Dix-neuf

8.1K 547 441
                                    

Sellaam

Abimin kankasına bomba atar gibi bölüm atıp kaçtıktan sonra buraya geldim.

Burayada bi bölüm atıp kaçıcam

Hadi iyi okumalar ajhsjd

Medyada ki şarkıyı açacağınız yeri belirttim canlar.
...

Avını gözlemleyen bir avcı edasıyla dikkat kesilmişti Rüya. Gözlerini bir an olsun kapıdan çekmiyor, her içeri giren kişiye dikkatlice bakıyordu. Sayısızca insan kapıdan geçip gitmişti. Ama aralarından hiç biri o değildi.

Beklediği kişi bi tabi Cesur'du.

Dün Hande hanım ile yaptıkları konuşmadan sonra eve gittiğinde düşünmek için fazlaca vakti olmuştu. Cesur'u nasıl ikna edeceğini, onu Hande hanımın söylediği yere nasıl getireceğini detaylıca düşünmüştü. Ancak bir yol bulmuş olduğu pekte söylenemezdi.

Düşünceler kafasında dönüp dururken bir an olsun dikkatini kapıdan ayırmıyordu. Bu süreçte yan sandalyede oturan arkadaşı Gamze sıkıntılı bir nefes verip "daha ne kadar bekleyeceksin? Belli ki okula gelmemiş" desede aldırmadı.

"Gelmiştir."

Kendini avutarak umudunu yitirmedi ve kapıdan saniyelik olarak ayırdığı bakışlarını telefon ekranına kaydırdı. Saate bakarak tekrar kapıya döndü.

"Bu saatlerde hep kafeteryaya gelir. Tost ve meyve suyu alır. Meyve suyu her zaman vişnelidir. Tostu ise hiç bir zaman tam olarak bitiremez. Sonra da dışarı çıkıp sigarasını içer. Geldiği yere geri döner. Bu hep böyledir. Yani, birazdan şu kapıdan giren kişi Cesur olacak."

Gamze arkadaşının dediklerini dikkatle dinledi. Detaylara dahi bu kadar hakim olması onu şaşırtmamıştı. Gamze gerçekten Rüya'ya çok değer veriyordu. Ve onun bu durumuna üzülüyordu. Takıntılı gibi davrandığı bir konuydu Cesur, Rüya'nın. Asla vazgeçemediği bir alışkanlık gibiydi onu izlemek. Ve Gamze'nin tek korkusu bu sürecin Rüya'ya zarar vermesiydi. Cesur, Gamze'nin pek fazla hoşuna giden bir kişilik sayılmazdı.

Gamze'ye sorulacak olsaydı eğer Cesur; bağımlı, ve bağımlı olmaya bağımlı ayrıca bu durumdan memnun bir kişilikti. Eş zamanda o bencil, duyarsız ve kendinden bile vazgeçmiş bir insandı. Gamze'nin böyle düşünmesi garip gelebilirdi. Ama dışarıdan gözlendiğinde Cesur'un bu düşünceleri destekleyen pek çok hareketi bulunuyordu.

Tek istediği şey arkadaşının mutlu olması olsa da içinden bir ses Cesur ile ilgili olan hayallerinin gerçekleşmeyeceğini bas bas bağırmaktaydı. Bu nedenle de Gamze Rüya'ya karşı bu konuda hep korumacı davranıyor ve onu geri çekmeye çalışıyordu.

Gamze'yi düşünceler ve gerçeklik arasında ki ince çizgiden koparan şey Rüya'nın aniden irkilmesi oldu.

"Geldi!"

Fısıltılı bir sesle konuşup gözlerini baktığı yerden asla ayırmadan eliyle Gamze'nin kolunu tuttu. Gamze bu tavrını dahi aşırı bulurken hiç bir şey söylemedi.

Cesur her zamanki haliyle kafeterya kapısından içeri girdiğinden bu yana etrafına en ufak bir bakış atmadan direkt olarak yemeğini almaya gitmişti. Üzerinde her zaman giydiği tipte olan siyah bir sweet vardı. Bacaklarını ise bi tabi siyah bir pantolon sarmaktaydı. Yüzünde ki ifade dünkinden farksız değildi. ve ondan bir gün öncesinden ve ondan da bir gün öncesinden.

Kulağında ki beyaz kulaklıkları üzerinde ki tek farklı rengi taşıyordu. Ona dönüp bir baktığınızda gördüğünüz ilk şey karamsarlık ve de yorgunluk olabilirdi. Usulca ve bitap adımlarla elindeki tost ve meyve suyunu her gün oturduğu masaya koydu. Ardından boş masanın boş sandalyelerinden birini tutup çekti.

Narkotik || Yarı Texting (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin