9. Bölüm / Kukla

69 43 9
                                    

Ziyafetten bu yana geçen 4 ay içinde Emir Bey ile aramdaki yönetici vatandaş ilişkisi sürüyordu. İş haricinde konuşmuyor ve sabahları da artık küçük jestlerde bulunmuyordu. Emir Bey ziyafet gününden beri artık çok farklıydı. Ziyafetin ortasında gelen bir haber sonrasında beni daireme göndermişler ve acilen toplantı yapmışlardı. Hala ne olduğunu öğrenemediğim paketin içindekiler ise çoktan ortalıktan yok edilmişti. Pakete ulaşabilme ihtimalime dair umutlarım her defasında biraz daha azalıyordu.

Her daim izleniyor ve bir türlü dolabımdaki aygıtı tekrar çalıştırmak için aylardır fırsat bulamıyordum.

Geçen süre içinde olağandışı bir postada dikkatimi çekmemişti. Sanki hiçbir şey olmamış, isyan hiç hazırlanmamış, ziyafet hiç gerçekleştirilmemiş, ben 301. katı hiç görmemişim ve Emir Bey benimle hiç konuşmamış gibi görünüyordu her şey ama aslında hiçbiri doğru değildi bunların. Bunların hepsi yaşanmıştı. Hiçbiri yok sayılamazdı.

Günler, haftalar, aylar geçiyor, bense bir sonuca ulaşamıyordum. Ziyafet gecesi konuşulanlar, sıcak hava, gizemli posta, ekran ve sayılarla dolu oda, içindeki yazıların hareket ettiği
kağıtlar, gelen haber, yapılan toplantı, yöneticimin benimle iletişimi kesmesi ve daha nicesi bir türlü aklıma yatmıyordu. Düşünceler bir girdap gibi beynimi bulandırmaya devam ediyorken neler olduğunu öğrenmek zorundaydım ancak işler iyice kontrolümden çıkıyor ve boyumu aşıyordu. Düşüncelerimin fark edilmesi an meselesiydi. Zaten aygıtı evimde tutarak boynuma geçirdiğim bir urganla yaşıyordum aylardır. İmkansızdı sorularımı cevaplayabilecek birilerini bulmak. Ayaklarımı soktuğum pınarın suyunda boğuluyordum artık. Üzerimdeki soru yükünün altında eziliyordum.

Mesai bitimine henüz 40 dakika varken ofisin kapısının önünde bir kadın belirdi. Bu kadını ilk defa görüyordum. Sarı saçlarından kafasının tepesine minik bir topuz yapılmıştı. Topuzundan çıkan bir kaç saç yüzündeki maskeye dökülüyordu. Ofisinin kapısında duruyor olmasına rağmen çiceksi kokusu masama kadar geliyordu. Hafif balık etli olan kadının göğüsleri, üzerindeki gömleğin yakasından selam veriyordu çevresine. Göğüs uçlarının kalınlığı ve diriliği giydiği gömleğin altından çok net belli oluyordu. Çekiciliğinin, dişiliğinin karşısında diz çökmeden durabilmek yürek isterdi bu kadının. Hafifçe yuvarlak basenleri ona önden bakıyorken bile belli ediyordu kendini. Parmaklarının üzerinde yükselip inerek Emir Bey'in dikkatini, bir yukarı bir aşağı zıplayan göğüslerine çekmek istediği ortadaydı.

Emir Bey, oturduğu yerden gözleriyle kadını baştan aşağı süzdükten sonra başını masasına geri çevirerek önündeki kağıtlarla ilgilenmeye devam etti.

Kadın ofisten içeriye doğru birkaç adım attıktan sonra cebinden çıkarttığı sigarayı ve çakmağını Emir Bey'in masasına bıraktı. Masaya doğru yavaşça eğilerek Emir Bey üzerinde dişiliğini kullanmaya çalışarak göğüslerinin arasındaki bilinmezliği yöneticinin gözlerinin önüne seriyordu.

Masaya bıraktığı sigarasını ince, uzun, bakımlı elleriyle tuttuktan sonra dudaklarını yaladı ve sigarasını dudaklarının arasına yerleştirdi. Bu kadının niyeti neydi anlayabilmek güçtü.. Emir Bey ise onu aldırmayan tavırlarla bir kadının göğüslerine bir de önündeki kağıtlara bakarak iki durumu da idare ediyordu..

Kadın, ıslak dudaklarının arasına aldığı zehrin ucunu eline aldığı çakmakla tutuşturdu. Derin bir nefes çekti ve dumanı azar azar yöneticinin yüzüne üfledi. Masasının altındaki erkekliğinin çoktan ayaklandığını tahmin edebiliyordum.

Ofise sinen sigara dumanı, gerilimi arttırarak zamanın yavaşlamasına neden oluyordu. Kadının göğsünden gelen çiçeksi, hafif parfüm, odanın içine yayılan gizemle iyice bütünleşmiş gibiydi. Emir Bey'in bakışları arada bir kadının vücudunun kıvrımlarında kayboluyorsada sonrasında masadaki işine dönüyor ve kararlı bir soğukkanlılıkla duvar gibi durmaya devam ediyordu.

İsimsiz| Kat: 101 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin