Narkotik || Yarı Texting (+18)

Seize

Uzun süre bölüm gelmediğinden dolayı üzgünüm. Vize haftamdayım. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.

İyi okumalar.

...

Her şeyin başlangıcı olan yere tekrar tekrar gitmek.

Sebebi olmadan ayaklarının seni oraya götürmesi.

Son bir yıldır Cesur'un yaşadığı şey.

Yine farkında olmadan adımları aynı noktada durmuştu. Farketmeden. Gizliden gizliye kendini yine bütün çıkmazların oluştuğu yere götürmüştü.

Her çıkmazı toprakla buluşuyordu.

Yeni bir mezarlık.

Bu kez farklı bir bedene yuva olan bir mezarlık.

Dedesinin değil.

Annesinin?

Hayır.

İç çekerek beyaz mermere odakladı gözlerini. Sesli bir nefes verip mezar taşında kazınmış adı okudu içinden.

"Beren Yıldız."

Yavaşça mezarın kenarına oturup bakışlarını yere eğdi. Bakamadı mezara daha fazla. Yutkundu. Ardından sırttı.

"Ağlanacak haline gülüyorsun."

Başını salladı yavaşça. "Şu an bana bir şeyler söyleyebilecek olsaydın böyle derdin. Biliyorum."
Gülümsedi tekrar. "Ama ne yapayım. Komik."

Gülüşü kıkırtılara düştü. "Nasıl da yine fark etmeden geldim sana ama. Nasıl da ayaklarım buraya çekti beni? Sürpriz. Bu kez ayık kafaylayım."

Ellerini ovuşturdu. Hava soğuktu.

"Biliyor musun? Bu kez seni de suçlamayacağım. Hatta inanamayacaksın ama bu sefer sana hak vereceğim."

"Tek suçlu benim. Kabul ediyorum."

Örttü gözlerini. "Yalnız kalmayı ben seçtim. Bunu kendime yapan benim. Hayatımın içine eden kişi benim. Ne sevdiklerimi benden alan toprak ne de nefretime ev sahipliği yapan dedem. İkisi de suçlu değil. Tek suçlu benim."

Sözleri kendi kulakları için bile ağırdı. Örttüğü göz kapaklarını yavaşça kaldırdı. Etraf bulanıklaşmaya gözleri ise dolmaya başlamıştı.

"Muhtemelen bir kaç dakika sonra başlarım yine aynı metni okumaya."

Kısık bir sesle güldü. Gözünden bir damla yaş süzüldü yanağına. "Kaybedileni geri getirmeyen sözlerim olanı da değiştiremiyor olacak olanı da."

Elleri ile yüzünü örttü. "Ama yemin ederim geçmişe sadece nir dönüş hakkım bile olsa asla böyle olmazdı. Yemin ederim olmazdı Beren."

Ağlamaya başladı. "Yemin ederim bir şansım olsaydı seni severdim. Yemin ederim severdim. Seni kaybetmezdim. Seni de toprağa vermezdim."

Hıçkırıkları karıştı cümlelerine. "Sen.." burnunu çekti. "Sen benim tek arkadaşımdın" bir kez daha hıçkırdı.

"Böyle olacağını bilseydim söylerdim. Seni seviyorum da derdim seveceğim de derdim. Elini de tutardım! Sevmek için her şeyi yapardım! Zaten seviyordum! Yemin ederim seviyordum! Sen benim sevdiğim tek insandın Beren. Ama yaşayacağını bilseydim eğer yemin ederim sana aşıkta olurdum. Senin istediğin olurdu. Hep senin istediğini yapardım."

Omuzları sarsıldı. Zaten soğuktan titriyordu.

"Ama yapamadım Beren, ne seni sevebildim ne de hayatta tutabildim. Yapamadım!"