Önceki bölümü okuduğunuza emin olun lütfen 🙏
🎆 ~
Jisung elinde bitmek üzere olan sarı pamuk şekeri yemeye devam ederken, hava kararmıştı. Her yer turuncu ışıklarla aydınlatıldığından aynı gün batımı gibiydi etraf.
Changbin, Hyunjin'le derin bir sohbete dalmışken Jisung yanında oturan Jeongin'i dürttü. "Jeongin? Dilek dilemeye gidelim mi?"
Jeongin, parlayan gözlerle az ilerideki, çocukların etrafında koşuşturduğu küçük bir süs havuzuna eşlik eden çeşmeye baktı. Sonrasında Jisung'ı onaylamış, haber vermek için kaptanına dönmüştü.
Jisung da bir yandan ayaklanırken Minho onun bileğini yakalayıp meraklı bakışlarını yüzüne çıkardı. "Nereye?"
"Jeongin'le çeşmeye gideceğiz hyung." Minho, kafasıyla küçük olanı onayladıktan sonra onu bırakmıştı. Tekrar önüne dönüp sohbete devam etti. O sırada Jeongin de kalkmış Jisung'ın peşi sıra ilerlemeye başlamıştı.
İkisi birlikte süs havuzunun başına gelmişlerdi. Jisung, kafasını kaldırıp yukarıdaki çeşmeye baktı. Elini kaldırıp akan suyun altına tuttuğunda buz gibi suyun avucuna çarpıp etrafa sıçraması bir olmuştu. Jeongin, "Hey!" diyerek Jisung'ın elini suyun altından çekmesi için itmişti. Islanmak istemiyordu.
Jisung ise gülmüş, ardından cebindeki gümüş renkli bozukluklardan çıkarmıştı. Jeongin de aynısını yaptığında ikili bir süre birbirlerine baktılar.
"Ne dileyeceksin?"
"Ne dileyeceksin?"
Aynı anda konuştuklarında ise gülmeye başlamışlardı. Jeongin tam cevap vermek üzereydi ki Jisung işaret parmağını kendi dudakları üstüne bastırıp "Şşşh, söyleme yoksa gerçek olmazmış." diyerek az önce yanındaki kadınlardan duyduğu bilgiyi paylaşmıştı. Jeongin gülüp arkadaşını onayladıktan sonra çeşmeye doğru dönmüştü.
Jisung, elindeki bozuk parayı avuçları içerisine alarak gözlerini kapattı. Ne dilemesi gerektiği hakkında bir fikri yoktu. Fakat gerçek olacağına inancı tamdı, bu yüzden dileğini iyi seçmesi gerekiyordu. Ne dilediğini bilmiyoruz, söylerse gerçek olmazmış çünkü. :)
Jisung, dileğini dileyip gözlerini açtıktan sonra gümüş renkli parasını küçük süs havuzunun içindeki testilerden birine atmaya çalışmıştı. Para suda süzülürken testinin içine girmesi için boynundaki hac kolyesini sıkıca tutmuş, bildiği tüm duaları okumaya başlamıştı.
Para, testinin kenarına çarpıp içine girdiğinde Jisung sevinçle bir çığlık attı. Jeongin de kendi parasını isabet ettirebilmiş olacaktı ki ikili mutlulukla birbirlerine sarılmışlardı.
Etraflarındaki çocukların gürültüsüyle birlikte su savaşının artması sebebiyle yüzlerindeki gülümsemeyi silmeden tekrar sokağa doğru ilerlemişler, masalarını bulduklarında keyifle oturmuşlardı.
Diğerleri o sırada Changbin'in getirdiği şaraplarını yudumluyorlardı. Hyunjin, yanına oturmakta olan Jeongin'in omzuna kolunu atıp geriye yaslanmıştı.
Bir süre diğerleriyle sohbet ettikten sonra müziğin bu tarafa gelmesiyle Jisung, masadaki koluna yasladığı kafasını kaldırmış, Felix'le göz göze gelmişti. Çilli genç gülümsemeye başlarken ayağa kalkmıştı. Bir elini Jisung'a diğerini Jeongin'e uzattı. "Dans edelim!"
Jeongin başta reddedip utansa da Jisung'ın ısrarlarına dayanamamıştı. Üçü birlikte büyükleri masada bırakıp neşeyle dans edenlerin arasına karışmışlardı.
Felix gür kahkahalarının havaya karışmasına izin verirken Jeongin'in elinden tutmuş, hem onu hem kendini döndürüyordu. Jisung ise orada karşılaştığı Chan Mi Hanım'la birlikte dans ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hook Approach 𖤐 /Minsung
Fanfiction(TAMAMLANDI.) Ağır botlarının, teknesinin tahta zemininde çıkardığı sesler eşliğinde karşısında titreyen çocuğa yöneldi Minho. "JISUNG SENİ ÖLDÜRMEMEM İÇİN BİR SEBEP SÖYLE!" "IMM-ŞEY-BİLMİYORUM." - 'Mariners Apartment Complex' isimli ficte geçen Mi...