''Duydum işte Reus, benim Türkiye'ye dönmem lazım.''
M:Bak en iyisi konuyu açmadan kapatalım, sen belki de herşey üst üste geldiği için sinirlerin bozuldu diye böyle saçmalamaya başladın.
''Hayır saçmaladığım falan yok Reus, ben gidiyorum.''
Reus bana sinirli sinirli bakıp cevap vermeden arabayı çalıştırdı. Yol boyunca düşündüm. Ona Türkiye'ye gitme nedenimi asla söyleyemem.
Aslında sadece ailemin mezarını ziyaret etmek için gitmeyi planlamıştım ve bunu söylemenin hiçbir sakıncası yok ama ona zamana ihtiyacım olduğunu söyleme gerek.
Eve gelmiştik. Arabayı durdurdu. İkimizde bir müddet arabada durduk. Kafamı ona doğru çevirdim. Kafasını sürücü koltuğuna yaslamış derin derin düşünüyordu.
''Konuyu burada mı açmak istersin yoksa..''
M: Sinirin yatışınca fikrinden vazgeçersin sanmıştım ama hala kararın kesin.
''Ben sana anlatmaya çalıştım ama sen dinlemedin Reus.
M: Benden buna olumlu bi cevap vermemi bekleme Merve!! Diye bağırıp direksiyona vurdu.
''Olumlu ya da olumsuz cevap vermen inan umrumda değil Reus.
M:Öyle mi..dedi sakin bi tavırla.
''Evet.''
M: Peki ben neyim. Söyle. Söylesene Merve!! Ben senin neyinim!!
''Reus lütfen başlama.''
M: Beni yoksa David denen o dallamaya mı tercih ediyosun.?? dedi. Beynimden vurulmuşa dönmüştüm, bunu bana nasıl söyler, nasıl böyle bişey düşünür.
''Bişey söyleyeyim mi Reus, Türkiye'ye sadece biraz zaman gerektiği için gidecektim, ama şimdi temenli gidiyorum.''diyip arabadan indim, arabanın kapısını hızlıca çarpıp eve gittim.
''Merve!! İyi misin noldu??''dedi Özge telaşla.
''Türkiye'ye dönüyorum.''
''Nee!! A bi dakka ya doluyoruz, bu da nerden çıktı şimdi??''
''Şu an vaktimi harcayamam yarın ilk uçakta Türkiye'ye dönüyorum, valiz hazırlamam gerek.''
1 SAAT SONRA
''Ya Reus, olum sen harbi malsın ya kıza nasıl böyle bişey söylersin.''dedi Marcel.
''Sinirden öyle çıktı işte ağzımdan. Bana akıl verin hemen mantıklı veya olumlu düşünemiyorum bana temenli gideceğini söyledi.''
''Ya sakin ol onu sinirliydi diye söylemiştir, yani senin yaptığın gibi, temenli gideceğini zannetmem.''dedi Robin.
''Ya zannetmediğin gibi çıkarsa Robin.''
''Bi sakin ol sen, Robin acaba senle ben mi gitsek, belki Merve dinler bizi.''
''Şu an çok sinirlidir bence yarına bırakalım.''
''Doğru haklısın, o zaman ben Özge'ye mesaj atayım ya da arayayım hangisi olursa.''
''En iyisi ara ya sesli daha iyi olur.''dedim. Marcel telefonunu alıp Özge'yi aradım.
''Alo Özge, durumlar nasıl?''dedi Marcel, hoperlöre almıştı.
''Ya o Reus'a inanamıyorum gerçekten kafayı yemiş olmalı, David'le Merve'yi nasıl öyle düşünür kızı ne yerine koymuş, Merve'ye ben bile müdahale edemiyorum. Şu an valiz hazırlıyo!!''