ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Merhabaaa, bölüm dün gelecekti ama ben nasıl olduysa unuttum... Ufak gecikme için özür dilerim. Oy ve yorum desteği vermeyi unutmayın lütfen. Keyifli okumalarrr :)
*******
Tam bir klişe yerli dizi sahnesi gibi üçümüz birbirimize bakıyorduk. “Bana bunu nasıl yaparsın?” Sorusunun muhatabının Altay Abi olması çok mantıklı olurdu ama ilginç bir şekilde bana doğru konuşmuştu. “Neyi?” Safça sorduğum soruyla gözleri yerdeki dosyalara takıldı. “Kızım ben dosyalar çok önemli diyorum, sen yere atıyorsun resmen.” Dosya mı? Dosya neydi?
“Ne dosyası?” Altay Abi de benimle aynı kafa karışıklığına sahip olacak ki aklımdaki soruyu sordu. Abimin sinirli bakışlarının yerini kahkahası aldı. “Siz saf mısınız ya? İki dalga geçecektim süt dökmüş kediye döndünüz.” Yerdeki dosyaları alıp bana döndü. “Benden başka kimseye verme dedim. Niye Altay’a veriyorsun?” Şu an burada ne olduğunu birinin bana açıklaması gerekiyordu zira ben anlayamıyordum. “Altay Abi’den bir şey olmaz diye… Özür dilerim.” Abim tekrar gülmeye başladı. “Ya tabii ki bir şey olmaz. Herif benim şu dünyada en güvendiğim insanlardan biri. Şaka yapayım dedim de sıçtınız içine.” Altay Abi’nin bakışlarındaki mahcubiyeti gördüm.
“Sen ne zamandır kapıdasın?” Altay Abi’nin sorusuyla köşeli jetonum birden düştü. Abim konuşmamızın sadece onun benden dosyaları istediği kısmını duymuş olmalıydı. “Hayırdır? Benden gizli bir şey mi konuşuyordunuz, kardeşim?” Abimin gülerek sorduğu soruyla Altay Abi yüzünü buruşturdu. Olaya müdahale etmem gerektiğini fark ettim. “Aynen abi, sen çık istersen.” Abim yanağımdan bir makas alıp içeriye geçti. Az önce benim oturduğum koltuğa oturup ayaklarını ortadaki sehpaya uzattı.
“Görüşmem çok iyi geçti. Keyfim yerinde. Sizinle uğraşamayacağım hiç.” Kapının önünde karşılıklı dikilmemizin saçmalığını fark edince vedalaşıp şirketten ayrıldım. Altay Abi’nin yaptığı konuşma ve abimin duyduğunu sanmamın korkusu beni çok yormuştu. Otoparka park ettiğim arabama biner binmez telefonu elime atıp gruba mesaj attım.
Karaca: Buluşuyoruz hem de hemen
Ozan: Ok
Beste: Tm
Samet: Sınıfın kapısından döndüm yemin ederim
Samet: Hoca arkamdan bağırdı inş yüzümü görmemiştir
Sedef: Nerde?
Ozan: İçimizde kafası çalışan tek kişi bu kız valla
Ozan: Direkt evden çıktım yürümeye başladım nereye gidiyorum ben amk
Karaca: Gülsem mi ağlasam mı…
Beste: Bana gelin hiç evden çıkasım yok
Sedef: On dakikaya gelirim
Ozan: Ben geldim kapıyı aç
Samet: Beni alın burdan imdat
Karaca: Ben Samet’i alıp geçerim yarım saate ordayız
Samet: Al canım düşürmüşsün *taç emojisi*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asrın Hatası (Askıda)
Romance"Dizlerinin üzerine çök!" Daha önce hiç duymadığım ses tonuyla ürpersem de kıpırdamadan gözlerine bakmaya devam ettim. Yavaş adımlarla yanıma yaklaşıp elini omzuma koydu. Baskısına direnemeyip eğildim. "Görüyor musun?" Neyden bahsettiğini çok iyi bi...