Bölüm-17- Geçmiş...

7.3K 742 149
                                    

Keyifli okumalar... ☃️☃️

Bir kahve kokusu, sıcak demli bir çay, eskimiş kitap yaprakları, bazen de sadece uçsuz bucaksız yol... Hepsi insana mutluluk ve huzur vaatleri fısıldar. Soğuk bir kış gününde avucumuzun içinde tuttuğumuz bir bardak sıcak çay insana gösteriş ve pahalı eşyalar olmadan da mutlu olunacağını fısıldardı. Mutluluk, insana bağlıydı. Dışsal etkenlerden uzak, insanın içinde doğar ve büyürdü. Bazen de ölürdü. Pahalı kıyafetlerin içinde, lüks mekânlarda yüzleri asık insanlar gördüğümüz gibi bir gecekondudan yükselen kahkahaları da duyardık. İnsan kendi mutluluğunu kendi yaratır. Pınar, bunu ömrünün en karanlık zamanlarında anlamıştı. Hapishanenin avlusunda güneş yüzüne vururken elindeki kitabını okuduğunda yanına gelip neden güldüğünü soran Sema ablanın sözleriyle anlamıştı. O zamana kadar asla mutlu olmayacağını, gülmeyeceğini düşünürdü. Fakat her şeye rağmen yaşıyordu. Güneş tenini ısıtıyor, ruhu kitaptan aldığı hazzı dudaklarına taşıyordu. Yaşamın akıl almaz gücü kendini gösteriyordu. Hayat, çoğu zaman bitti dediğimiz yerde başlıyordu.

Siyah el ne çantasına birkaç parça kıyafetini koyarken dudakları aynı o günkü gibi bağımsızca gülümsüyordu. İçindeki çocuk mutluluk çığlıkları atıyor, kalbi göğsünden çıkmak istercesine atıyordu. Elindeki örgü hırkayı çantanın içine koyduğunda daha fazla dayanamayıp dizlerinin üstünde yere çöktü. Elleri yüzüne kapanırken kulaklarında birkaç saat önce işittiği sözler yankılandı.

"Bence, sen bu sorunun cevabını bulabilecek kadar zekisin."

Tecrübesiz olabilirdi ama aptal değildi. Savaş'ın ona karşı olan ilgisini anlamıştı. Ama anlamayadığı şey sebebiydi. Neden öyle bir adam kendisini severdi? Bunu aklı almıyordu. Kendine değer vermediği yahut aşağı gördüğü için değildi bu sorusu. Aynanın karşısına geçip kendisine baktığında yıllar önce ölmüş bir kız görüyordu. En güzel yıllarını kaybetmiş, hüznü bir hastalık gibi üzerine yapışmış bir kız. Peki Savaş ona bakarken ne görüyordu? Asıl önemli olan buydu, öğrenmek istediği buydu. Belki bu kısa tatilde sorusuna cevap da bulabilirdi.

Düşündükçe heyecandan elleri titriyordu. Hapisten çıkıp bu köye gelirken duygularının ölüp gittiğini düşünmüştü. Gerçekten hiçbir zaman yaşamayacağını... Ama bir anda Savaş karşısına çıkmış ve bütün düşüncelerini altüst etmişti. Sanki Allah bütün çektiği sıkıntılara karşılık 'Sana Savaş'ı gönderiyorum' demişti. Yüzüne kapattığı elleri kucağına düşerken bakışları aynadaki yansımasına takıldı. Yanakları kızarmış, dudakları yukarı kırılmıştı. Parmakları kızaran yanaklarında dolaştı. Can bulan yanaklarında...

Bir süre daha öylece kendisine baktıktan sonra hızlıca ayağa kalkıp kendisini toparladı. Küçük çocuklardan farkı yoktu. Tatile gitmelerine daha vardı ancak Pınar şimdiden hazırlanma telaşına kapılmıştı. Acıkan karnı bütün heyecanın arasında kendisini hatırlattığında yerdeki çantaya kısa bir göz atıp mutfağa geçti. Akşam yemeği için börek yapabilirdi. Yanına da demli bir çay yaptığında kendisine küçük bir ziyafet vermiş olurdu.

Yapacağı patatesli börek için ilk olarak üzerindeki tişörtün kollarını kıvırdı ve ellerini yıkadı. Patatesleri soymaya başladı. Böreğin içini hazırlarken aklının bir tarafındaki arsız ses, Savaş'ın sevmesini uman sözler fısıldıyordu.

Saatler sonra böreği bitirip fırına verdiğinde adeta yorgunluktan ölmüştü. Yemek yapmaya çok alışık olmadığı için oldukça yavaş yapıyordu. Fırının karşısına bağdaş kurup oturduğunda bakışlarını fırının kapağından görünen böreğine çevirdi. Memnuniyetle omuzları dikleşirken elini çenesine koyarak böreğin pişmesini seyretti. Dakikalar dakikaları kovalarken evin bütün sessizliği içerisinde Pınar da sessizliğe bürünmüş pişen böreğe bakıyordu. Normal bir insan belki sıkılır, kalkardı. Ancak Pınar böyle yıllarını geçirmişti. Sessizlik içinde bazen bir duvara, bazen bir ranzaya bakarak yıllar... Dakikalar bu yılların yanında göz açıp kapama gibi geliyordu. Sıkılmak kavramı onu çoktan terk edip gitmişti. Kimse barınamayacağını anladığı bir yerde durmazdı.

BİR ADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin