🎶 Enhypen - Drunk & Dazed
Jennie'nin evi ev değil, adeta bir saraydı. Büyük bahçedeki havuzun etrafına koyulan masalar altın rengi örtülerle kaplanmıştı. Ağaçlara asılan renkli ışıklar ortamı aydınlatmaya yetip artmıştı bile. Öyle ki ışıklar gökyüzündeki yıldızlardan daha parlak gözüküyordu.
"Gelmişsiniz." siye cıvıldadı Jennie beni kolları arasına almadan hemen önce. Aynı samimiyete ona karşılık verdim.
"Ben, Chaeyoung ve Lisa'nın koruması olarak buradayım." Dedi Jungkook bulduğu boş bir masaya kurulurken. Jennie kaşlarını kaldırdı.
"Lisa ?" Lisa elini gülümseyerek Jennie'ye uzattığında Jennie'nin hüzünde büyük bir gülümseme belirmişti.
"Merhaba ben Lisa."
"Hoşgeldin Lisa. Harika görünüyorsun." Lisa Jennie'de aldığı iltifatla gülmüş ve utanarak başını yere eğmişti.
"Asıl sen harika görünüyorsun."
Jungkook araya girip "Kimin daha harika olduğunu tartışıyorsak, Chaeyoung hepinizi ezer geçer."Dediğinde koluna bir şaplak atmış ve gözlerimi devirmiştim.
"Yalan söyleme." dediğimde sırıttı.
"Çok mu belli oluyor ?" Tam bir şaplak daha atacağım sırada geri çekilerek dayaktan kurtulmuştu. Jennie bu halimize güldü.
"Siz eğlenmenize bakın. Ben diğer misafirlere de selam vereyim." Dedi hemen yanımızdan ayrılmadan önce.
Jennie bizi baş başa bıraktığında Jungkook, ben ve Lisa aynı masaya oturmuş ve etrafı gözlemlemeye başlamıştık.
"Bugün özel bir gün mü ?" Diye sordu Lisa. Omuz silkip Jungkook'a döndüm.
"Değil. İki kampüsü tanıştırmak için düzenlenen bir parti işte." Jennie'nin üniversitenin görevini üstlenmesi takdire şayandı açıkçası. İki kampüsün birleşme haberlerinden sonra düzenlenecek bir festival olduğunu biliyordum ancak ondan önce bir partiyle aradaki buzları eritmek hepimiz için daha iyi olacaktı.
"Selam." Gözlerimi arkamdan gelen sesin sahibine çevirdiğimde bu sabah tanıştığım Taeyong'un gülümseyerek bana baktığını görmüştüm.
"Selam." Dedi Jungkook dikkatini kendi üzerine çekmek için.
"Mutfağa gidiyorum, içecek bir şeyler ister misiniz?" diye sordu gözleri hala bendeyken. Ben başımı iki yana sallarken Jungkook benden önce davranıp Taeyong'a cevap verdi.
"Kızlar içmeyecek." Tek kaşımı kaldırarak Jungkook'a baktım. Bana bakıp umursamazca omuz siktiğinde gözlerimi havaya kaldırıp sabır diledim. Benim adıma karar verilmesinin beni ne kadar rahatsız ettiğini biliyordu.
"Öyle mi ? Peki. Daha sonra tekrar görüşürüz. Olur mu Chaeyoung ?" Bir an ne diyeceğimi bilemesem de gülümsemeye çalışarak başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When We're High | Rosékook
FanfikceElimde sadece tek bir valizle Kore'ye geldiğim gün beni havaalanında saçları sapsarı, kaşları ve dudağı delik, deri ceketli, asık suratlı bir çocuk karşılamıştı. Alelacele valizimi elimden alıp yarım yamalak bir İngilizceyle konuştu; "Kore'deki ail...