34. Bölüm

4.6K 188 72
                                    

OTUZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Gecenin bir vakti tatlış bir okuyucumu kırmak istemediğim için hiç düzenlemeden bölümü yolluyorum, hatalar varsa affola artık 🥺

Bölümü de kendisine ithaf ediyorum venuste_saklanan(ithaf etme yerini telefondan bulamadım bilgisayarı açınca unutmazsam yapacağım 🙏🏻)

Hepinize keyifli okumalarrr :)

*******

Nefes alış verişim takip edemeyeceğim kadar hızlanırken sorusunu tekrarladım "Hm? Ne yapacağım ben seninle?" Şu an ne istiyorsa yapabilirdi, gıkım bile çıkmazdı. Bu düşüncemi dile getirmek yerine hemen dibimde olan erkekliğine dudaklarımı değdirdim. Bu hareketimle birlikte hızla geri çekilince şaşkınlıkla ona döndüm.

"Burada değil..." Birkaç adım atıp aynanın karşısına geçti. "Buraya gel." Ne istediğini anlayınca ayağa kalkıp yanına ilerledim. Bir haftadan biraz uzun bir süre önce bu odada, buna çok yakın bir pozisyondayken verilmiş bir sözü vardı ve anlaşılan gerçekleştirmek üzereydi.

"Aynadan bizi izlemeni istiyorum. Tamam mı?" Kafamı sallayarak onayladım ve onun söylemesini beklemeden tekrar diz çöktüm. Gözlerim önce çıplak erkekliğiyle, sonra da heyecanla aynadaki aksimle buluştu. Erkekliği dudaklarımı zorlamaya başladığında ağzımı araladım. Tam o anda onun inlemesiyle eş zamanlı olarak zil sesi kulaklarıma doldu. "Hay ben böyle işin-" Zil sesi tekrar yankılandığında ağzının içinde birkaç küfür mırıldanarak geri çekildi.

"Sakın kıpırdama. Beni bekle." Emir sözcükleri kullansa da onaylamamı ister gibi yüzüme bakınca kafamı salladım. Eğilerek saçlarımın üzerine bir öpücük bıraktı ve yere düşmüş olan kıyafetlerini hızlıca giyip odadan çıktı. Ne yapacağımı bilemez halde aynadaki aksimle bakışırken evin içine yayılan konuşma sesleriyle buz kestim.

"Karaca nerede?" Abimin sorusuyla eş zamanlı olarak buraya yürüdüğünü işitince, ışınlanma mümkün değil diyenleri şaşkına çevirecek bir hızla Altay'ın yatağın üzerindeki tişörtünü kapıp banyoya girdim. Benim banyonun kapısını kapatmamla odanın kapısının açılması bir oldu.

"Karaca?" Abim ismimi seslenirken ben elimdeki tişörtle bakışıyordum. Acaba banyodan yarı çıplak çıkarsam mı daha çok delirirdi yoksa Altay'ın tişörtüyle çıkarsam mı?

Abim tekrar seslenince gereksiz sorgulamayı bırakıp tişörtü üzerime geçirdim ve kapının kolunu aşağı indirdim. Bedenim gözükmeyecek şekilde aralık kapıdan kafamı uzattığımda abimle göz göze geldim. "Ne yapıyorsun orada?" Yüzüme mümkün olan en şirin gülümsememi takındım. "Tarkan'la konsere çıkacağız ya, prova yapıyoruz. Banyoda akustik daha iyi diye buraya geldik."

Gözlerini devirip ısrarcı bakışlarını yüzüme dikti. "Çık hadi, bir şey konuşacağım seninle." Gülümsemeyi bırakmadan kafamı salladım. Bu konuda kötü deneyimleri olmasına rağmen kapıyı çalmadan odaya dalan ve halden anlamayıp ısrarla yüzüme bakan kendisi olduğu için göreceklerinin sorumlusu da oydu. Omuz silkip kapıyı aralayarak dışarı çıktım.

Abim irileşen gözleriyle beni baştan aşağı süzerken, Altay sırıtıyordu. Bu adam kimdi ve abimin güvenini kıracağım diye korkudan bin takla atan sevgilime ne yapmıştı? "Madem kalmaya geliyorsun, ayıcıklı pijamanı da yanında getirsene. Ne bu hal? Romantik komedi filmi mi çekiyoruz?" Film çektiğimizi sanmıyordum ama hayatımın romantik komedi tadında ilerlediğini söyleyebilirdim.

Asrın Hatası (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin