Prolog

26.4K 339 10
                                    


PROLOG


"Karaca ben sensiz yapamıyorum. Ne olur inat etme de konuşalım." Karşımda durup bana yalvaran Fatih'in sesi eşliğinde mahalleyi inceliyordum.

"Bak bir eşeklik ettim biliyorum ama telafi edebilirim." Gözlerim dördüncü turunu tamamlamıştı ama Fatih arka fonda konuşmaya devam ediyordu. Beşinci tura başlarken tam karşımdaki evin duvarına yaslanmış bizi izleyen Sedef ve Beste'yi gördüm. Garip surat ifadeleriyle Fatih'in hareketlerini taklit eden Beste'ye bakıp 'sen iflah olmazsın' dercesine kafamı sağa sola salladım.

"Hemen hayır deme Karaca, düşün biraz. Ben akıllandım yemin ederim." Neye hayır dediğim hakkında bir fikrim olmasa da Fatih'i umursamamaya devam ettim. Bu umursamama işi onu göndermeye yeter mi bilmiyordum fakat bildiğim tek bir şey vardı ki o da abim gelmeden önce Fatih'in gitmiş olması gerektiğiydi. Kendi kendime düşüncelerimi onayladım ve kafamı salladım.

"Kabul ediyor musun gerçekten? Deneyecek miyiz bir kere daha?" Tam şu an kendi kendimle konuşayım derken kendi kendimin başını yakmış olabilirdim ama yine de mahalleye bakmaya devam ettim.

"Karaca beni dinliyor musun sen?" Fatih yüksek zekâsıyla onu dinlemediğimi çabucak anladığında istemeyerek ona döndüm. Dönerken gördüğüm tanıdık yüz ise birazdan tam çekirdek çitlemelik bir kaos olacağının işaretçisiydi. Maalesef bu sefer çekirdek çitleyenler biz değil; annemin ve altın kızlar grubunun ezeli düşmanları, mahallenin meşhur dedikoducuları Ayfer ve Selime Teyze olacak gibi duruyordu. Zira birazdan abim ve Fatih arasında yetişkin içerikli sahneler yaşanabilirdi. Yardım ister gibi çevremde son bir kez gözlerimi gezdirirken kurtarıcı meleğim, canım arkadaşım Samet'in elinde bluetooth hoparlör ile bana koştuğunu gördüm. Aynı anda iki farklı kişiden iki farklı ses yükseldi.

"Ulan orospu çocuğu!"

"Bin kere söylüyorum

Bir kere dinlesen

Bak yine söylüyorum

Aşk için ölmese de..."

Bense saniyeler içinde ilk sesin geldiği ve aynı zamanda Fatih'in üzerine yürümekte olan abimin önüne atlayıp ikinci sese kulak vermeye karar verdim ve eşlik etmeye başladım.

"Değmez sana değmez!" Bir yandan abimi ittirip Fatih için hapse girmenin hiç değmeyeceği mesajını vermeye çalıştım ama anlamamış olacak ki 'ne yapıyor bu salak' dercesine bana bakmaya başladı. Ben de şirince olduğunu umut ettiğim bir şekilde abime gülümsedim ve şarkıya devam ettim:

"Aşkın öyle çok büyük ki

Kimseye boyun eğmez

Bilmez kıymet bilmez

Yaran öyle çok derin ki

Kimse onu silemez... "

Bunun abimi durduracağına veya Fatih'in çoktan kaçıp gitmiş olacağına olan inancım tam olsa da ikisi de gerçekleşmedi ve abim "Fesuphanallah!" diyerek beni ittirip yoluna devam etmeyi seçti. Bu sefer Samet, abimin önüne atlayıp benim bile şaşkınca bakmama sebep olacak kadar yüksek sesle "ALLAH'TAN KORK!" diye bağırarak ona neden kurtarıcı meleğim dediğimi bir kere daha göstermiş oldu. Galiba o da hapse girmekten korkmuyorsan bari Allah'tan kork mesajı vermeye çalışıyordu.

Artık ne olacaksa olsun diye düşünerek kızların yanına koşup onları da sahneye -sokağın ortası- çektim ve dördümüz Ayfer ve Selime Teyze'ye ömürleri boyunca konuşabilecekleri güzellikte bir performans sergilemeye başladık.

"Sevmekten kork

Başka çaren yok!"

Beste'nin elinden kaptığım kalemi mikrofon gibi kullanarak ve özellikle Fatih'in gözlerinin içine bakarak şarkıya devam ettim:

"Karşıma bir daha çıkma sakın

Bence bu asrın hatası olur." Bu sefer mesajım çok netti ve beyin hücreleri oldukça ölü olan Fatih'in bile anlamış olması gerekiyordu.

"Kendime başka bir aşk bulurum

Sen beni hiç sevmesen de olur..." Bunun o sırada benim için bir anlamı yoktu ve gerçekleşmesinin çok yakın olduğunu bilmiyordum.

Buna abimi vazgeçirecek ya da Fatih'i yıldıracak kadar -ki bu çok uzun bir süre- devam ettik ve böylece içinde bulunabileceğim en saçma ortamda, hayatımın en eğlenceli anlarından birini yaşadım. Şu an sokağın ortası tam kadro: Samet, Sedef, Beste, ben, abim ve assolist -beni aldatan müthiş eski sevgilim- Fatih. Eh, evlerin penceresi tam kadro da haliyle Ayfer ve Selime Teyze...

Asrın Hatası (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin