🎶 Elley Duhé - Middle of the Night
Lisa bu geceyi hatırlayabileceğinden pek emin değildi.
"Lisa sana emanet." Dedi Jungkook Tae'ye. Lisa gülmek istedi. Böyle bir adama onu nasıl emanet edebilir diye Jungkook'a içten içe kızıyordu.
"Merak etme." Dedi Taehyung Lisa'yı kollarından tutup ayağı kaldırırken. Lisa zorluk çıkarmadan Taehyung'a uydu.
Taehyung elini Lisa'nın beline koyup onu yönlendirmek istemişti ancak Lisa ateşe dokunmuş gibi geri çekildi. Dokunuşundan rahatsız olduğunu düşünen Taehyung ellerini Lisa'nın üzerinden çekti. Tae'nin gözetimi altında arabaya varmışlardı. Lisa'yı özenle arabaya yerleştirip kemerini taktı ve kendisi de sürücü koltuğuna geçti.
"Söyle bakalım Lisa, ev adresini." Lisa düşündü ama aklına hiçbir şey gelmiyordu. Taehyung'tan başka.
"Bilmiyorum." Dedi dudaklarını büzerken. Tae bir süre bakışlarını Lisa'nın dudaklarında sabitledikten sonra derin bir nefes aldı ve arabayı çalıştırdı. Başka seçenek yoktu. Lisa evinin adresini hatırlamıyordu.
Kısa bir yolculuğun ardından Taehyung lüks evinin garajına arabayı park etmiş ve yanda uyuklayan Lisa'nın yanına giderek kemerini çözmüştü.
"İnebilir misin ?" Diye sordu yanakları alkolden kızarmış Lisa'ya. Hem bu kadar masum ve tatlı hem de bu kadar etkileyici olmasına şaşırmadan edemiyordu.
Lisa başını sallayıp ayaklarını aşağıya sarkıttı. Tam inecekken dengesini kaybettiğinde Taehyung onu yakalamayı başarmıştı. Yüzleri oldukça yakındı. Taehyung Lisa'nın alkol konusunun bile üzerini örtemediği ferah çiçek kokusunu aldığında gülümsedi. Tam tahmin ettiği gibiydi.
Kol kola içeri girdiler. Taehyung Lisa'nın kolunun altına girip yürümesinde yardımcı oluyordu. Birlikte odaya doğru ilerlediler.
"Çok güzelsin, biliyor musun ?" Taehyung şaşırmıştı. Lisa'dan böyle bir şey duymayı hiç beklemiyordu. Küfür duysa bu kadar şaşırmazdı.
"Teşekkür ederim Lisa. Ama senin güzelliğinle boy ölçüşemem." Dedi Taehyung Lisa'nın gözlerinin içine bakarak. Lisa gülümsedi.
"Gerçekten böyle düşünmüyorsun, değil mi ?" Taehyung yatakta oturan Lisa'nın karşısına oturup gözlerini yanakları al al olmuş kızın yüzünde gezdirdi. Önüne gelen dağınık saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken bu kızın ona büyü yaptığını düşünmeden edemiyordu.
"Oldukça dürüst bir adamım ben." Dedi Taehyung gülümsemeye devam ederken.
"Ve seni şu an ne kadar çok istediğimi tahmin dahi edemezsin." Lisa kızardığını biliyordu ancak damarlarında dolaşan alkol ona gereksiz bir cesaret vermişti. Elini Taehyung'ın pürüzsüz yanağına koyduğunda Taehyung nefesinin kesildiğini hissetmişti.
"Ben de." Dedi Lisa fısıldayarak.
"Ben de ne ?"
"Seni istiyorum." Lisa yavaş yavaş Tae'ye yaklaşırken, Tae dayanamamış ve onu hızla kendine çekerek dudaklarını kendi dudaklarına değdirmişti. İşte tam o anda bir şimşek çakmış, gök gürlememişti sanki. Taehyung çarpıldığını hissetti. Bu kız onu tam anlamıyla çarpmıştı.
Lisa'nın saçlarını okşarken yerden kalktı ve dudakları hala birlikteyken onu omuzlarından hafifçe iterek yatağa yatırdı. Kızın dağınık saçları yastığının üzerine saçıldığında gülümsedi Taehyung.
~
Lisa homurdanarak uyandı. Başı inanılmaz ağrıyordu. Gözlerini araladığında kendisininkinden neredeyse 3 kat büyük olan yatakta buldu kendini. Doğrulup etrafa şaşkınlıkla baktı. Karşıdaki aynadan kendi halini gördüğünde dudaklarından bir çığlık kaçtı. Hızla yataktan kalktığında altında pantolon olmadığını görmüş ve dudaklarından kaçan bir küfüre engel olamamıştı.
Odaya dalan kişi ile tekrar çığlık attı Lisa. Gördüğü kişi çığlığını boğazına tıkarken öksürdü. Neyse ki üzerindeki tişört bacaklarını yarıya kadar örtüyordu.
"Ya!" Diye bağırdı Lisa parmağını ona doğrultarak. "Ne işim var benim burada! Sen bana ne yaptın ?" Taehyung güldü.
"Sana hiçbir şey yapmadım Lisa." Lisa kaşlarını kaldırdı.
"Neden senin evinde, senin yatağında uyandım ?" Lisa bir an aklına gelen düşünceyle yüzünü buruşturdu. "Kim bilir kaç kişiyi daha yatırdın bu yatakta ?" Oldukça sessiz söylemişti ancak Taehyung duymuştu onu.
"Merak etme. Sadece seni yatırdım." Lisa gözlerini kocaman açtı.
"Merak etmeyeyim mi ! Sen ne dediğini farkında mısın ? Beni ne sanıyorsun sen !" Taehyung derin bir nefes alıp elini havaya kaldırdı.
"Sadece öpüştük." Lisa gözlerini sanki yapabilirmiş gibi daha çok açtı ve cırladı. "Ne?!"'
"Sana dürüst bir adam olduğumu söylemiştim. Dün gece sadece öpüştük. Ve senin rızan dışında hiçbir şey yapmadım."
"Sarhoştum ben be!" Tae başını salladı.
"Evet. Bu yüzden seni reddettim zaten." Lisa çaresizce kendini tekrar yatağa bırakıp derin bir nefes aldı. Dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Ne demişti Taehyung? Öpüştük mü ?
"Bak Lisa. Seni deli gibi istedim ve hala istiyorum. Ama senin diğerleri gibi olmadığını biliyorum. Bunu senin için özel biriyle yaşamak istediğini de biliyorum. Bu yüzden merak etme. Ufak bir öpücüktü. Daha sonra sana giymen için kıyafet verip odadan çıktım ve bir daha da girmedim. Şimdiye kadar." Lisa başını salladı. Taehyung'tan böyle bir açıklama duymuş olması onu şaşırtmıştı. Kendini Lisa için engellemesi de. Lisa bir an için gülümsemek istedi ama bunu yapmadı.
"Artık gitsem iyi olur." Dedi. Tae başını salladı.
"Artık adresini hatırlıyorsan seni eve bırakmamı ister misin ?" Lisa başını iki yana salladı.
"Ben kendim giderim. Teşekkür ederim." Tae onu onaylayıp dışarı çıktığında Lisa elini kalbine götürdü. Oldukça hızlıydı.
Bunun ne kadar saçma bir düşünce olduğunu bilse bile gülümsemeden edemedi. Taehyung'ı öptüğüne hala inanamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When We're High | Rosékook
FanfictionElimde sadece tek bir valizle Kore'ye geldiğim gün beni havaalanında saçları sapsarı, kaşları ve dudağı delik, deri ceketli, asık suratlı bir çocuk karşılamıştı. Alelacele valizimi elimden alıp yarım yamalak bir İngilizceyle konuştu; "Kore'deki ail...