06

946 209 92
                                    

Kahve bardağına sardığım ellerimin yandığını hissettiğimde bardağı masanın üzerine bırakıp ellerimi pantolunuma sürttüm. Hava fazla soğuktu.

Tüm okul, okulun bodrum katındaki konferans salonuna toplanmıştı. Müdür bir duyuru yapılacağını söylemişti bu yüzden buradaydık ve burası buz gibiydi. Çünkü cimri okulumuz kışın bodrum katın kaloriferlerini yakmıyordu.

Arkamdan bir kolun belime dolandığını hissettiğimde hemen arkama döndüm ve gelen yüzü görünce baygın bir yüz ifadesiyle nefes verdim. Gelen yine Selin'di.

"Off," diye fısıldadım kulağına doğru. "Yapmasana kızım şöyle şeyler. Sapık mısın sen? Dört yanım sapık oldu!"

Kolunu belime daha çok dolayıp göğsüme sokuldu. "Üşüyorum ya ne yapabilirim?"

Gülümseyerek gözlerimi devirdim. Ben de bir kolumu beline doladım.

"Selam kızlar. Sizi görünce kalbim sızlar. Ne yapıyorsunuz burada?"

Kafamı yana çevirdiğimde yüzünü atkıya dolamış, sadece gözleri gözüken Burak bize doğru geliyordu.

Selin kafasını kaldırıp "Ne bağırıyorsun ya? Sessiz olsana!" Diye fısıldadı ama sesi bağırıyormuş gibi çıktı.

Elimle kafasına vurup "Sen çok kısık sesle konuştun sanki. Kapa çeneni." Dediğimde bana karşı dilini çıkarıp tekrar kafasını göğsüme yasladı.

Burak yanıma gelip duvara yaslandı. "Ne diyecekler acaba?" Diye mırıldandı. "Bu soğukta ne yapıyoruz burada?"

Bilmiyorum dercesine dudaklarımı büzdüm. Konferans salonuna birkaç öğretmen ve öğrenci girdikten sonra şikayetler artmaya başladı.

"Ne bekliyoruz lan burada?"

"Kıçım dondu ya. Ne söyleyeceklerse söyleseler de efkarlı hayatıma devam etsem."

"Hay ben bu müdürün..." Diye başlamıştı biri ama müdür tam o anda salona girdiği için sövmeye kalkışan kişinin küfürleri yarım kalmıştı.

Salonun yerden yüksek kısmına çıktı ve boğazını temizleyip bir kere mikrofona üfledi.

"Evet çocuklar." Dedi. "'Bu soğukta neden buradayız? Şu adam yine ne anlatacak?' sorularının aklınızı kurcaladığının farkındayım ama beklediğinize değer bir şey oldu."

Mırıldanmalar yine artmıştı fakat bu sefer kimin ne dediği anlaşılmıyordu.

"Haftasonu okul genelinde bir gezi düzenliyoruz." Merakım gitgide yükseliyordu.

"Sizleri sadece bir kere olmak üzere iki günlüğüne kayak merkezine götürüyoruz." Dediğinde Selin tekrar kafasını kaldırmıştı.

Göz göze geldiğimizde ikimiz de sırıttık. Bu haftanın finali çok güzel olacaktı.

okyanus |texting, tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin