Merhabalar sevgili okurlarım.
Tekrardan Hayırlı Ramazanlar diliyorum hepinize🌺🌺.
İmzamızı da bırakalım şuraya (🐾🐾🐾).
Ve Keyifli Okumalar...
Kirpiklerimin arasından sızan güneşin yakıcı etkisi ile gözlerimi kırpıştırdım. Küçük çaplı bu işkenceden kurtulmak için arkamı dönmek istedim. Sonra onu fark ettim, sıkıca bana kollarını dolayan Anıl'ı.
Telaşla fark ettiğim gerçek bende şok etkisi yaratırken korkuyla üzerime baktım. Üzerimde Anıl'ın dün giydiği siyah tişörtü vardı. O da göğsüme kadar sıyrılmıştı. Anıl'ın uyanıp, beni bu halde görmesindense kendi hayatımı sonlandırmayı tercih ederdim.
Ben hissettiklerimin altında gerilirken o da bana doğru büküldü, elleri kolları iyice sardı bedenimi. Hızla yataktan kalkmaya çalıştım ama beni saran kolları o kadar gergindi ki, buna izin vermeyip homurdanarak beni yatağa tekrar bastırmıştı.
Korkuyla dudağımı ısırıp bu sefer yavaşca elini üzerimden çektim. Bacaklarımın arasında ki sızıya rağmen hızla doğruldum yattığım yerden. Gözlerim bir an yatakta ki kırmızı kan lekesine takılsa da kıyafetlerimi toplayıp, koşar adımlarla odadan çıktım.
Odama girdiğimde hızla üzerimdeki tişörtten kurtularak, soğuk suyun altına attım bedenimi. Dün gece hiç yaşanmamış gibi davranmalıydım. Yoksa ben yok olurdum. Haddimden fazla beklentiye girip, hayal kurarsam yaşayacağım tek şey hayal kırıklığı olurdu.
Gözümden bir yaş yuvarlandığında, böyle bir hatayı nasıl yaptığımı düşündüm. O birayı hiç içmemeliydim! Hatta Dolunay odasına gittiğinde, bende onun peşinden bir bahane bularak gitmeliydim.
İzlerini silmek istermişcesine aldığım duştan sonra hızlıca kurulanıp, siyah elbisemi geçirdim üzerime. Saçlarımın kurumasına izin vermeden tepeden sıkıca topladım.
Dün gece olan şey büyük bir hataydı. Ağlamak istiyordum, onun yüzüne bakıp bağırıp çağırmak istiyordum, hatta en çok pişman olmak istiyordum. Ama nedense yapmam gereken şeyi yapmışım gibi hissediyordum. Verdiğim en doğru kararı vermiş gibi.
Aklımda ki karmaşayı bir kenara bırakabilmek için, bana en iyi gelen şeyin yanına doğru yavaşça adımladım. Yatakta onun yanına uzandığımda, uykusundan uyanıp yeşil gözleriyle dikkatle bana baktı.
Temkinli adımlarla yüzüme doğru yaklaşırken, kıpırtısız durarak ne yapacağını bekliyordum. Sonunda oldukça yakınıma kadar gelip, patilerini yüzümün her noktasında gezdirdi. Hâlâ tepkisiz durduğumu görünce, kafamın tepesine tırmanıp, uzandı.
Yaşadığım tüm o şeylere rağmen dudaklarımın kenarı keyifle kıvrılırken, kafamdan indirdiğim Zalim'e bakıp, "Seni yüzsüz." diye söylendim...
Karnını az önce tıka basa doldurup, yatağın üzerinde uyuklayan Zalim'den bakışlarımı çekip, açtığım giysi dolabından istemeye istemeye bir hırka çıkardım.
Bugün nihayet gidiyordum. Giderken yanımda ondan bir şey götürmek istediğim bir şey değildi ama bunu Zalim için alıyordum. Olurda yolda üşürse, onu sıkıca sarıp sarmalamak için.
Dolabı kapatırken, aklıma aniden gelen şey ile yatağa doğru ilerledim. Sıkıca kavradığım yastığı kenara fırlatıp, yüzük kutusu büyüklüğünde ki siyah kadife kutuyu elime aldım. Hafifçe araladığım kutuda minik metal parçasını görmek nedense beni rahatlatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRANE +18
RomanceYetişkin içerik! Beni inceleyen cüretkar bakışları rahatsızca kıpırdanmama neden olmuştu. "Şey..." diye mırıldandım içime kaçan sesimle. "Ben nereye gideceğimi bilmiyorum." Elindeki içki şişesini son kez kafasına dikerek sert bir şekilde masaya bıra...