Dahi, hayırsever, milyoner, zampara olan Tony Stark'ın kızı.
Durun, çok klişe oldu değil mi? Peki, şöyle desem;
Bir mutant, kendinden, güçlerinden kaçan, hayatı kaoslarla dolu Tony Stark'ın kızı; Ellie Anastasia Stark.
Hayat ona acımasız olmayı öğ...
"Size bir haberim var." dedi Tony steve derin bir nefes alarak. "Neymiş o haber? Yoksa evlenip artık gidiyor musun Rogers?" dedi Tonu alayla. Steve ona göz devirdi. "Çok beklersin Tony. Ellie'mi bırakıp gitmek gibi bir düşüncem yok." dedi ve Ellie'ye göz kırptı Steve.
Ellie kıkırdadığında Tony Steve'e ters bir bakış atarak kolunu kızının omzuna attı ve koruma içgüdüsüyle onu kolları arasına çekti. "Söylemeyi düşünüyor musun artık Yüzbaşı?" dedi ve ardından aklına yeni gelmiş gibi ekledi Tony. "Sende haklısın tabi. Yaşlılığın belirtileri bunlar, olabilir böyle şeyler."
Ellie sahteden kızarak Tony'nin omzuna vurdu hafifçe. Tony omuz silkerek arkasına yaslandı kızıyla birlikte. Steve sinirle yüzünü sıvazladı ve derin nefes aldı.
"Thor geliyor."
"Ne?" dedi Natasha kaşlarını çatarak. "Bir şey mi olmuş?" Steve kafasını iki yana salladı.. "Bilmiyorum ama bize bir şeyler anlatması gerektiğini söyledi."
"Sen onunla nasıl iletişime geçtin?" dedi Clint ardından devam etti gülerek. "Yoksa kendine telefon mu almış?"
"Sanırım." Clint'in gülen yüzü dondu. "Dalga geçiyordum." dedi mırıldanarak. Sam ile aynı anda kahkaha atmaya başladıklarında Ellie onlara göz devirdi. "Thor elime çok güzel bir alay malzemesi verdi." dedi ve gülmeye devam etti Clint.
"Thor kim?" dedi Ellie onları umursamayıp. İki sene önce yaşanan Loki olayında Thor hariç bütün Avengers ekibini tanımıştı fakat Thor ile tanışamamıştı. Çünkü o olaydan sonra Thor'un Loki'yi teslim etmek için gitmesi gerekmişti. Yani Ellie Thor'u hiç görmemişti. Sadece babası ve diğerlerinin bahsettiği kadarını biliyordu.
"Sana bahsettiğimiz bir adam vardı hatırlıyor musun meleğim?" Ellie kaşlarını çatarak biraz düşündü. Sonra ailesinin ara ara bahsettiği adamı hatırladı. "Evet, hatırladım.Hani şu kazmalı adam?"
Herkes Ellie'nin tabirine gülerken Tony kafasını salladı. "Evet birtanem, kazmalı adam." Sam boğazını temizleyerek konuştu. "Ne zaman geliyormuş peki?"
"Yarın."
...
"İtiraf et artık Sam! Senden daha çekici ve karizmatiğim." diyerek elini saçlarından geçirdi Clint. Sam ona göz devirdi. "Kıçıma benziyorsun Clint." Clint kaşlarını çatarak sinirle ona baktığında Sam sırıtarak devam etti. "Hatta kıçım bile senden daha güzel."
Clint dişlerini sıkarak elini Sam'in ensesine geçirdi. "Ah, hadi çocuklar lütfen dilinize dikkat edin." dedi Tony imayla. Steve ise şu sıralar Tony yüzünden sürekli yaptığı bir şeyi yaptı ve göz devirdi. "İyi ki bir şey dedik."
Tony sırıtarak en köşede bir şeyler konuşan Bruce ve Natasha'ya baktı. "Siz ikiniz orada eğer bebek planları kurmuyorsanız derhal burayı terk edin." dedi alayla. "Tabi kuruyorsanız da rica ediyorum burada yapmayın. Ben ve midem bunları kaldıramaz."
Natasha kollarını göğsünde bağlayarak arkasına yaslandı. "Bunları senin söylemen garip Stark." Tony ona göz devirdi. "Eskileri karıştırma Romanoff." Natasha omuz silkti umursamazca. Tony kollarının arasında olan bir süredir sesi çıkmayan kızına baktı.
Uyuyordu.
"Anlaşılan birileri bugün oldukça yorulmuş." dedi Steve dudağındaki tebessümle. Tony, dudaklarını Ellie'nin alnına bastırdı uzunca. Geri çekildiğinde Onu sarsmadan kucağına aldı. "Bu kıza hiç bir şey yedirmiyor muyum ben? Niye bu kadar hafif? Hissetmiyorum bile. Sanki tüy taşıyorum kucağımda." dedi Tony homurdanarak.
Steve kaşlarını çattı düşünceli bir şekilde. "Sanırım artık sıkı yönetime geri dönmemiz lazım." Clint sırıtarak kolunu koltuğun arkasına attı. "Ben ona çok güzel şeyler yedireceğim. Çiçeğimle turşu partisi yapacağız!"
"Turşu mu?" dedi ve yüzünü buruşturdu Sam. "Hayır, ben cadımla dürüm partisi yapacağım." dedi sam. "Bunların hiç birini yemeyecek benim kızım. Biz meleğimle cheeseburger yiyeceğiz."
"Benim kızıma onları yedirterek zarar mı vermek istiyorsunuz siz? O yaptığım sağlıklı yemeklerden yiyecek. Ona sebze yemekleri yapacağım ben." dedi Natasha sinirle onlara bakarak.
"Ellie'ye o yeşil şeylerden ve ot mu yedirteceksin?" dedi Clint yüzünü buruşturarak. "Otları senin gibi inekler yer Barton." Clint sinirle Sam'e dönüp ensesine yapıştırdı yeniden. Sam yediği darbeyle sırıtarak ensesini ovdu.
"Ensemi sal artık Barton!" Clint göz devirerek kollarını göğsünde bağladı ve kafasını başka yere çevirdi. Sam şaşkınca Clint'i dürttü.
"Şşt, lan küstün mü inek?"
"Sensin inek!"
Sam gülerek tekrar dürttü Clint'i. "Sen bana trip mi atıyorsun?" Clint ona cevap vermediğinde araya Tony girdi. "Özel gününde falan mısın Barton?"
Herkes onlara gülerken Tony, Ellie'nin uyanmaması için yavaşça ayağa kalktı. "Biz yatıyoruz. Size iyi geceler." dedi Tony. "Bizde yatalım artık, geç oldu." Steve'in cümlesiyle diğerleri de ayağa kalktığında Tony kucağındaki Ellie ile önden çıktı. Diğerleri de arkasından çıktığında herkes odalarına dağıldı.
Tony sadece kendisinin ve Ellie'nin odasının olduğu kata geldiğinde Ellie'nin odasının kapısını açtığında içeri girdi. Ciğerlerine nüfus eden vanilya kokusu ile dudaklarında güzel bir gülümseme peydah oldu.
Ellie'yi yatağına yatırdı yavaşça ve üzerini örttü. Saçlarına küçük bir öpücük bırakarak fısıldadı. "İyi uykular peri kızım." dedi ve ona son kez bakarak odadan çıktı.
Bilmiyordu ki Ellie için pek de güzel bir uyku olmayacaktı...
Bölüm hakkındaki yorumlarınızı merakla bekliyorumm😻
Rica ediyorum oy verir misiniz? Ben bölümleri yazmak için çoğu zamanımı buraya ayırıyorum. Sizden tek ricam oy ve yorum yapmanız🙏🏼
Size bir soru soracağım ve lütfen herkes cevaplasın çünkü cevaplarınza göre hikaye olayını ilerleteceğim.
Sizce Ultron Çağı yaşansın mı?
Merak etmeyin bir çok sahne farklı olacak. Aynı yapmayacağım her sahneyi.
Oy sınırı: 60
Yorum: 40
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
