42. Son Görevde Akan Kan

93 13 25
                                    

İyi akşamlar! Nasılsınız!? Umarım iyisinizdir. Sizi çok tutmadan hatırlatmamı yapayım hemen... Bölüme oy atmaya ve satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin bebeklerim.

Benim için uzun ve yazması zor bir bölüm oldu. Umarım her bir sahneyi hissederek okursunuz...

Hepinize keyifli okumalar dilerim! 🖤

Astsubaylar günümüz bugündü... Rabbim tüm askerlerimizi korusun, şehit düşen askerlerimizin de ruhlarını şad eğlesin inşallah. Amin. 🇹🇷

MAHŞER
42. SON GÖREVDE AKAN KAN

Mabel Matiz, Zor Değil
Göksel Demirpençe, Acıyor

Nikâh dairesinden ayrıldığımızda herkesin ısrarla kutlama yapma tekliflerine rağmen Kaan artık sabrının son sınırlarında olduğunda beni oradan kaçırmanın bir yolunu bulmuştu.

Bahanesi ise çok mantıklıydı.

"Karım hamile benim lan!" diye yükseldi. "Sizin keyfinize göre karımı yoracak değilim ben. Karımın ve bebeğimin dinlenmesi gerek!"

Karabayır'da duymayan kalmasın diye karım da karım, diye bağırmasına ramak kalmış gibi hissediyordum.

"Gel gelinim!" diyerek elimi kavradığında dudaklarım kıvrıldı.

Eve girdiğimde Kaan'ın değil, benim evimdeydik. Onun evi daha uzak kalıyordu ve benim evim, karargâha yürüyecek mesafesi olduğundan ortaklaşarak böyle bir karara varmıştık.

Kaan evin kapısını arkamdan kapattığında bir dizinin üzerine çökmüştü. Topuklarımın birine uzanarak çıkardığında elinin tersiyle diğer ayak bileğime vurdu.

Elimi omzuna yerleştirerek ayağımı kaldırdım.

Ne dese yapmama karşı dudakları kıvrıldığında diğer topuğumu da çıkararak kenara koymuştu.

Yalın ayak karşısında dururken Kaan oyalanmadan kendi ayakkabılarını çıkarttı ve ardından beni aniden kucağına aldı.

Gözlerim irice açılarak kollarımı boynuna doladım.

"Kaan!" dedim, ellerimi sıkıca ensesinde birleştirerek. "Ne yapıyorsun?"

Pek sevgili eşim bana aldırmadan beni kucağında taşımaya devam ederek salona yöneldi. "Karımı kucağımda taşımayacağım de yürütecek miyim?" diye sordu, bana yandan bir bakış atarak.

"Benim ayaklarım yok mu, kocacığım?"

"Benim kollarım varken senin ayaklarına ihtiyacın olmamalı," dedi, beni koltuğa bırakmadan kendi oturup, kucağına iyice çektiğinde. "Kollarımın arası daha güvenli."

Onun bu hâline içim gidermiş gibi dudaklarına hızlı bir öpücük bıraktığımda başımı göğsüne yasladım. Kaan bir eliyle saçlarımı okşamaya başladığında diğer kolunu da belime sıkıca dolamıştı.

"O ne?"

Sorusuyla az daha kapanacak gözlerim açıldığında başımı göğsünde oynatarak koluna düşürdüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAHŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin