-Marcel'in anlatımı-
Özge'nin söylediği yere geldim. Gözlerim onu ararken bir anda bana sarılmasına şahit oldum, ağlıyordu. Merakım iyice artmıştı. Yüzünü iki elimin arasına alarak
''Sakin ol tamam mı sadece sakin ol ağlama ve bana neler olduğunu anlat.''
''Buradan gidelim mi?''
''Tamam hadi gidelim.''
Arabaya bindik ve sessiz sakin bir yere geldik. Yol boyunca konuşmamıştı tekrar aynı soruyu sormak zorundaydım.
''Hadi anlat neler olduğunu.''
Ağlamayı bırakıp bana neler olduğunu anlatmaya başladı.
''Ben sadece onun iyiliği için söyledim. Bana bu kadar kızacağını bilemezdim ki. Beni çok kırdı biliyor musun.''diyip ağlamaya devam etti.
''Merve'yle mi tartıştın?''
Sadece kafasını salladı.
''Şş sakin ol her arkadaşın arasında olan şeyler bunlar. O seni kırmak istemezdi emin ol. Hem benimde Reus'la aramın iyi olduğu söylenemez. Kendini eve kapattı, telefonlarına cevap vermedi.''
''Ama biz onların iyiliği için
''Evet biliyorum biz onların iyiliği için uğrşıyoruz ama onlara biraz zaman vermeliyiz. İkisi de gerçekten baş belası laftan anlamıyorlar..''diyip gülümsedim o da gülümsedi.
''Bak gülümsemek sana yakışıyor, ağlamak değil. Hadi toparlan. Seni eve götürmemi ister misin.''
''İyi olur, ama arabam orda kaldı.''
''Ben hallederim, hadi gidelim.''dedim ve arabaya bindik. Tam arabayı çalıştıracakken elimi tuttu ve ''Sen harika bir insansın.''dedi.
-Reus'un anlatımı-
''Hadi ama yeter bu haline dayanamıyorum sanırım, ağlama artık. Özge sana kırılmaz merak etme, kırıldıysa da sana dayanamaz seni affeder.''
''Nereye gittiğini bile bilmiyorum.''
''Merak etmee! Koskoca kız hem buraları da iyi biliyor kaybolmaz merak etme.''
''Ben eve gitsem iyi olacak.''
''Seni ben götürürüm.''
''Sen, iyi olduğuna emin misin Reus.''diyip etrafına baktı ve devam etti. ''Kendini eve kapatmakla iyi etmiyorsun.''
''Başka çare bırakmadın ki..''
Bana döndü ve güzel gözleriyle bana baktı.
''Tamam ne istersen onu yapıcam yani seni dinleyecem.''
''Benim anlatacağım bişey yok ki.. Sadece sana inanılmayacak derecede aşık oldum ve aşkımı senin açından yanlış itiraf ettim hepsi bu.''
''Ben onu bile yapamadım.''
''Biz şimdi nolacaz.''
''Ne olmak istersen onu.''
Şaşkın gözlerle ona baktım.
''Benim ne olmak istediğimizi biliyor musun?''
''Gitmeliyim.''dedi ve montunu giymek için ayaklandı. Bende hazırlandım ve çıktık. Yol boyu hiç konuşmadı sadece camdan dışarıyı izliyordu. ''Dortmund''da yine yağmur yağıyordu ve hava soğuktu. Eve geldiğimizde kapının önünde konuştuk.
''Yarın?''
''Merak etme gelecem. Bende seninle konuşmak istiyorum.''
''Tamam.''
''İyi geceler.''
''Sanada.''dedim ve tam ayrılacakken kapının açıldığını gördüm. Anlamamışçasına baktım.
''Reus seni burada görmek ne kadar da güzel.''
''Victoria!''
Yeni bölüm bugün gelir. Oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Sizi seviyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu arada hikayem 3.000 kişi oldu, hepinize teşekkür ederim arkadaşlar❤