"Ayın altında, bu topraklardan ya sağ ya da şehit olarak çıkacağız." Dediğimde sesimde ki korkusuzluk ikimizin de kanında hâkimdi. Fakat ikimiz de bu gurur verici hissinin bugün olmasını istemiyorduk.
Acı ama gerçek.
Deniz gözlü adam, kehribar g...
Hepinize selamlar! Nasılsınız, iyi misiniz? Yeni bölüme inmeden evvel yıldıza dokunmaya unutmayın. Ve satır aralarında yorumlarınız da eksik etmeyin lütfen.
Hepinize keyfili okumalar. 🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
3. Bölüm - İki Yabancı
Bölüm şarkıları; Seksendört - Yorma. Teoman - İki Yabancı. Cihan Mürtezaoğlu - Derde İhanet Edemem.
Babam ile beraber küçükken her sabah okula gitmeden evvel kaldığımız mahallenin bir sokağında duran simitçiye uğrar, taze çıkmış simitler alırdık. Simitler diyorum çünkü ben her ne kadar bana 1 tane yeteceğini söylesem de babam bana her defasında tam 4 tane simit alırdı.
Küçükken çok yiyen birisi değildim lâkin babam, benim canım babam.
Gözünün önünde nasıl kilolar kaybettiğime şahit olmamak için her yemekten bir tabak daha yemem için elinden geleni ardına koymazdı.
Ta ki babamı göreve çağırdıklarında...
O anlarda babamın bana olan bakışları bile gideceğini haykırırdı.
Bir söz kurmasına lüzumu bile yoktu.
Babamın gecenin bir saatinde çalan telefonunu hâlâ zihnimin bir kutucuğunda saklıydı. O gece uyanmıştım ki ben geceleri uyanmaz, sabaha kadar kesintisiz uyuyan bir çocuktan farksızdım. Babamın geceleri çıktığı görevlerden önce odama girer, alnımdan öperdi. Kokumu içine çektikten sonra da evimizden çıkardı. Bunları nasıl mı biliyorum? Biliyorum çünkü babam bir daha dönmediğinde annem beni kanatlarının arasına alarak anlatmıştı.
Kanatları bana ilk başlarda güçsüz geliyordu.
Babamın kuvvetli kolları kadar güçlü değildi.
Ancak çok kısa bir süre zarfında annemin kanatları güçlenmişti ve onun kanatlarına babam tarafından emanet edilmiştim.
Babamın o gece evden çıkışı aniydi.
Ve o gecenin saatinde benim doğum günümdü.
08-07-1992.
Babam doğum günümün gecesinde beni öpmeden ve kokumu içine çekmeden evimizden sonsuza dek uzaklaştı.
Babamdan geriye kalan şey ise sonsuza dek benden uzaklaşmayacaktı.
Altıma geçirdiğim bej kamuflajımdan sonra ayaklarıma geçirdiğim botlarının bağcıklarını sıkı sıkıya düğümledikten sonra üzerimdeki kamuflaj takik gömleğini de düzelterek saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Az önce yıkandığım için saçlarım hâlâ nemli olsa da biraz sonra alacağımız eğitimde zaten yeniden ter içinde olacağım için üzerinde durma gereği duymamıştım.
