Önceki bölümü okuduğunuza emin olun lütfen
Bir de dilenci değilim biraz yorum yaparsanız sevinirim cnmlar
🌬~
Serin güz meltemi, şapkasını inatla çekip almak isterken genç balıkçı; iki eliyle şapkasını tutmuş pıtı pıtı koşturarak limana giden yokuş aşağı yolu iniyordu.
Taşlı yola çıktığında kasabaya doğru ilerledi. Bir süre sonra görüş açısına giren kapıyla ellerini dizlerine koymuş, birazcık soluklanmıştı. Oksijene muhtaç ciğerlerine derin bir soluk gönderip doğrularak kapıyı açtı.
Kapı açıldığında kulaklarına çarpan zil sesi kalabalığın bardak tokuşturma, kahkaha seslerine karışmıştı. Bakışlarını mekanda gezdirip sağ tarafta köşedeki masada durdurdu ve o tarafa yöneldi.
"Minho hyung!"
Jisung, elindeki zarfı Minho'ya doğru uzatmış, ardından koştuğu için yorgun bedenini Minho'nun diğer yanındaki sandalyeye atmıştı. Minho kaşları çatık bir şekilde zarfı açarken, Felix ise Minho'nun kolunun altından çıkarak Jisung'a yanaştı. "Selam Sung! Nasılsın?"
"İyiyim Felix, sen?"
"Eh işte, bizim gemi biraz gergin şu sıralar."
Changbin güldü. "Sizin geminin gergin olmadığı bir zaman mı var ki?"
Felix ona gözlerini devirmişti cevaplamadan hemen önce. "Öyle deme Changbin, bu seferki çok farklı."
Jisung merakla Minho'yu izlemeyi bırakmış, Felix'e dönmüştü. "Ne oldu ki?"
"Kaptan, bir balıkçıyla kavga etti dün." Minho'nun dikkatini bu cümle çekerken elindeki kağıdı zarfa geri koyarak ceketinin cebine yerleştirmişti.
"Kimle ve neden?" Arkasına yaslanıp yanındaki çilli çocuğa döndü.
"İnsanlarla beni mi çekiştiriyorsun Felix?" Seungmin, Changbin'in yanındaki sandalyeyi çekip otururken tayfasına sinirli bakışlarını göndermişti. Felix omuz silkti.
Changbin ise alayla gülüp yanındaki bedene doğru dönmüştü. "Yine kimi kızdırdın?"
Seungmin, gözlerini devirdi ve bakışlarıyla bir şarap bardağını işaret etti. "Hırsızın hiç mi suçu yok Changbin?" Changbin, ayaklanarak Seungmin'e bir bardak beyaz şarap uzatmıştı.
Felix kaptanını onayladı. Tam konuşacaktı ki Seungmin eliyle onu durdurdu. "Tam sefere çıkacağım, teknesini gemimin ağzına sokmuş! Kibarca uyardım, tersledi beni."
Bardağından bir yudum almıştı. "Neymiş, gayet normal duruyormuş, iyi bir kaptansam gemiyi çıkarmak sorun olmamalıymış."
"Büyük sorun o zaman desene." Changbin güldüğünde Felix, onun omzuna bir tane vurmuştu. Seungmin ise onu görmezden geldi. Jisung'ın "Kimmiş?" sorusunu düşünüyordu.
"Adını bilmiyorum. Onun yüzünden seferi iptal etmek zorunda kaldım. Tartışırken yola çıkmam gereken zamanı kaçırmışız." Yumruğunu sıkıp şarabından bir yudum daha almıştı. Changbin derin bir nefes verdi. "İyi ki benim şaraplarımı önceden almışsınız."
O sırada Felix elini çenesine yaslayıp tavanı izlerken aklına bir şey gelmiş gibi yerinden sıçramıştı. "Hah! Chen miydi Chan mıydı, öyle bir şeydi adı. Fazla yakışıklıydı."
"Ha? Chan hyung mı?" Jisung şaşkınca Felix'e döndü. "Chan hyungın kavga ettiğini ilk kez duyuyorum."
Minho alayla güldü. "Kıçımın yakışıklısı."
Changbin de bu lafta takılı kalmıştı. "Merak ettim şimdi, kimmiş bu Chan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hook Approach 𖤐 /Minsung
Fanfiction(TAMAMLANDI.) Ağır botlarının, teknesinin tahta zemininde çıkardığı sesler eşliğinde karşısında titreyen çocuğa yöneldi Minho. "JISUNG SENİ ÖLDÜRMEMEM İÇİN BİR SEBEP SÖYLE!" "IMM-ŞEY-BİLMİYORUM." - 'Mariners Apartment Complex' isimli ficte geçen Mi...