Kai, gemisinin neredeyse her yerinin dolu olduğunu hesaba katmamış olacak ki Minho ve Jisung'a küçük bir oda verdiği için defalarca özür dilemişti.
"Kai yeter artık, bizim için sorun değil."
"Gerçekten çok mahcup hissediyorum. En azından sabah size bir kahvaltı ısmarlamama izin ver."
Minho burun kemerini sıkarak başıyla arkadaşını onayladı yoksa biliyordu sabaha kadar kendi kendini yerdi Kai.
Kai rahatlamış bir şekilde tahta kapıyı açarak dışarı çıkarken konuştu. "İyi geceler."
"İyi geceler!" Jisung gereksiz yüksek bir şekilde söylemişti. İlk defa bir korsan gemisi görüyordu. Gemi aşırı büyüktü. Kai'nin küçük dediği oda bile neredeyse evdeki odasından büyüktü.
Minho ceketinin üstündeki kemeri çözerken Jisung ise güverteye bakan yuvarlak pencereden hala çalışan adamlara bakıyordu. Hayran olmadan edemedi. Sürekli çalışıyorlar gibiydi. Hoş çalışmasalar Kai hiçbirinin gözünün yaşına bakmazdı. Tabii Jisung bunu bilmiyordu. Onu çok sevmişti.
Ayrıca Kyungsoo'yu da çok merak ediyordu. Bir an önce tanışmak istiyordu.
O düşüncelere dalmış, dışarıyı izlerken Minho çoktan kendini yatağa bırakmıştı. Odada bir yatak vardı.
Minho elinin tersini alnına yaslayarak derin bir nefes verdi. "Ne yapıyorsun orada? Yat artık."
Jisung yavaşça camdan çekilerek odanın içinde bakışlarını gezdirmişti. Derin bir nefes alıp üzerindeki kahverengi ceketi çıkardı. Yastık haline getirip tahta zemine koyarak bedenini üstüne bıraktı.
Minho sesini çıkarmamıştı. Onun yerine duvara doğru dönerek gözlerini kapattı.
Jisung çok heyecanlı olduğu için uyuyabileceğini sanmıyordu ama gürültü de yapmamalıydı. Minho ona kızabilirdi.
Büyük olan tekrar yerde yatan Jisung'a doğru dönerek ona baktı. Ceketini çıkardığı için üstünde sadece beyaz saten bir gömlek vardı. Gözlerini devirdi ve üstündeki yorganı Jisung'a attı.
"Hasta olmanla uğraşamam."
Jisung kendini adeta bir tırtıl edasıyla beyaz yorgana dolamıştı. "İyi geceler Minho hyung."
Minho cevap vermedi. Onun yerine gözlerini kapatmış, uyumak için çabalıyordu.
—
Sabah olduğunda Jisung, sürekli erken kalkmaya alıştığı için ilk uyanan olmuştu. Yuvarlanarak kendini sardığı yorganı açtı. Ve kafasını duvara çarpmasıyla durdu. "Ah!"
Elini hemen ağzına kapatarak uyuyan Minho'yu kontrol etti. Hala uyumaya devam ettiğini gördüğünde ise rahatlamıştı.
Ayağa kalkarak esnedi. Güneş, yeni doğduğunu belli edercesine görkemli gemiye turuncu ışıklarını göndermeye başlamıştı. Martılar fazla olmasa da etraftaydı.
Jisung yerdeki yorganı alıp yatakta uyuyan Minho'nun üstüne örttü yavaşça. Sonra ise sessizce odadan çıkmıştı.
Önüne serilen kahverengi koridoru inceledi. Bir sürü kapı vardı. Bunların ne olduklarını merak etmişti. Burada kalan başkaları da mı vardı yoksa? Sessiz olmaya çalışarak merdivenlerden güverteye çıktı. Soğuk havayı hissedince ceketini almayı unuttuğunu hatırladı. Geri dönmek için hamle yaptığında güverteden gelen sesler dikkatini çekmişti. Etrafta çalışan birkaç yapılı adam vardı.
İçlerinden bir tanesi ellerini arkada birleştirmiş, güverteyi temizleyen birkaç adama bağırıyordu. Ağır adımlarla ilerleyip gemide hayati önem taşıyan ahşap ve iplere baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hook Approach 𖤐 /Minsung
Fanfiction(TAMAMLANDI.) Ağır botlarının, teknesinin tahta zemininde çıkardığı sesler eşliğinde karşısında titreyen çocuğa yöneldi Minho. "JISUNG SENİ ÖLDÜRMEMEM İÇİN BİR SEBEP SÖYLE!" "IMM-ŞEY-BİLMİYORUM." - 'Mariners Apartment Complex' isimli ficte geçen Mi...