Oy sınırı: 28
Yorum sınırı: 803 ay sonra
Martıların kulak tırmalayıcı sesleriyle yeni bir güne uyanmıştı genç balıkçı.
Esneyerek yerinde doğruldu ve turuncu gökyüzünü ne kadar sevdiğini unutarak bir süre manzaraya daldı. Güneşin doğuşunu izlemek ona yaşadığını hatırlatıyordu.
Artık kalkma vaktinin geldiğine karar verdi yoksa Minho ona kızabilirdi. Hızlıca kalktı. Üstüne koyu lacivert bir gömlek altına ise siyah bir pantolon giymişti. Elini yüzünü yıkadı ve mutfağa doğru ilerledi.
Hızlıca yiyecek bir şeyler hazırlamak için işe koyuldu. O sırada Minho da seslere uyanmıştı.
Çok geçmeden kahvaltılarını yapıp teknelerine doğru yola çıkmışlardı. Minho sakince Alice'i çözmeye başladı. Jisung ise kendinin neredeyse üç katı olan ağları taşımaya çalışmakla meşguldü. Minho işini bitirince diz çöktüğü yerden ayaklanmıştı. Tam o sırada arkasından gelen çığlıkla o tarafa döndü.
Jisung, ağlara takılmış bir şekilde yerde oturuyordu. Minho sinirlenmek ve gülmek arasında gidip gelirken derince bir nefes verip küçük olana doğru adımladı.
"Ö-özür dilerim hyung." Jisung ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Her tarafı balık kokmuştu ve ağlardan nasıl çıkacağını bilmiyordu.
"Çalışmaya başlayalı kaç ay oldu hala öğrenemedin, tam bir aptalsın." Minho cıkcıklayarak genç çocuğun yanına çömeldi ve ustaca ağdan kurtulmasına yardım etti. Jisung sonunda özgür kaldığında sevinçle kollarını havaya kaldırmıştı. Minho ise gözlerini devirerek ağları yerine takmaya giderken konuştu. "Yardım et."
Kurtulma kutlamasını bitiren genç hızlıca büyüğünün peşinden ilerledi. Birlikte ağları düzgünce taktılar.
Minho kabinin tahta kapısına ilerleyerek pantolonuna astığı anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Anahtarı masanın üstüne fırlattıktan sonra teknesini harekete geçirdi.
Bir süre sonra geniş maviliğin ortasındaydılar. Büyük olan hızlıca güverteye ilerleyip Jisung'ın yanına gitmişti. Birlikte işe koyuldular.
Yaklaşık dört saat avlanmanın ardından geri dönme vakitleri gelmemesine rağmen geri dönmeye karar vermişlerdi. Bugünün siftahı oldukça iyiydi çünkü.
Tekne tekrardan dalgaların sesleri eşliğinde yola koyulmuştu. Jisung bu sırada güneş tam tepede olduğu için bir şapka takmıştı. Yine de hava birazcık serindi. Güvertedeki kenarlığa yaslanmış gülümseyerek okyanusu izliyordu. İşini çok seviyordu öyle ki ciddi manada eskiden ne olduğunu hatırlamıyordu sanki burada doğmuş gibiydi. Onun yeri okyanus, iskele ve Alice'ti.
Çok geçmeden tekne aborda etmişti. (Aborda: Bir teknenin diğerine veya bir iskeleye yanaşması)
Jisung heyecanla kasalardaki balıkları taşımaya başlamıştı bile öyle ki çok geçmeden Minho da ona katılmıştı. Müşteriler ise her yerdeydi. Kimisi satmak için pazara götürüyor kimisi Minho ile pazarlık yapmaya çalışıyordu.
"Kolay gelsin Jisung." Changbin küçük olana doğru seslenmiş, el sallamıştı. Jisung kocaman bir gülümsemeyle ona bir poşet balık uzattı.
Changbin teşekkür ederek arkadaşının yanına adımlamıştı. Islık çalıp kasaları süzdü. Sonra da elindeki bir şişe şarabı Minho'ya uzattı. "Dostum para almayacaktım ama bugünkü siftah baya iyi gibi." Minho gülerek Changbin'in uzattığı şarabı aldı ve Jisung'ı yanına çağırdı.
![](https://img.wattpad.com/cover/292283195-288-k456285.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hook Approach 𖤐 /Minsung
Fanfiction(TAMAMLANDI.) Ağır botlarının, teknesinin tahta zemininde çıkardığı sesler eşliğinde karşısında titreyen çocuğa yöneldi Minho. "JISUNG SENİ ÖLDÜRMEMEM İÇİN BİR SEBEP SÖYLE!" "IMM-ŞEY-BİLMİYORUM." - 'Mariners Apartment Complex' isimli ficte geçen Mi...