Hook Approach 𖤐 /Minsung

14 | "İyi oldu sana."

Oy sınırı: 58
Yorum sınırı: 250

⚓️🐙

Jisung elindeki zarfı masaya atıp yutkunarak arkasını dönmüştü. Pekala bu pek iyi bir fikir sayılmazdı çünkü bunu yapmasıyla Minho ile burunları birbirine sürtmüştü.

"B-ben, şey..."

Büyük olan gözlerini sıkıca kapatmış, sinirlerini kontrol etmeye çalışıyordu. Jisung da Minho'nun yüzüne bakmamak için kafasını eğdiyse de bu sefer çıplak üst vücuduyla karşılaşmış ve büyüğü ona çok yakın durduğu için utançla kızarmıştı.

"Ö-özür dilerim, ben s-sadece..."

Genç balıkçı gürültüyle iki elini Jisung'ın yanlarından arkasındaki masaya yasladı. Çıkan ses küçük olanın yerinde sıçramasına sebep olmuştu. Bu sırada Minho'nun saçından damlayan sular Jisung'ın yüzüne ve tişörtüne geliyordu.

"Sakın bir daha benden izinsiz eşyalarımı karıştırma. Duydun mu?" Dişlerini sıkarak konuştu.

Hızla kafasını onaylar biçimde sayamayacağı kadar çok salladı Jisung da.

"Duydun mu dedim!?"

"Evet, d-duydum hyung."

Minho titreyen bedenden bir adım uzaklaştı, ona üstten bir bakış atarak dolabının önüne geçti.

Jisung ise dolu gözlerini Minho'nun sırtında gezdirip kapıya doğru adımlamıştı. Neden her şeye bağırmak zorundaydı ki? Tamam, kendi yaptığı iyi bir şey değildi ama yine de kalbi kırılmıştı.

"Bekle." Minho'nun sesiyle olduğu yerde durdu. Dolu gözleri gözükmesin diye kafasını eğdiyse de karanlık olduğu için vazgeçerek tekrar ona baktı.

Genç balıkçı kendi dolabından aldığı tişörtlerin birini Jisung'a doğru fırlattı. Küçük olan tişörtü havada yakaladığında meraklı bakışlarını hyunguna çıkarmıştı.

"Üstün ıslandı, değiştir hasta olma."

Jisung kafasıyla onu onaylayıp kendini dışarı atmıştı. Kendi odasına doğru adımlayıp Minho'nun verdiği tişörtü giydi ardından kendini yumuşak yatağına bıraktı.

Zarfta ne yazdığını hala deli gibi merak ediyordu, Minho ona birkaç gün içinde söylemezse bu sefer evde olmadığından emin olup bakacaktı ne yazdığına.

Gözleri uykunun bastırmasıyla ağır ağır kapanmıştı, yarın erkenden kalkıp ava gideceklerdi bu yüzden hemen uyumaya çalıştı.

Sabah olduğunda her şey aynıydı, ikili avlarına çıkmış; işlerini hallettikten sonra yine evlerine gelmişlerdi. Jisung'ın yaptığı yemekleri yemişler ve biraz vakit geçirdikten sonra yeni bir gün için uyumaya hazırlanmışlardı. Ah bir de Jisung zarfta ne yazdığını sonunda öğrenmişti. Tüm gün Minho'nun başının etini yemişti tabii orası ayrı.

Kai, hafta sonu gemisinde vereceği özel bir davet için davetiye göndermişti. Jisung bunu öğrenir öğrenmez havalara uçmuştu. Davette ne giyeceği ise bir muammaydı. Cuma günü birkaç kıyafet satın almalıydı.

—

Ertesi gün Jisung ve Minho, limana doğru yoldaydılar. Jisung, süslediği duvara yeni stickerlar yapıştırıyor; bir yandan da Darwin'le olup olmadığı hakkında ufak tartışmalara giriyordu.

Sonunda işi bittiğinde güverteye çıktı, bu sırada tekne de limana yaklaşarak durmuştu fakat bir sıkıntı vardı. Minho sinirle kabinin kapısını açmıştı, o kadar hızlı ve sertti ki kapı arkadaki duvara çarpmış, Jisung'ın korkmasına sebep olmuştu.