Beyaz örtüyü açtım ve ''Merve!!'' Olamaz Tanrım sana şükürler olsun o değil, Merve değil. O kadar rahatlamıştım ki. İçten bir nefes almıştım.
''Buna sevindim Reus, o zaman biz aramalara son hız devam ediyoruz.''dedi bay Thomas. ''İyi olur ama biraz daha çabuk olun.''dedim.
Morgdan daha doğrusu hastaneden hemen çıktım. Dışarının soğuk havası beni kendime getirmişti. Telefonumu elime aldım ve Marcel'i aradım.
''Marcel bi haber var mı?""
''Hayır, hala arıyoruz ama hiçbir ize rastlamadık. Aslında biz eve geçsek iyi olur Özge gerçekten kendini iyi hissetmiyor, hatta doktor çağırmalıyım.''
''Tamam o zaman siz eve geçin ben bi Robin'i ararım olmadı sabaha kadar onu arayacam.''
''Reus, gerçekten bizim elimizden bişey gelmiyor bunu kabul etmelisin. Gereken herşeyi polislere bırakmalıyız, hem benim aklım sende kalır sende gel eve lütfen.''
''Onun canı tehlikedeyken benim güvende olmamın ne anlamı var Marcel. Beni eğer daha iyi anlamak istiyorsan Merve'nin yerinde Özge'yi hayal et.''diyip kapattım. Ağlamamak için havaya baktım.
Bi kaç dakika daha bekledikten sonra Robin'i aradım.
''Robin nerdesin?''
''Her yeri aramaya çalışıyorum Reus ama hiçbir iz yok lanet olsun ki bulamadım.''
''Anladım. Neyse bi haber alırsan beni haberdar et olur mu?''
''Tamam tabiki söylerim de sen aramaya devam edecek misin?''
''Başka çarem yok.''
''Polislerden haber alamadınız mı?"
''Hayır onlarda hala arıyorlar.''
''Anladım. Neyse ben biraz daha arayıp umarım sana güzel bi haber veririm.''
''Tamam görüşürüz.''diyip kapattım.
Hastanenin önünden ayrıldım. Aslında nereye gideceğimi bilmiyordum. Onu elimde bi ipucu olmadan bulmam imkansızdı. Tanrım çıldırmak üzereyim. Sana yalvarırım ona bişey olmasın. Gecenin 2'sinde nereye gider napar offf bunları düşündükçe çıldırmamak elde değil.
Arabamla kayalıkların oraya gittim, arabadan indiğimde hava gerçekten buz gibiydi, rüzgarın esmesi de ayrı soğukluk katıyordu. Aklımda sürekli o...
Dortmund'un ayaklarımın altındaydı. Gerçekten harika bi manzara sahipti. Sessizlik benim için biraz iyi olmuştu. Telefonunu kontrol ettim sessizde mi diye. Sessizde olur ve polisler beni arar duymazsam kötü olur.
Her neyse kulağımda sürekli onun sesi. ''Sarı kafa'' diyişi. Bi an sağımda bir ışık belirdi. O an irkildim. Ama bu nasıl olur...
''Merve.''
''Bak burdayım Reus, seni asla bırakmayacağım.''
''Neredesin sen seni arıyoruz kaç saattir. Beni o kadar korkuttun ki..''
''Seni seviyorum Reus ama başımızda çok kötü bi bela var.''
''Anlamadım nasıl bi bela.''
O anda Merve kayboldu.
''Merve!! Nerdesin. Gitme lütfen sana yalvarırım. Merve, Merve!!"diye bağırsamda bi fayda etmedi. Sanırım hayal gördüm. Derin bi nefes aldım. Ayakta duracak halim yoktu, bacaklarını hissetmiyordum.
-Marcel'in Anlatımı-
Eve gelmiştik. Özge'nin ayakta duracak hali yoktu. Gerçekten yorulmuştu.
''Eğer onun başına bişey gelirse kendimi asla affetmem Marcel.''
''Saçmalama hiçbişey olmayacak. Polisler, Reus, Robin herkes onu arıyor. Onu bulacaz sana söz veriyorum.''
''Belki de benim yüzümden oldu. Onunla konuşmadım bile. Eğer ona bişey olursa vicdan azabından bende yaşayamam Marcel.''
''Şşş söyleme bunları tamam mı, hiçbişey olmayacak diyorum sana bana güvenmiyor musun?"
''Baksana ev sanki cenaze evi gibi. O yok. Ve ev o kadar boş ki..''
''Hadi bakalım sen bunları düşünme biraz dinlenmen gerek, uyumak ister misin?''
''Merve ortada yokken mi?"
''Merak etme dedim ya sana. Hadi yukarı çık biraz uyu."
''Ben böyle uyumak istiyorum.''dedi ve kafasını göğsüme koydu, bana sarıldı ve çok geçmeden uyudu.
O sırada içeri Robin girdi, iyi de nasıl??
''Siz hırsız görmek mi istiyorsunuz, anahtar kapının üstündeydi.''
''Evi Özge açtı. Kafa mı kaldı sanki hepimiz de, birimizin başına bişey gelmeden Merve'yi bulursam hepimizin açısından iyi olacak.''
''Aklım hala Reus'ta.''
''Benimde."
-Reus'un anlatımı-
Bağırdım. Sadece bağırdım. ''Kendimden Nefret Ediyorum." ''Duydun mu beni Dortmund. Kendimden Nefret Ediyorum.'' dedim bağırarak. Yerdeki taşı aldım ve arabamın camlarını kırdım. Sinirimi, nefretimi bu şekil çıkarıyordum ki telefonumun çalmasıyla kendime geldim.
''Merve.''diyip hemen telefonumu cebimden çıkarıp açtım.
''Alo.''
''Nasılsın Reus.''
''Şu an seninle uğraşamam önemli bi haber bekliyorum.''
''Eminim beklediğini haberi benden duyucaksın.''
''Ne saçmalıyorsun sen Victoria!!''
''Merve yanımda!"
İnanın arkadaşlar 5 bölüm hazırda bekliyor. Vote'lerinizi eksik etmezseniz günde 2 bölüm bile gelebilir :) Düşüncelerinizi paylaşırsanız hiç de fena olmaz hani ;) :)