Selin'le yatağıma kurulmuş, konuşuyorduk.
"Ee," dedi ağzına cips atarken. "Sen engelle dedin, sonra ne yaptı?"
Ağzımdakileri yutup ellerimi iki yana kaldırdım. "Engelledi."
Elindeki cips yatağa düştü ve gözleri sonuna kadar açıldı. "Ne dedin sen?" Dedi ve yatakta oturur pozisyona geçti.
"Engelledi işte." Dedim umursamazca.
Elini telefonuma uzatıp "Versene şunu," dedi. "Bir de ben okuyayım mesajları."
Telefonu yastığın yanından aldım ve kilidini açıp Selin'e verdim. Beni neden engelliyordu ki? Çünkü engelle demiştim. Her dediğimi yapacak olsaydı ilk başta mesaj atmayı keserdi. Bu olayda kesinlikle mantık hatası vardı!
Selin'in yüz ifadeleri mesajları okurken değişiyordu. Bir ekrana karşı göz deviriyor, bir ağzı kulaklarına varıyordu. Sanırım benim yazdığım mesajlara gülümsüyor, onun yazdığı mesajlara göz deviriyordu.
"Of ne okuyamadın ya? Altı üstü iki üç mesaja bakacaksın."
Telefonu ekran açık vaziyette yatağın ortasına bıraktı. "Salaksın kızım sen." Dedi mısırları ağzına atarak. "Çocuk ne güzel şeyler yazmış bir de senin yazdıklarına bak."
İstemsizce ağzım açıldı. Ardından bu olayı gözlerin de takip etti.
"Ne deseydim Selin hazretleri?" Dedim hayret içinde. "'Çok güzel rahatsız ettiniz gece gece. Bu yüzden çok müteşekkirim. Lütfen yine rahatsız edin.' mi?
"Hah," parmaklarını şıklattı. "Terslemek yerine bunu söyleyebilirdin mesela."
Telefonun ekranını almak için uzandığımda "Dur!" Dedi Selin. "Senin fark etmediğin şeyler var. Bilmiyorum belki de fark etmişsindir." Duraksadı ve yüzünü buruşturdu. "Gerçi senin gibi saf bunu fark edememiştir ama neyse."
Ağzımı açıp cevap vereceğimde elini kaldırıp beni susturdu. "Sen sus," dedi işaret parmağını sallayarak. "Artık Selin Holmes konuşacak."
Gülerek "Halkın sesi de olacak mısın?" Diye sordum.
Omuz silkti. "Selena değil Selin Holmes diyorum tatlım."
Boğazını temizledi. "Bak şimdi zeki kızım," dedi. "Sen otobüsteyken bu 'Seninle o çift gibi olabiliriz.' yazmış değil mi?"
Başımı salladığımda devam etti. "E bu o çifti nereden görmüş?" Bilmiyorum dercesine dudaklarımı büzdüm.
Taklidimi çıkardığında çok komik bir yüz ifadesine büründüğü için gülmeden edemedim.
"Demek ki aynı otobüsteymişsiniz."
Kaşlatımı çattım. Sonra da kaldırdım. "Aa," dediğimde gerçekten şaşırmıştım. "Hiç dikkat etmemiştim. Demek ki aynı otobüsteymişiz."
Selin derin bir nefes çekti. "Sadece çocuğu terselemeye odaklandığın için fark etmemen gayet normal bebeğim. Salak olsa fark ederdi yani."
Omuz silkip "Of ya bana ne?" Dedim. "Ha ben engellemişim ha o engellemiş. Ne fark eder ki?"
Yataktan kalkıp üzerindeki şortu düzledi. "Sen adamı verem edersin, Okyanus. Bak harbi söylüyorum."
Ağzını taklit ederek yatağın üzerindeki kaseleri elime aldım. Açık kapıdan çıkıp mutfağa yöneldim.
Evde rahatça şortla dolaşıyorduk çünkü ne babam ne de abim evdeydi. Abimlerimden biri Isparta'da üniversite okuyordu. Diğer abim de babamla birlikte farklı bir ildeydi. Evde annem dışında hiç kimse olmadığı zamanlarda Selin geliyordu ve Selin'le kalıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
okyanus |texting, tamamlandı|
القصة القصيرة05**: Okyanus, 05**: Gözlerinde boğulasım var. - Yayımlanma tarihi: 05.08.2021 Tamamlanma tarihi: 16.12.2021 - Şiir kategorisinde #1'deyiz! (20.12.2021) Okyanus kategorisinde #2'deyiz! (04.05.2022)