Kum Tanesi - Stark Daughter

27

"Yeni okul gününe hazır mısın birtanem?"

Elindeki babasının kendisine yaptığı reçelli ekmeğimden bir ısırık daha aldı. Dolu ağzı ve şişkin yanaklarıyla konuşmaya başladı.

"Evet ama biraz heyecanlıyım."

Biraz demek Ellie'nin heyecanına hakaret olurdu. Ama yinede Ellie bunu söylemedi.

Natasha ona gülümsedi. "Bu çok normal tatlım."

"Bana bak bücür, yanına gelen kılıbıklara yüz vermek yok tamam mı?"

Ellie, Clint'in söylediğine sadece göz devirmekle yetindi. Sanki kendisi söylemese onlara yüz verecekti.

Yanına gelenler samimi insanlar olsa konuşacaktı ama gelen kişiler parası yüzünden yanına geliyorlardı. Hepsi yalakaydı.

"Hiç göz devirme küçük hanım, Barton ilk defa doğru bir şey söyledi. Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmemişti ama ilk defa ona katılıyorum."

Tony sözleriyle Clint'e de laf çarpıtmayı unutmamıştı her zamanki gibi.

Sam ona gülerken Clint tabağındaki zeytini ona atacağı sırada vazgeçmiş ağzına atarak yemişti.

"Bu güzelim zeytin size atılmayacak kadar güzel."

Ellie cebindeki telefonunu çıkartarak saate baktı ve okul saatinin yaklaştığını gördü. Tabağındaki son lokmasını da ağzına atarak ayağa kalktı.

"Benim çıkmam lazım artık." Dedi Ellie. İlk önce Tony'nin yanağını öptü ardından da Steve'i, Natasha'yı, Clint'i ve Sam'i öperek doğruldu.

"Seni bırakmayı çok isterdim ama çakma korsan çapırmış yine bizi birtanem, üzgünüm." Dedi Tony.

Ellie gülümsedi. "Sorun değil baba, Happy bırakacak zaten beni."

Tony ayağa kalkarak Ellie'nin yüzüne gelen saçlarını çekerek okşadı ve alnını öptü.

"İyi dersler birtanem."

Ellie gülümsedi ve kenarda duran çantasını omzuna geçirdi. "Dikkatli olun, görüşürüz." Dedi ve asansöre binerek zemin kata indi.

Dışarıya çıktığında kapının önünde bekleyen son model siyah lüks arabının yanında bekleyen Happy'i gördü.

"Günaydın Happy."

"Günaydın bücür."

Ellie her ne kadar bu kelimeye sinir olsada bunu sevdiklerinden duymak bir nebze de hoşuna gidiyordu.

"Sensin bücür." Dedi sahte bir kızgınlıkla. Happy tek kaşını kaldırarak bir kendi cüssesine bir de Ellie'ye baktı.

Ellie dediği şeyin saçmalığıno anlayarak göz devirdi. "Tamam, tamam bir şey demedim."

Arka koltuğun kapısını açarak bindiğinde Happy de şoför koltuğuna binerek arabayı çalıştırdı ve okula doğru sürmeye başladı.