Narkotik || Yarı Texting (+18)

vingt cinq

Sellam.

Sanırım uzun süre boşladığımdan sürekli buraya yb yazasım var.

Ya da abimin kankasının finalini elimden geldiğince ertelemeye çalışıyorum sanırım jdjsjdmsms

Ve tabi bu aralar Cesur hep aklımda

O yüzden ybye hege arkdşlr

Bölüm biliyorsunuz ki mekanda geçiyor. Sürekli bir şarkı çalma durumu var. Cesur bu durumu biraz kullanacağından bölümde birden fazla şarkı geçecek. Hepsini tek tek geçtiği kısıma ekleyeceğim ancak bildiğim kadarıyla bölüme koyulan şarkıları açıp aynı anda okumaya devam edilemiyor. Bu nedenle şarkı isimlerini ekleyeceğim. Zaten çoğunuzun bildiği şarkılar olacak.
Kendi kullandığınız uygulama üzerinden şarkıları açıp okumaya devam ederseniz sanki gerçekten oradaymış gibi hissedebilirsiniz.

Hepinizi öpüyorum.

Bolca yorum yapmaktan çekinmeyin arkadaşlar. İnanın yorumlarınız yazma isteğimi arttırıyor böylece bölüm daha erken geliyor akfksk

İyi okumalar

...

Şok içinde kapının önünde dikilmiş etrafına bakınan Cesur'u izledim. Bizim olduğumuz tarafın aksine bakıyordu. Zannımca boş masa arıyordu. Ve baktığı yönde bir masa buldu. Neredeyse tam benim karşımda olan bir masaya doğru yürümeye başladı.

O masaya ilerlerken mekanda bir anons yapıldı.
"Bayanlar baylar! Üzülerek söylemek istiyorum ki sahne alacak dj'imiz bir takım problemlerden dolayı bu gece burada olamayacak. Ancak bunu affettirmek için sizlerden gelen istek parçaları çalmaya çalışacağız. Herkese iyi eğlenceler!"

Konuşan kişi Baran'dı. Bakışlarım bir süre ona kaydı. Konuşması bitince kurduğu sistemin başına bir garson bırakıp açtığı şarkının ardından sahneden ayrıldı. O sıra gözlerim yeniden Cesur'u buldu. Çoktan gözüne kestirdiği masaya ulaşmış, yanına gelen garsona sipariş vermekteydi.

Oturduğu koltukta arkasına yaslandı. Kollarını koltuğun yaslanma kısmına uzattı. Rahat bir pozisyon alıp önüne baktı. Bir süre rasgele ortamda gezdirdiği gözleri beni buldu.

Ve beni gördüğü an kaşları çatıldı.

Şaşırmış gibiydi. Ama her zaman tepkileri uzun sürmeyen bir insan olduğundan bir kaç saniye aynı şekilde bakıp kafasını yana doğru eğdikten sonra bakışlarını düzeltti.

Kısaca saniyelikte olsa, ifadesiyle 'sen ne arıyorsun burada' demiş kadar oldu. Bakışlarını benden çekti. Masamıza geri gelmekten olan Baran'ın yüksek sesi geldi kulağıma o an.

"Cesur!"

Ve en büyük şaşkınlığı ise o sergilemişti. Sanki onu burada görmeyi bekleyen son kişiymiş gibi şaşkındı. Aynı zamanda mutluydu da. Onu burada görmek o şaşkın yüzüne kocaman bir gülüş eklemişti. Adımları onun oturduğu masaya yönelirken Cesur'da Baran'ı fark etmişti.

"Hoşgeldin."

Baran'ın duyabildiğim son cümlesi bu oldu. Zira yanına vardığında ne konuştuklarını duyamayacağım kadar yüksek sesliydi müzik. Baran heyecanla Cesur'a bir şeyler söyledi. Cesur ise oldukça düz bir ifade ile anladığım kadarıyla kısa bir yanıt vermişti.

Kulaklıkları takılıydı ama konuşurken Baran'a bakmayışından müzik çalmadığını anlayabiliyordum ki çalsa zaten saçma olurdu. Mekanda zaten müzik çalıyordu.

Ancak o insanları duymak istemediğinden dinlemiyor muydu müziği?

Son günlerde gördüğüm Cesur bambaşka biriydi adeta.