32. Öldürdüm Tek Nefeste

458 45 26
                                    

Herkese iyi akşamlar!!!! Nasılsınız, iyi misiniz? Sizinle yeniden bir arada olmak beni mutlu etti... Bölüme inmeden önce oy atmaya unutmayın ve okurken yorum arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Son bölümde de dediğim gibi oylarınız ve yorumlarınız biz yazarların motive kaynağı. Yorumlarınızı okuyarak bölümler hakkında düşüncelerinizi okumak en büyük motivem. Sizleri seviyorum. 🖤

Keyifli okumalar bebeklerim.

Keyifli okumalar bebeklerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MAHŞER
32. ÖLDÜRDÜM TEK NEFESTE

Duman, Her Şeyi Yak
Mor ve Ötesi, Bir Derdim Var

“Geri dönüşü olmadıktan sonra, son pişmanlığın kime ne faydası kalır?”

Yalanlarla kuşatılmıştı etrafım.

Öyle ki, ailem olduklarına inandığım insanlar bile sırtıma bacaklarını geçirir olmuştu. Babamdan sonra başkasına baba dediğim gün, uçten içe öldüğümü hissetmiştim. Devran komutanıma baba diye hitap ederek seslenmek, öncesinde bana bir azap gibi gelmişti. Katlanılamaz bir acının omuzlarımda sürdürdüğü yükün haddi hesabı yoktu.

Bir elimi sol göğsümün üzerine yerleştirdiğimde tırnaklarımı kalbimi hissetmek istercesine tişörtün üzerinden tenime batırıyordum. Oysa istediğim kalbim değildi: kalbime dokunma nedenim, babamı hissedebilmekti.

Çaresiz olduğum her anda gözlerim babamı aramaktan vazgeçmeyecekse, ben nasıl onsuzluğa dayanabilecektim? Bunca sene dayanamazken, simdi beni bir zamanlar bir dağ gibi korumak isteyen babamı yeniden arıyordu gözlerim.

“Babam nerede anne?”

Annemden sadece tek olumlu bir cevap duymayı dilemiştim. Dile kolay: tek bir cevap. Çok mu şey istemiştim? Belki de istemişimdir. O yüzden bana o gün, babamı sorduğumda bir cevap vermemişti. Sorduğum soruyla eş zamanlı İnci’nin yatağında evi inletecek kadar ağlayışları kulaklarıma dokunuyor, nefesimi aynı o gün de olduğu gibi kesiyordu.

“Kardeşim ağlıyor anne, onu emzirmeyecek misin?” diye sordum, önümde tuttuğum parmaklarımla oynarken. “Anne?”

Çekiştirdiğim için kızaran işaret parmağımla yorgana sarılmış annemin omzuna dokundum.

“Anne, kardesim çok kötü ağlıyor, duymuyor musun ki?”

Uykusu babamın varlığını hissetmediğinden beri daha derin olmaya başlamıştı galiba.

Annemi zorla uyandırdığımı sanıp, bana kızdığı için korksam da onu kendi içimde haklı çıkarmıştım.

Annem gözlerini açarak yatakta bana döndüğünde yüzüme öyle bir bakıyordu ki, babamın bunu duymasından endişelenmesem ve babamın kendi elleriyle bana aldığı pijama üzerimde olmasa altıma kaçıracaktım.

MAHŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin