Bölüme başlamadan önce oy vermeyi unutmayın🌱
Son kez bırakayım şu emojiyi de şuraya:")🌊
Evren'e.
Ben Okyanus, Evren. Beni tanımıyorsun. Keşke tanısaydın.
Seni seviyorum. Beni diğer kızlar gibi göreceksin diye ödüm kopuyor. Bu yüzden sana seni sevdiğimi söyleyemiyorum, -biraz da reddedilmekten korkuyorum- ben de mektup yazayım dedim.
Bu mektup sana hiç ulaşmayacak, biliyorum. Çünkü ne bende bunu sana verecek cesaret var, ne de sende beni önemseyip yazdıklarımı okutacak kadar büyük bir yerim.
Seni ilk gördüğümde yağmur yağıyordu. Yağmurun altında oturuyordun. Kulaklarında kulaklıkların vardı. Elinde de Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu diye bir kitap.
O kadar güzeldin ki yağmur dursun, gülümse, güneş açsın istedim. O kadar seviyordum ki bulutlara kızmak istedim seni ıslattıkları için.
Bir sayfayı post-it'leyip kitabı banka koydun ve kalktın. Sen uzaklaşınca kitabı aldım ve post-it'lediğin sayfaya baktım. "Sana, beni asla tanımayan sana." Diye bir alıntıydı.
Ben de sana yazıyorum bu satırları sevgilim. Sana, beni asla tanımayan sana.
Beni neden fark etmedin güzel sevgilim? Oysa ben seni çok güzel, çok masum sevmiştim. Beni neden sevmedin sevgilim? Sevilmeye mi layık değildim? Beğenmedin mi beni? Çirkin miydim?
Her ne olursa olsun, isterse güneş batıdan doğsun, dünya dönmeyi bıraksın, mevsimler sırasını şaşsın, kıyamet kopsun,
Ama sana olan sevgim biraz bile azalmayacak sevgilim.
-Okyanus."
🌊
Burnuma gelen deniz kokusu genzimi yakıyordu. Normalde rahatlatan o koku şimdi ıstırap gibi geliyordu.
Gelmiştim. Buluşma saatimiz yaklaştıkça kalbim yerinden çıkıyordu. Normalde akşam 10'da buluşacaktık ama ben erken gelmiştim. Kitap okuyordum. Adı Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'ydu. Evren'in kitabıydı.
Bir kadın vardı. Sevdiği adama mektup yazmıştı. Çünkü sevdiği adam onu tanımıyordu. Onunla çok kez karşılaşıyorlardı ama adam onu tanımıyordu. Aynı Evren gibi.
Bankın kenarında duran telefonumdan çalan şarkı değişti. Şarkıyı tekrarlamaya aldım. Şarkıyı Tom Odell söylüyordu. İsmi Another Love'ydi. Başka bir aşk.
Şarkı çalarken arkadan bir ses geldi.
"I brought you daffodils in a pretty string,
(Sana güzel ipte bir nergis getirdim."Arkamı döndüm. Simsiyah giyimli, kafasında kapüşonu olan ve yüzü karanlıktan dolayı seçilemeyen biri vardı ama elinde ipe sarılmış, solmuş birkaç tane nergis vardı. Bu nergisler bana verdiği nergislerdendi. Şarkıya eşlik ediyordu. Sesi tanıdıktı ama kim olduğunu hatırlayamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
okyanus |texting, tamamlandı|
Short Story05**: Okyanus, 05**: Gözlerinde boğulasım var. - Yayımlanma tarihi: 05.08.2021 Tamamlanma tarihi: 16.12.2021 - Şiir kategorisinde #1'deyiz! (20.12.2021) Okyanus kategorisinde #2'deyiz! (04.05.2022)