"Ayın altında, bu topraklardan ya sağ ya da şehit olarak çıkacağız." Dediğimde sesimde ki korkusuzluk ikimizin de kanında hâkimdi. Fakat ikimiz de bu gurur verici hissinin bugün olmasını istemiyorduk.
Acı ama gerçek.
Deniz gözlü adam, kehribar g...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mahşer. 20. Bölüm - Mezara Gömülen Gerçekler.
Madrigal, Seni Dert Etmeler Sena Şener, Çok Geç Kaldın Sertab Erener, Aşk
Saat; 20:00 "Mezardan çıkarılan yıkım."
BEnsemde olması gereken ecel, zihnimin bir köşesinde yerini almış ve olacakları seyretmeye koyuldu.
Olacaklardan ben sorumlu değilim. Kabul. Onlarla beraber göreve gitmemekle en büyük hatayı yapmış olabilirdim, onların gözünde. Muhtemelen her şey ortaya çıktığında bu kurduğum cümleyi bana karşı kullananlar olacak, kaldırdığım gardımı indirmeye çalışacaklardı. Ancak başarısız olacaklardı. Çünkü ben bir hata yapmamış, kaderimde yazılanın mahkûmu olmuştum.
Bu hikâyeyi baştan başlatmaya gücüm olsa, yeniden o odada, Devran babamın… Pardon. Devran komutanımın karşısına geçsem, uzattığı dosyayı elinden almadan hiç düşünmeden emri red etseydim. Bugün öğrendiğim gerçek ile o zaman yine de boğulacak gibi mi olacaktım, yoksa sevdiğimi artık gizlemediğim ve nefesimin sonlandığı adamın koynunda mı olurdum?
İşte bunun cevabını ne yazık ki kader bile bana veremezdi.
Çünkü kader bir kere ben dünyaya gelmeden önce yazılmıştı.
Geriye kalan sadece kaderime karşı gelmemek, boyun eğmekti.
“Mahpare?” Diyen sesle irkilerek yanımda duran Asena’ya baktım. “İyi misin sen? Daldın gittin öyle,”
Başımı belli belirsiz sallayarak önüme döndüğümde az daha taşacak olan cezveyi ocağın üzerinden aldım. Az önce tepsinin üzerine fincanları dizen Asena’ya içten içe minnettar kalarak kahveleri dikkatlice dökmeye koyuldum. Bana olan imâlı bakışlarının sebebi, biraz olsun gerginliğimi üzerimden atmam içindi. Fakat bilmiyordu ki üzerimdeki gerginliğinin asıl nedeni salondakilere karşı değildi.
