4. Bölüm

9.5K 218 52
                                    

               DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Abim bir Okan'a bir bana bakmaya başlayınca Cem kurtarıcı görevini üstlenip abime döndü. ''Gel bizimkilerin yanına geçelim.'' Abim istemeyerek de olsa yanımızdan ayrıldı. ''Benim yüzümden bir problem çıkacaksa üzülürüm?'' Okan'ın endişeli tavrıyla ona dönüp kafamı sağa sola salladım. ''Bir şey olmaz. Ben yanlarına geçiyorum, görüşürüz.'' Arkamı dönüp adım atmıştım ki kolumdan tutarak beni durdurdu. Abimin bakışları koluma indi. Tekrar ona dönüp sorar gibi baktım. ''Görüşür müyüz cidden Karaca?'' Sorusuyla düşünmeye başladım.

Onunla tanıştığımızda biraz sarhoştum ama kendimde olmadığımı da söyleyemezdim. Duygusal ilişki kurmadığım insanlarla cinsellik yaşamayı tercih etmiyordum. Zaten pek fazla bir şey de yaşamamıştık. Biraz öpüştükten sonra kafamın pek yerinde olmadığını fark edip eve gitmek istediğimi söylemiştim. O gün beni zorlamadığını ve bana saygı duyarak benim için bir taksi çağırdığını hatırlıyordum. Kötü biri olmadığını düşünüyordum ama herhangi bir ilişki için de kendimi hazır hissetmiyordum.

''Yani...'' Ne diyeceğimi düşünürken Okan gülümsedi. ''O gün sarhoş olduğunun farkındayım, açıkçası ben de pek kendimde değildim. Düzgünce tanışmak isterim.'' Abim pür dikkat bizi izlediği için uzatmak istemedim. Telefonumu çıkarıp uzattım. Yüzündeki gülümseme artarken telefonumdan kendini çaldırıp bana geri verdi. Onu rehberime kaydettikten sonra telefonu cebime attım. ''Şimdilik gidiyorum. Mesajını bekliyor olacağım.'' Kafamı sallayıp uzaklaşmasını izledim. Numaramı verdim diye bir ilişki kurmak zorunda değildik. Daha sonra bu konu üzerinde düşünebilirdim ve biraz konuştuktan sonra rahatsız hissedersem bitirmek bir engelleme tuşu uzağımdaydı.

Okan kulüpten dışarı çıktığında ben de bizimkilerin yanına ilerleyip Cihangir Abimden olabildiğince uzağa oturmak için hareketlendim. Bu çabam abimin kolumdan tutup beni Cem'le ikisinin arasına oturtturmasıyla başarısız oldu. Oturduğumuz locada üç parça koltuk vardı. İbrahim Abim çocuklarla birlikte futbol muhabbeti yaparken yengem kızlarla kafenin durumunu konuşuyordu. Bense abimin zoruyla Cem ve Altay Abiyle birlikte oturduğu koltuğa mahkûm kalmıştım. Beste'yle göz göze geldiğimde acıklı bakışlar attım ama o gülüp kafasını çevirmeyi tercih etti. Hain!

''Kimdi o?'' Abime bakıp tatlı olduğumu umut ederek gülümsedim. ''Sırıtma hiç, yemezler. Kimdi o? Sevgilin mi?'' Karşısında adama numaramı vermiştim, sevgilim olmadığını pekâlâ biliyordu. ''Yaani, sevgili demeyelim de...'' Konuyu kapatmayacağını anlayınca ofladım. ''Bilmek istediğine eminsen söyleyeyim?'' Abim bir süre yüzüme baktı. Sonra gözleri irileşti ve bakışları eline düştü. Yüzünü buruşturup elini pantolonuna sildi. ''Ben bu herifle tokalaştım amına koyayım!'' Yüzündeki ifadeye bakarken gülmemek için kendimi tutmam gerekti. Cem benim aksime hiç umursamadan gülmeye başladı.

Abim eliyle biraz daha bakıştıktan sonra birden ayaklandı. ''Nereye?'' O an bakışlarımı ilk defa Altay Abi'ye çevirdim. ''Elimi çitileyeceğim!'' Abimin gidişiyle kendimi bırakıp kahkaha atmaya başladım. Beste bana bakıp kaş göz yapınca bu sefer ben kafamı çevirdim. Sonuçta intikam soğuk yenen bir yemekti. Kafamı çevirdiğimde beklemediğim şey ise Altay Abiyle göz göze gelmekti. Bir süre anlamlandıramadığım bir yüz ifadesiyle bana baktıktan sonra boğazını temizleyip ayaklandı. ''Ben bir Cihangir'e bakayım.'' Altay Abi de uzaklaşırken Cem'in ''Hocam Cihangir ağlıyor tuvalete gidebilir miyiz?'' demesiyle tekrar gülmeye başladım.

Kafamı kaldırdığımda hemen karşı koltukta oturan üç kadının birden gözlerini dikip bana baktığını gördüm. Dedikodu isteği kanımda gezinmeye başlayınca hemen yanlarına geçip Okan'la ilişkimizden başlayarak az önce olanları anlattım. Biz konuşurken abimler de gelip eski yerlerine oturmuşlardı. Cihangir Abim bir süre bana kötü bakışlar atsa da sonradan unutup normale dönmüştü.

Asrın Hatası (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin