Önceki bölümü okuduğunuza emin olunnnn
Minho sinirli adımlarıyla tekrar yaptığı işe geri dönmüştü. Eline aldığı kahverengi boş kasayı bir diğerinin üstüne koyarken Jisung'ın hala gelmemesi onu daha fazla sinirlendiriyordu sadece.
Çok geçmeden sırılsıklam bedeni ile görüş açısına girmişti Jisung. Kıyıda oldukları için çıkabilmişti sudan. Minho onun yüzüne bile bakmadan eliyle kabini işaret etti.
"Üstünü değiştir ve hemen yanıma gel."
Jisung Minho'nun göremeyeceğinden emin olarak gözlerini devirmiş, dediğini yapmak üzere içinden söverek kabine ilerlemişti. Elinden geldiği kadar hızlı bir şekilde kabindeki küçük sandığı açıp üstünü değiştirdi.
Tekrar Minho'nun yanına geldiğinde büyük olan eliyle boş kasaları işaret etti. "Diz." Sonra da Jisung'ı orada bırakıp kabine girerek teknesini çalıştırdı. Bir süre sonra okyanusun ortalarına geldiklerinde derin bir nefes verdi Minho. Tekrar kasaları dizmeye bitirmiş çocuğun yanına adımladı.
Minho eline aldığı oltasının ayaralarını yapmaya başlamıştı hemen. Jisung ise yanında dikiliyordu. Ona çok kısa bir bakış atıp ayarladığı oltayı eline tutuşturdu. "Dikkatlice izle, bir kez daha göstermeyeceğim."
Eline aldığı bir diğer oltayı ayarlamaya başladı. Sonunda taze yemlerin bulunduğu kutudan bir solucan alıp Jisung'a uzatmıştı. Jisung parlayan gözlerle hareket eden solucanı izliyordu. Minho ise bir diğer solucanı oltasının ucuna geçirerek Jisung'a göstermişti.
Küçük olan dehşetle Minho'nun sivri metale sapladığı solucana baktı. Bunu yapamazdı. Küçük solucanların ölmesini istemiyordu.
Minho Jisung'ın neden duraksadığını ve gözlerinin hafifçe buğulandığını anlayamamıştı. Anlamaya da çalışmadı. Jisung'ın elini tutup yemi oltaya taktırdı. Minho pek sabırlı bir insan değildi.
Oltasını hafif geriye çekerek mavi okyanusun derinliklerine gönderdi ustaca. Jisung ise solucanı unutmaya çalışıyordu şu an.
Aynı şekilde Minho'yu taklit edip oltasını geriye attığında arkasından gelen ses hiç de iç açıcı değildi. Oltası teknenin ince direklerinden birine takılmıştı ve Jisung geriye doğru sendeleyip yere düşmüştü.
Minho avucunu alnına vurma isteğini bastırarak oltasını sabitledi ve ince direğe doğru ilerledi. Oltayı takıldığı yerden kurtarıp tekrar ayağa kalkmış ve kafasını eğerek elleriyle oynayan bedenin yanına döndü.
"B-ben özür dilerim."
Minho cevap vermemişti. Onun yerine tekrar oltayı Jisung'ın eline tutuşturdu.
Sonunda ikisinin de oltası avı için beklerken aralarında tuhaf bir sessizlik olmuştu. İkisinin de bu sessizliği bozmaya niyeti yoktu. Taa ki Jisung'ın oltası hareketlenmeye başlayıncaya kadar.
Küçük olan yerinde zıplayarak dikkatlice oltasını kavradı. Minho ise odaklanmış bir şekilde onu izliyordu.
Alt dudağını gergince dişleri arasına almış olan Jisung tüm gücüyle oltayı çekmeye başlamıştı.
Gerçekten zor ve güç gerektiren bir işti. Yine de Minho'nun beklediğinden iyi bir iş çıkarıyordu. Eliyle geriye gitmesini söylerken konuştu Minho. "Geri geri yürü ve aniden çekme sakın."
Jisung onu dinleyerek kontrollü bir şekilde geriye doğru yürümüştü. Bir yandan da oltasındaki küçük kolu çeviriyordu. Tuttuğu balık sonunda sudan çıkmış olacaktı ki Jisung'ın uyguladığı güç çok fazla gelmişti. Bu da balığın hızlıca onun suratına çarpmasına sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hook Approach 𖤐 /Minsung
Fanfiction(TAMAMLANDI.) Ağır botlarının, teknesinin tahta zemininde çıkardığı sesler eşliğinde karşısında titreyen çocuğa yöneldi Minho. "JISUNG SENİ ÖLDÜRMEMEM İÇİN BİR SEBEP SÖYLE!" "IMM-ŞEY-BİLMİYORUM." - 'Mariners Apartment Complex' isimli ficte geçen Mi...