20. Bölüm

6.6K 213 35
                                    

YİRMİNCİ BÖLÜM

Selaaammmmm! Siz okumaya başlamadan önce bölüm uzunluklarıyla ilgili kısacık bir şey söylemek istiyorum. Ben bu hikayeyi yayınlamayı düşünmeden yazdım. Bu yüzden de canım ne zaman sıkılırsa bölümleri orada kestim. Uzunlukları da doğal olarak değişiyor.

Kısa bölüm atmak beni de üzüyor ama ben size 20. Bölümü atarken 35. bölümü yazıyor olduğum için yayınlamadan önce ekleme çıkarma yapmak da istemiyorum. Zaten çoğu hikayeye göre bölümler oldukça sık geliyor, 4 günde bir atıyorum. O yüzden kısa olduğu zaman sorun etmezsiniz diye düşünüyorum.

Yaklaşık 1200 kelimelik bir bölümle sizinleyiz. Oy ve yorum desteği vermeyi unutmayın lütfen. İyi okumalarrrr ❤️

*******

"

Ne izleyelim? Senin istediğin bir şey varsa uyarım ben." Parktan sonra direkt Altay'ın evine gelip yemek yemiştik. Yediğimiz tatlıya kadar kendisi yapmıştı ve her biri muhteşemdi. Yemekten sonra da film izlemeye karar verip televizyonun karşısına oturmuştuk.

"Karaca?" Altay'ın seslenmesiyle irkilip ona döndüm. "Sen iyi misin? Biraz dalgın gibisin bugün." Evet, dalgındım çünkü çok ani bir şekilde ona âşık olduğumun bilincine varmıştım. Daha önce reddettiğim ya da ertelediğim bütün duygular bir anda üzerime çullanmış gibi hissediyordum. "Yoo. İyiyim ben." Dilim başka, kalbim başka konuşuyordu. Altay pek inanmış gibi gözükmese de kafasını salladı. "Var mı?" Ne sorduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. "Ne var mı?"

"Az önce sordum ya? İzlemek istediğin bir film varsa..." Böyle bir şey sormadığına yemin edebilirdim ama bana attığı tuhaf bakışlardan anladığım kadarıyla gerçekten de sormuştu. "Sen aç bir şeyler." Mırıldanarak konuştuğumda elindeki kumandayla televizyonu kapatıp yanıma oturdu. Elini çeneme koyup ona bakmam için kafamı yukarı kaldırdı. "Ne oldu?" Derin bir nefes verdim. "Başardın." Kaşlarını kaldırıp bana bakmaya devam etti. "Sana beni kendine âşık et demiştim ya..." Kafasını salladı. "Nasıl yaptın bilmiyorum ama başarmışsın."

"Ha?" Altay'ın verdiği tepkiyle gülmeye başladım. "Bir baktım sana âşık olmuşum." O an Altay'ın gözlerinden o kadar çok duygu geçti ki takip etmekte zorlandım. Gözlerinin hafifçe dolmasıyla yerimde doğrulup yüzünü ellerimin arasına aldım. "Sen çok fena bir adamsın, Altay... Nasıl âşık ettin beni kendine?" Bacağımı dizlerinin üzerinden uzatıp yüzüm ona dönük olacak şekilde kucağına oturdum. "Ben nasıl oldu da tekrar güvenebildim birine?" Başımı boyun girintisine gömüp sarıldım. "Nasıl sızdın içime bu kadar?" Elleri belimi bulurken gülümsedim.

"Büyü falan mı yaptın bana acaba?" Mırıldanarak sorduğum soruyla Altay kahkaha attı. "Büyücü memnun, büyülenen memnun." İstemsizce ben de gülmeye başladım. "Yani... Büyülenen memnundur umarım?" Sorar gibi konuşunca kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım. "Memnun olmasına memnun da..." Bakışlarım dudaklarına düştü. "Daha da memnun olabilir." Altay yutkunurken onu beklemeden dudaklarına uzandım.

Bu sefer ilkinin tam aksine, onu olabildiğince yavaş ve aşk dolu öpüyordum. Daha rahat edebilmek için biraz öne doğru kaydığımda altımda hissettiğim sertlikle duraksadım. Altay'ın yüksek sesli inlemesi kulağıma dolduğunda yutkundum. Yerimde hafifçe kıpırdandığımda Altay'ın belimdeki tutuşu sıkılaştı. "Kıpırdanma!" Uyarısını ciddiye almaya karar vererek hareket etmeyi bıraktım. Uzun bir süre hiçbir yaşam belirtisi göstermeyince seslendim. "Altay..." Titrek bir nefes verdi.

Asrın Hatası (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin