Hook Approach 𖤐 /Minsung

10 | "Bana kızgın mısın?"

Oy sınırı: 43
Yorum sınırı: 150

Küçük beden ağzından sadece birkaç mırıltı çıkarabilmişti. Gözlerini bile açmak istemiyordu, yutkunmak sanki bir işkence gibiydi.

Üstündeki yorganın çekildiğini hissettiğinde otomatik olarak kollarını kendine sarmıştı. Üşüyordu.

Birden havalanmasıyla onu taşıyan bedene doğru sokuldu, sıcaklığını hissetmek istiyordu, üşümesi dursun istiyordu.

Minho kucakladığı bedeni hızlı adımlarla banyodaki beyaz küvete götürerek bıraktı. Çeşmeyi açıp ılık suyu ayarlayarak titremekte olan bedeni ıslattı. Jisung ani gelen soğuklukla çığlık atarak ağlamaya başlamıştı.

"Yerinde dur, ateşini düşürmeliyiz."

"Ü-üşüyorum."

"Biliyorum, birazdan geçecek."

Jisung kollarını kendi etrafına sararak çenesinin titremesini durdurmak amacıyla dişlerini sıkmaya başlamıştı. Minho elini küçüğün alnına değdirdi, ateşinin birazcık düşmüş olduğunu anlamıştı. Suyu kapattı ve üstünün ıslanmasını umursamayarak küçük bedeni tekrar kucağına aldı.

Odasındaki tahta sandalyeye Jisung'ı bıraktıktan sonra onun için birkaç kıyafet koydu yatağının üstüne.

Hala gözlerini açmayan bedeni dürttü "Jisung üzerini değiştir."
Jisung başını onaylarcasına sallayıp üstüne yapışan pijamasını çıkarmaya başladı. Minho ise kendi odasına adımlayıp ıslanan üstünü değiştirdi.

Üzerine siyah bir kazak altına ise kahverengi pantolonunu giydi. Birkaç dakika bekledikten sonra Jisung'ın odasına ilerlemişti.

Jisung üstünü giyinmiş kendini anında yorganın altına atmıştı. Minho gözlerini devirerek yorganı bir çırpıda çocuğun üstünden çekti. Yanına çömelirken elini alnına koymuştu. Eskisi kadar olmasa da hala sıcaktı.

Hızlıca kendi odasına giderek birkaç ilaç aldı ve tekrardan uyumaya çalışan bedenin yanına geldi. Minho'nun anne ve babası kasabanın doktorlarından olduğu için bu konuda ister istemez bilgi sahibiydi.

Jisung'ın yanına çömelip omuzlarından tutarak oturur pozisyona getirmişti. "Jisung, ilaç getirdim, içtikten sonra daha iyi hissedeceksin tamam mı?" Jisung başını sallayarak ağzını açmıştı.

İlacı içtikten sonra tekrardan yatağa devrilmişti. Minho yerinden kalkmadan konuştu. "Birkaç dakika dışarı çıkmalıyım sakın üstünü örtme."

Jisung başıyla onaylasa da çok üşüyordu, ne kadar dayanabileceğinden emin değildi. Minho derin bir nefes alarak kahverengi ceketini üstüne geçirdi ve dışarıya adımladı.

Teknesine doğru ilerlerken aradığı beden görüş açısına girmişti. "Jungwoo."

Jungwoo başını eğerek ona selam verdi, "Günaydın kaptan!" Minho bir kaptan olmamasına rağmen Jungwoo ona hep böyle seslenirdi.

Uzun bedenin önünde adımlarını yavaşlatarak durdu genç balıkçı. Alice'in anahtarını Jungwoo'ya atarken aynı anda konuşmuştu. "Bugün ava benim yerime çık. Yanına Jongho'yu al."

"Bir sorun mu var?" Genç beden kaşlarını çatarak sordu. Minho ufak bir baş sallamasıyla onayladı. "Jisung hasta."

Jungwoo anladığını belirterek başını sallamıştı. Minho ona güveniyordu. Uzun bir süredir Minho'nun yanında çalışmıştı.

Uzun bedene veda ederek ayrıldı ve eve doğru adımlarını hızlandırdı.

Evine ulaştığında içeri girip ağır botlarını bir tarafa çıkardı, kahverengi ceketini tahta askılığa astı ve Jisung'ın odasına doğru adımladı. Jisung yorganı üstüne örtmemişti ama hala titriyordu, bu Minho'nun kaşlarını çatmasına sebep olmuştu. Yavaşça adımlayıp elini tekrardan alnına yasladı anlamaya çalışırcasına. Sanki birazcık daha yükselmişti ateşi halbuki ilaç vermişti, neden düşmüyordu?