Merhaba en değerlilerim!
Yeni bir Virane bölümü ile tekrar karşınızdayım.
Eğer Virane'yi okuyup, beğendiysen geleneksel imzamızı tam buraya bırakmayı unutmayın.(🐾🐾🐾)
Keyifli okumalar❤❤❤
🐾🐾🐾
Gözlerimi önünde durduğumuz Veteriner tabelasından bir türlü ayıramıyordum.
Şaşkınlıktan aralanan gözlerimi kırpıştırarak, dikkatle beni izleyen Anıl' döndüğümde "S-sen..." diye kekeleyebilmiştim sadece.
Kafasıya önünü işaret eden Anıl, sert sesiyle, "Zırlama da düş önüme." diye tıslayınca, çıplak ayaklarımı harekete geçirerek önünden ilerlemeye başladım.
Kapıya ulaştığımızda beni geride bırakarak hızlı adımlarla koridorlarda ilerledi, kahverengi kapısı olan büyük bir odaya doğru yöneldi.
"Ben burada bekliyorum." tok sesi kulağıma dolduğunda, bakışlarımı çıplak ayaklarımdan çekerek, gözlerine baktım. "Hani öyle bir aptallık yapacağından değil ama eğer birine bir şey ötecek olursan seni Cemre'ye bırakmam haberin olsun."
Cemre ismini duymamla bedenim ürperirken, tüm tüylerim diken diken oldu. Korkudan büyüyen gözlerimi kırpıştırıp kafamı salladım.
Anıl'ın yüzüne tekrar bakınca önünde durduğumuz kapıyı kafasıyla işaret edip "Çabuk ol." dedi.
Kapıyı çalıp içeriye bir adımı attım. Geniş odada bakışlarımı dolaştırırken, aradığım şeyi çok iyi biliyordum.
"Miyav." Zalim'in zayıf sesi kulaklarımda yankılanınca, gülümseyerek ona doğru ilerledim tereddüt etmeden.
Tüylü gri kafasına sesli bir öpücük kondurdum. Aşinası olmadığım bir ses kulaklarıma dolduğunda, olduğum yerde irkildim. "Onun için gereken aşılar yapıldı. Yüzündeki yaralar için almanız gereken ilaçların reçetesini çıkışta alabilirsiniz." Bakışlarımı Zalim'den ayırarak otuzlarının başında görünen adama çevirdim.
Düzgün sarı saçları, zifiri bir kuyuyu andıran siyah gözleri ve keskin sayılabilecek yüz hatları vardı. Ama insanı ona çeken asıl şey derin bakışlarıydı. Sanki fazladan yanlışlıkla gözlerine takılı kalsam zihnimden geçen her şeyi anlayacak gibiydi.
Parmak uçlarım şefkatli bir dokunuşla Zalim'in yaralarında dolaştı. Parçalanmış kulağına dokunduğum sırada veteriner olduğunu düşündüğüm adamın gizleme gereği görmediği hüzünlü sesini duydum. "Maalefes kulağı için yapabileceğim pek bir şey yoktu."
Gözkapaklarını zorlukla açık tutan Zalim'in uyumamak için kendiyle savaştığına emindim. "Kedimi götürebilir miyim?" dedim. Kararsızlığımın sesime yansımasına engel olamamıştım.
Sanırım onu yanımda götürmem pek akıllıca bir davranış sayılmazdı. Ve burası kuşkusuz onun için en güvenli yerdi. Ama yapamazdım. Bunun için haklı sebeplerim vardı.
"Tabi siz ne zaman isterseniz." doktorun naif sesi kulaklarımı okşadığında, utanarakta olsa hızlı hareket ederek üzerimdeki kapişonlu gri hırkayı çıkarttım.
Minik kedimi alıp hırkaya yerleştirdiğimde, son günlerde alışkanlık haline getirdiğim gibi sarıp sarmaladım. Bu sırada veterinerin bakışları bir an olsun üzerimden ayrılmamıştı.
Rahatsızca kıpırdanıp, kapıya doğru ilerlerken bakışlarımı kısa bir an ona dokundurdum. "Her şey için teşekür ederim." dedim.
"Bu benim görevimdi ve emin olun kedinizle ilgilenmek benim için bir onurdu." naif aynı zamanda alayvari sesini duyduğumda çoktan kapıyı aralamıştım ve görüş açıma keskin bakışlarıyla Anıl girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE +18
RomanceYetişkin içerik! Beni inceleyen cüretkar bakışları rahatsızca kıpırdanmama neden olmuştu. "Şey..." diye mırıldandım içime kaçan sesimle. "Ben nereye gideceğimi bilmiyorum." Elindeki içki şişesini son kez kafasına dikerek sert bir şekilde masaya bıra...