GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYEM
Herkese tekrardan selamlar!
Bölüm geç geldiği için kızmakta sonuna kadar haklısınız ama bu sefer geçerli bir sebebim var; deprem.
Yani bende piskoloji filan kalmadı jgfgui
Yazım ve mantık hataları yüzünden özür diler ve sizlerle bölümü başbaşa bırakırım.
Keyifli okumalar...
🐾🐾🐾
Yazgı 'dan ;
Başımda hissettiğim berbat baş ağrısıyla kapalı gözlerimi aralamaya çalıştım. Zorlukla açtığım harelerim şiddetli beyaz ışığı görünce tekrar kapanınca, bu sefer sağ elimi gözlerimin önünde siper edip, gözlerimi araladım.
Etrafta dolaştırdığım gözlerim son olarak, sol kolumda ki serumda takılıp kalmıştı.
Birkaç saniye anlamaz gözlerle serumla bakışınca sonunda nerede olduğumu anlayabilmiştim.
Hastanedeydim.
Onlarda hastanedeydi!
Peki ya Dolunay, o nasıldı acaba?
Kolumdaki serumu hızla çıkarıp, yattığım yerden doğrulduğumda, kapı yavaşça aralandı.
Gelen doktordu, bunu beyaz önlüğünden anlamıştım.
İçeriye giren otuzlu yaşlarının başında ki adamın bakışları beni bulunca yüzünde sıcak ve samimi bir gülümseme oluşmuştu.
"Yazgı'cığım uyanmışsın." dedi aralık olan kapıyı kapatırken.
İki elini de beyaz önlüğünün cebine koyup, yanıma doğru yürümeye başladı. Yanıma ulaştığında gözleri anlık olarak bitmeden çıkartığım seruma takıldı.
Kaşlarını sahte bir kızgınlıkla çatıp, "Olmaz ki ama böyle." diye söylendi. "Daha yarısı bile bitmemiş."
Alışık olmadığım samimiyeti beni dumura uğratırken. Yüreğimin bu duyguyu yadırgaması canımı acıttı.
İçimde yaşadığım duygu karmaşasını bir kenara bırakarak, "Benim gitmem lazım." dedim düz çıkan sesimle. "Hem iyiyim ben."
"Tabi ki de serumun bittikten sonra istediğin yere gidebilirsin Yazgı." dedi otoriter ve alaycı bir sesle.
Ona bıkkınlıkla bakıp, "Bakın doktor bey. Benim şu an arkadaşım yoğun bakımda ölüm kalım savaşı veriyor ve ben burada durarak daha fazla zaman kaybedemem." dedim.
Doktorun karamel rengi gözleri anlayışla bakarken, "Anlıyorum seni..." diye konuşmaya başladı ikna edici çıkan ses tonuyla. "...Ama son zamanlarda kendine pek dikkat etmemiş olmalısın ki vitamin değerlerin oldukça düşmüş. En azından serum bitene kadar beklemelisin. Bunu kendin için değilse bile karnında ki bebek için yapmalısın." dedi.
Bebek?
Ne bebeği?
Gözlerim son kurduğu cümleyle sonuna kadar aralanırken, "A-anlamadım?" diye konuştum titreyen sesimle. İnşallah düşündüğüm şey değildir diye içimden onlarca dua sıralarken, doktorun yüzü geniş bir gülümsemeyle aydınlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE +18
RomanceYetişkin içerik! Beni inceleyen cüretkar bakışları rahatsızca kıpırdanmama neden olmuştu. "Şey..." diye mırıldandım içime kaçan sesimle. "Ben nereye gideceğimi bilmiyorum." Elindeki içki şişesini son kez kafasına dikerek sert bir şekilde masaya bıra...