret etti. "Buraya bırak."

Jisung kafasını onaylar biçimde sallamış, kollarını uyuşturan kasayı bırakmıştı. Etrafını incelemeye devam ederken siyah saçlı bir genç elindeki beyaz mendille bir şarap şişesini silerken onlara doğru geldi.

"Hoş geldin, dostum!"

Minho bir baş sallamasıyla selam vermişti arkadaşına. Changbin o sırada arkadaşının yanında dikilen çocuğu görmüş, yüzüne bir sırıtma yayılırken konuşmuştu. "Almışsın."

Minho gözlerini devirdi. "Mecbur kaldım." Sonra da Jisung'a dönerek konuştu. "Ne dikiliyorsun? Otur."

Jisung onunla konuşulduğunu anladığında hemen Minho'nun yanındaki yüksek tabureye oturmuştu.

Changbin elindeki şişeyi arkadaki boşluklardan birine dikkatlice yerleştirip elinde küçük bir kutu şarapla tekrar onların yanına gelmişti. Kutuyu Minho'nun önüne koyarak balık kasasını alması için bir çalışananı çağırmıştı. Koku fazla yayılsın istemiyordu.

Sonra da Minho için bir bardağa koyduğu içeceği ona verdi. Minho hiçbir şey söylemeyerek beyaz sıvının boğazını yakıp geçmesine izin vermişti.

Hook Approach 𖤐 /MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin