Kapıyı açtığımda herkes şok olmuştu. Bende dahil. Çünkü Merve o kadar ama o kadar güzel olmuştu ki şok olmamak elde değildi. O güzel gözleriyle bana bakıp gülümsedi. Ben hala güzelliğinin etkisindeydim.
Sessizce kulağıma eğildi "Çok geç kalmadım değil mi?''dedi telaşlı bi şekilde. Ben hala ona bakıyordum. ''Hayatım iyi misin?''diye ekledi.
''Ha! A şey evet evet iyiyim, sadece biraz şaşırdım aman neyse işte çok güzel olmuşsun.''diyip kendime gelmeye çalıştım. Güldü. Bende güldüm.
Hummels:
''Hadi ama sizi bekliyoruz.''dedi bize bakarak.
Merve'nin elini tuttum ve içeri girdik. ''Herkese meraba.''dedi Merve ama ne kadar heyecanlı olduğunu hissedebiliyordum. Çünkü heyecandan elimi sıkıyordu.
Herkesle hemen hemen tanıştırdım. Bi müddet sonra da heyecanını yenmeyi başarmıştı. Ama hala gözlerimi ondan alamıyordum, sanırım o da bunun farkındaydı.
''Reus sürekli bana bakma, zaten yeni heyecanımı yendim.''dedi sessizce. ''Bu kadar güzel ol sonra da gel bana sürekli bana bakma de öyle mi? Sen hazırlanırken ayna kullanmadın mı?"
Gülerek "Abartmaya başladın ama sadece ortama uyum sağlamak istedim hepsi bu.''
''Yaa tabi onu bi de bana sor ha?"diyip göz kırptım. O sıra yanımıza Mesut, Nuri ve İlkay geldi.
Mesut:
''Merve'yi herkesle tanıştırdın ama beni unuttum sanırım Reus.''
''Ouuww ciddi olamazsın seni nasıl unuturum ya. Herkesle tanıştı sandım neyse. Canım bu Mesut. Almanya milli takımından. Çok ama çok yakın bi dostumdur.''
''Memnun oldum. Aslında çoğunuzu tanıyorum ama sadece televizyondan. Zaten Nuri ve İlkay'ı da tanıyodum konuşma fırsatını da şimdi yakalmış oldum.''
Nuri:
''Ama biz Reus'u uyardık yengemizi üzersen falan karşında bizi bulursun dedik yani.''dedi gülerek.
Mesut:
''E tabi sonuçta yengemiz Türk daha değerli oldu o yüzden. Karşında beni de bulursun Reus anlatacağım Nuri ve İlkay'ın yanına beni de eklersin ona göre.''
Kendi aramızda konuşurken o sıra Müller ve Schweinsteiger müziği kapattılar. Hepimiz dönmüş onlara bakıyorduk. Müller eline mikrofonu aldı ve konuşmaya başladı.
Müller:
''Evet arkadaşlar bugün neden burdayız? Şu karşımda duran, birbirine çok ama çok yakıştırdığımız iki insan için burdayız.
Schweinsteiger (Şıvanştayger) mikrofonu Müller'in elinden aldı.
''Ne saçmalıyosun lan sanki kimse bilmiyo buraya geldiğimizi.''dedi sessizce ama hepimizin duyduğuna bahse girerim :)
''Evet Reus hadi bakalım sevgilini al ve ortaya gel ee malum bi kere dans etmeniz gerekiyor.''
-Merve'nin Anlatımı-
Herkes bizi alkışlıyordu. Reus elimden tuttu ve Schweinsteiger'in gösterdiği yere götürdü, müzik çalmaya başladı ve dans etmeye başladık. Tabi sevgilisi veya karısı olanlar da bize eşlik ediyordu.
Reus'un iki eli belimdeydi, benim de iki elim omuzlarında. Bana o kadar güzel bakıyordu ki. Bi yandan dans ediyor bi yandan da konuşuyorduk..
''Bak yavaş yavaş ilerliyoruz görüyor musun. Bi sonraki dans edişimizde eminim evlendiğimiz gün olacak.''
