Dahi, hayırsever, milyoner, zampara olan Tony Stark'ın kızı.
Durun, çok klişe oldu değil mi? Peki, şöyle desem;
Bir mutant, kendinden, güçlerinden kaçan, hayatı kaoslarla dolu Tony Stark'ın kızı; Ellie Anastasia Stark.
Hayat ona acımasız olmayı öğ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bu kadar büyücülük yeter küçük cadı."
Ellie karnındaki acıyla iki büklüm olurken canının acısından dolayı dudaklarından acı bir çığlık koptu.
Çığlığıyla beraber misafirler tarafından boşalmış salondaki David ve adamları kırmızı sis patlamasıyla duvarlara savrulurken ne olduğunu kavrayamamışlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellie acıyla dizleri üstüne çökerken dişlerini sıkmaya başladı. Elini karnındandan çektiğinde elindeki kırmızı sıvıyı gördüğünde nefesi daraldı.
Bu sefer gözleri karnındaki kurşun yarasına kaydığında ağzından acı dolu bir inleme çıktı. Gözlerini sımsıkı kapatırken dişlerini çok fazla sıkmaya başlamıştı.
"Ellie!"
"Ellie, ne oluyor!"
"Ellie, iyi misin!?"
Dışarıya kadar ulaşan kızıl sisler sayesinde ekip Ellie'ye bir şey olduğunu düşünürken Tony sisleri görmemesine rağmen kalbine çöken ağrı ile hissetmişti kızına bir şey olduğunu.
Büyük salonda sadece Ellie ve David ile birlikte adamları vardı. Bütün ekip dışarıya çıkmıştı.
Ellie'nin de şu ana kadar çıkması gerekiyordu.
Plan böyleydi.
"Jarvis, Ellie'nin nerede olduğunu bul bana!" Tony çıkmış olduğu zırhına geri girerek havalandı ve ekibe hemen oraya gitmelerini söyleyip, uzaklaşmış olduğu davet salonuna doğru uçmaya başladı.
"Ortak salonda efendim. Yanında Bay Albour ve adamları var."
"Siktir!" Tony'nin gözleri daha açıldı. "Jarvis, gücü itici motorlara ver!"
