Oy sınırı: 74
Yorum sınırı: 300🐬~
Ertesi sabah ilk uyanan Minho olmuştu. Jisung'ı uyandırmamaya dikkat edip ayağa kalkarak gerindi. Her tarafı tutulmuştu, ona sarılan beden rahatsız olmasın diye bütün gece hareket etmeden uyumuştu çünkü. Esneyerek beyaz yorganı hala uyumakta olan Jisung'ın üstüne örtüp odadan dışarıya çıktı.
Geniş koridorlarda yürürken Kai'nin dün onlara gösterdiği lavaboda elini yüzünü yıkayıp odaya geri dönmüştü. Üstündeki kazağı bir çırpıda çıkardığında havalanan saçları alnına dökülmüştü.
"Günaydın Minho hyung." Jisung yatakta oturur pozisyona geçmiş, gözlerini açmaya çalışırken mırıldanmıştı. Minho ise cevaplamadı, giydiği siyah gömleğin düğmelerini iliklemeye çalışıyordu.
Jisung gözlerini açabildikten sonra nerede olduğunu hatırlamış gibi heyecanla ayaklanmış, çabucak elini yüzünü yıkayıp geri gelmişti.
O arada Minho siyah ceketini giymiş, yine siyah kumaş pantolonunu da giyerek kemerini bağlamaya çalışıyordu. Sonunda başardığında yatağa oturmuş, siyah bileklerinde biten botlarını giymeye başlamıştı. Uzun zaman sonra ağır bot giymemek tuhaf hissettirmişti.
Jisung da hızlıca üstünü değiştirdiğinde, yatağı da toplayarak odadan ayrılan Minho'nun peşinden güverteye ilerlemişti. Kai ve Kyungsoo ile güvertede karşılaşmış, birlikte kahvaltı yapmışlardı. Şimdi ise davet saatine kadar vakit öldürmeleri gerekiyordu. Konuşarak geçen bir sürenin sonunda akşam yemeklerini biraz erken olsa da yemişler, gemiye tekrar dönmüşlerdi.
Kai ve Minho davet için hazırlanmış olan güvertedeki kokteyl masalarından birinde sohbet ediyorlardı, Kyungsoo birkaç çalışanla ikramlar hakkında konuşuyordu. Jisung ise Minho'nun yanında dirseğini masaya yaslamış bir şekilde etrafı inceliyordu. Büyüklerin konuştukları şeyler hiç ilgisini çekmiyordu, sıkılmıştı.
O sırada uzamış siyah saçlarını ensesinde toplamış olan bir çocuk masalarına yaklaşmıştı. Jisung çocuğun yüzünü dikkatle incelediğinde bunun geçen geldiğinde ona kaba davranan denizci olduğunu fark etmişti.
Çocuk, Kai'nin önünde yavaşça eğilip onu selamladı. "Aye kaptan."
"Aye Ten. Minho, seni tanıştırmak istediğim kişi denizcim Ten." Eliyle siyah saçlı çocuğu işaret ettiğinde çocuk yine eğilmişti. "Ten, bunlar da arkadaşlarım Minho ve Jisung."
Ten, bakışlarını Minho'dan çekip Jisung'a çıkardığında mahçup bir şekilde eğilmişti. Jisung da ona aynı şekilde eğilerek karşılık vermişti.
"Jisung, yeri değil belki lâkin geçenki olaylar için özür dileme fırsatım olmamıştı senden."
Jisung çocuğun mahçup bakışlarını anlayışla karşılamış, "Önemli değil, Ten." diyerek gülümsemişti.
"Yine de mahçup hissediyorum, sana gözlem kulesini göstereyim mi? Özür mahiyetinde."
Jisung'ın duyduğu şeyle gözleri parlamıştı. "Gerçekten gösterir misin?"
"Hayır, gösteremez." Minho'nun sesi duyulduğunda Jisung tekrar yerine sinmiş, "Ama neden ki? Lütfen, görmek istiyorum." diyerek Minho'nun kolunu tutmuştu. "Hayır dedim Sung."
Jisung dudaklarını büzüp kollarını önünde birleştirmişti. Ten ise ona sevimli bir gülümseme vermiş, "Sorun değil." diyip eğildikten sonra arkasını dönerek güvertede gözden kaybolmuştu.
Minho, Kai ile olan sohbetine geri döndüğünde Jisung ise etrafı incelemeye geri dönmüştü. Konuklar yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı. Kadınlar uzun, zarif elbiseler giymişler, gösterişli şapkalar takmışlardı. Erkekler ise takım elbiseleri ve jilet gibi saçlarıyla bir o kadar şıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hook Approach 𖤐 /Minsung
Fanfiction(TAMAMLANDI.) Ağır botlarının, teknesinin tahta zemininde çıkardığı sesler eşliğinde karşısında titreyen çocuğa yöneldi Minho. "JISUNG SENİ ÖLDÜRMEMEM İÇİN BİR SEBEP SÖYLE!" "IMM-ŞEY-BİLMİYORUM." - 'Mariners Apartment Complex' isimli ficte geçen Mi...