26

1.5K 158 48
                                    


Medya: Ellie Anastasia Stark

Kiraz Çiçeğine yeni bölüm isteyenler var ama artık oy sınırı dolmadan bölüm atmaktan cidden sıkıldım. Oy verenlere çok teşekkür ederim ama emeğimin karşılığını alamadığımı düşünüyorum. Sadece kiraz çiçeği için değil bu hikayem için de geçerli düşüncelerim.

Bu bölümleri hikayeleri yazmak için, resimleri bulmak için saatlerimi veriyorum. Ayrıca birde bunun diğer bölümde neler olacağını düşünme kısmı var.

Bence çok zor bir şey değil. Oy ve yorum yaparsanız çok sevinirim😻

İyi okumalarr🤍

...

Ellie yalandan esneyerek eliyle ağzını kapattı. "Aslında farkettim de saat çok geç olmuş, ben uyusam iyi olur. İyi geceler canım ailem." dedi ve arkasını dönüp sıvışacakken babasının keskin sesiyle olduğu yerde durmak zorunda kaldı.

"Uykun birazdaha bekleyebilir bence Anastasia. Şimdi, otur konuşacağız." Ellie yutkunarak sweatinin şapkasını daha çok örttü başına ve arkasını dönerek koltuğa oturdu. Karşı koltukta Tony, Steve ve Natasha vardı. Diğerleri ayakta, koltuğun arkasındaydı. Bütün ekip karşısındaydı.

Kendisi ise koltukta tek oturuyordu. Clint ve Sam Tony'nin oturduğu koltuğun arkasında ayakta dururlarken kollarını göğüslerinde bağlamışlardı. Ellie onlara yardım isteyen bakışlar attığında Clint ve Sam ona 'bunu hakkettin' bakışı attı. Ellie dudaklarını büzüp ona sinirli bakan babasına döndü.

Tony'nin bakışları onun bu sevimliliği karşısında yumuşadı ama hemen sinirli haline geri döndü. Bu bakışlara kanmamalıydı.

"Bu saate kadar neredeydin Anastasia?"

Tony ona genellikle endişelendiği veya kızdığı zaman Anastasia diye seslenirdi. Ellie durumun ciddiyetini anladığında sertçe dudağını ısırmaya başladı. İlk defa böyle sorumsuz davranmıştı ve haliyle onları çok endişelendirmişti. Onları bu kadar endişelendirmeye hakkı yoktu.

"Baba, ben çok özür dilerim. Moralim bozuktu ve saati farkına varmamışım-"

"Neredeydin peki? Niye bilekliğindeki çipi kırıp Jarvis'i devre dışı bıraktın? Gidebileceğin yerlerin bütün kamera kayıtlarına baktım, hiç birinde gözükmüyordun. Seni aramaya bile çıktık. Hiç bir yerde yoktun Anastasia! Bu saate kadar aklın neredeydi!?" dedi Tony. Sonlara doğru sesi yükselmişti.

Ellie hüzünlü gözlerini kaçırdı. Tony ilk defa ona bu kadar bağırıyordu. "Tony." dedi Natasha uyarıcı bir sesle. Ne ara ayağa ayağa kalktığını bilmeyen Tony gözlerini yumup saçlarını arkaya doğru çekiştirdi. Derin nefes alıp ellerini saçından çekti ve gözlerini açtı.

Hafiften gözleri dolan Ellie'nin yanına gidip ellerini tuttu ve önünde diz çöktü. Kendisine bakamayan kızının çenesini hafifçe tutarak kendisine bakmasını sağladı. "Ellie, sana bağırdığım için özür dilerim. Ama beni de anla birtanem. Saatlerce senden haber alamadım. Aklım çıktı sana bir şey oldu diye. Üstelik daha yeni iyileşiyorsun. Çok endişelendim senin için."

Ellie dolu gözlerini kırpıştırdı. Asla ama asla babasına böyle bir şey yaşatmayı istememişti. "Özür dilerim baba. Moralim bozuktu, yanlız kalıp kafa dinlemek istemiştim sadece. Saatin farkında değildim. Zaten geç olduğunu farkeder farketmez hemen eve geldim." Gözlerini ekibe çevirerek devam etti. "Sizi endişelendirmek istememiştim."

Babası haklıydı. Henüz daha yeni iyileşiyorken onları bu kadar endişelendiremezdi. Yaptığından pişmandı. Natasha tebessüm edip yerinden kalktı ve Ellie'nin önüne, Tony'nin yanına çöktü. "Sorun yok birtanem. Sadece senin için endişelendik ama artık burada olduğuna göre hiç bir sıkıntı kalmadı. Sadece artık dışarı çıkarken nereye gideceğini bize haber ver olur mu?" Ellie uysalca başını salladığında Natasha gülümsedi. Steve de ayağa kalkarak Ellie'nin yanına oturdu.

Kum Tanesi - Stark DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin